Kanımızca Aytaç Yalman, ‘Balyoz’ sürecinde bir eski kuvvet komutanının görev ve sorumluluk bilincine yakışık almayacak şekilde davranmıştır. Aynı davranışın tezahürü olan son açıklaması ile ilgili kısaca şunları kayda geçmek istiyoruz.
1. Yalman, Balyoz darbesini kendisinin önlediğini yazan iddianamenin doğru olmadığını bildiği halde, uzun zaman bu konuda konuşmayarak eski görev arkadaşlarının tutuklanmasına kayıtsız kaldı.
2. Yalman, ifade vermemek için ‘mahkeme tarafından çağırılmadığı’ mazereti arkasına sığınıp, sanık ve sanık avukatlarının ricalarına rağmen ‘Balyoz’ darbe planı hakkında bilip bilmediklerini mahkemeye aktarmayı reddetti (Bu konuda Avukat Celal Ülgen’in aktardıklarına buradan ulaşabilirsiniz.)
3. Yalman, özellikle bugünkü açıklamasıyla başta Çetin Doğan olmak üzere kimi sanıklar hakkındaki suçlamalarını, bunların sanıklar tarafından (soru/cevap şeklinde) sorgulanabileceği mahkeme ortamında yapmak yerine, bu hakkın doğmadığı bir biçimde, tek taraflı basın açıklamaları ile yaptı. Dolayısıyla, suçladığı görev arkadaşları ile yüzleşmekten kaçındı.
Yalman’ın suçlamalarının içeriğine dair:
1. Yalman Balyoz davasının özünün seminer değil, dijital Balyoz planı olduğunu ya anlamadığı, ya da anlamazdan geldiği için açıklamasını seminere yoğunlaştırarak, davadaki temel hukuksuzlukları tamamen görmezden geliyor.
Bir kez daha hatırlatalım; Balyoz davasında cezası onanan 237 sanıktan sadece 33’ü, yani %14’ü seminer katılımcısı. Cezası onanan 204 sanığın seminerle uzaktan yakından ilişkisi yok. (Ayrıca seminere katılıp da hiç sorgulanmayan, sanık olmayan, sanık olup beraat eden, ya da cezası Yargıtay tarafından bozulan 129 kişi var.)
2. Seminerde bizzat Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gönderilen gözlemciler var. Seminere Ankara’dan katılan gözlemciler o dönem sundukları raporlarında ya da mahkeme sürecinde yaptıkları tanıklıkları esnasında seminerde darbe planı tartışılmış olabileceğine dair en ufak bir imada bulunmadılar.
Seminer konusundaki kendi görüşlerimizi daha önce uzunca yazmıştık; buradan ulaşabilirsiniz.
05 Kasım 2013 15:21
Askerliğin birinci kuralı, silah arkadaşın düştüğünde arkada bırakmayacaksın.
05 Kasım 2013 15:38
Aytaç Yalman ve diğer bazıları, şahsi hınçlarını öne çıkardılar. TSK içindeki -olmaması gereken- kurumsal rekabet dolaysıyla, Balyoz tutuklularının ezilmesini seyrettiler. Türkiyeye zarar verdiler. Osmanlının son döneminde Ordu siyasete alet edilerek Osmanlı yıkıldı. Şimdi de gene aynı hata yapılıp, ülke bölünüyor. Özkök ve Yalman gelecek yıllarda saygı ile anılmıyacaklardır.
08 Şubat 2014 04:40
Teroristle Rehine pazarligi yapmayin Haramiler basindan beri Kumpasi biliyor ve icindeler; simdi kendilerini kurtarmak icin bunlari soyluyorlar. Bu Iktidar degisecek ve bu pisligin tamami bitecek.