Bir savcı niye yalan söyler?

05 Temmuz 2014

GENEL

Bunun cevabını okuyuculara bırakıyoruz, ama Balyoz’un savcılarından Hüseyin Kaplan’ın AYM’nin kararının ardından yaptığı açıklamadaki iki bariz yalanı not etmek istedik. Bunların ikisi de kolayca teyit edilebilecek yalanlar.

Yalanlardan ilki şu:

“Nitekim yargılama devam ederken AİHM’ne değişik sebeplerle müracaat edilmiş fakat adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği karara bağlanmıştır.”

Sanıkların kiminin AİHM’e müracaat ettiği doğru, fakat AİHM’in adil yargılanma hakkınının ihlal edilmediği sonucuna vardığı kesinlikle yanlış. Bunu hukuktan az biraz anlayan herkes bilir. Daha iç hukuk yollarının tükenmediği durumda (yani iş AYM’ye kadar gidip, AYM sanıklar aleyhine karar vermeyene kadar) AIHM’in adil yargılamaya dair karar verme yetkisi yoktur. Nitekim AİHM Çetin Doğan ve Cem Aziz Çakmak başvurularında bunu aynen söylemiştir. (Kendi gözleriyle görmek isteyenler Çakmak kararının Türkçe versiyonunun 16. sayfasına bakabilir.) AYM’nin adil yargılama yapılmadığı kararından sonra da aynı konuda AİHM’e gitmenin gereği kalmamıştır. Dolayısıyla Kaplan’ın bu konuda verdiği bilgi tamamen yanlıştır.

Yalanlardan ikincisi:

“Nitekim AYM Başkanı Sayın Haşim Kılıç‘ın Taha Akyol‘a vermiş olduğu mülakatta dosyada Mahkemenin dört ayrı bilirkişi raporu aldığı, ilaveten sanıkların bir çok özel mütalaayı dosyaya ibraz ettiği belirtilmektedir.”

Balyoz mahkemesi sanıkların tüm ısrarlarına rağmen tek bir bilirkişi raporu istememiştir. Haşim Kılıç’ın böyle birşey söylediği de doğru değil. Bakın Kılıç Taha Akyol’a tam olarak ne demiş:

“Kılıç, dijital deliller konusunda dosyada çok sayıda teknik rapor bulunduğunu söyledi: Bunların 4’ü “bilirkişi raporu”, diğerleri savunmanın mahkemeye sunduğu “uzman raporları”. Aralarında önemli çelişkiler var. Mahkeme, uzman raporlarına “taraflı, hâkimin yetkisine müdahale niteliğinde” diyerek itibar etmemiş. Halbuki çelişkileri gidermek için nihai teknik inceleme yapılması gerekirdi.”

Dosyadaki “bilirkişi” raporları Kılıç’ın ifadesinden de anlaşılacağı üzere mahkemenin çelişkileri gidermek için kendi istediği raporlar değil, savcıların soruşturma aşamasında TÜBITAK’tan aldığı raporlar. Tekrar edelim, sanıkların tüm ısrarlarına rağmen mahkeme tek bir rapor istemedi.

Şimdi başlıktaki soruya geri donelim ve savcının herkesin kolayca teyit edebileceği bu kocaman iki yalanı niye söylemiş olabileceğini düşünelim. Ya da bu savcılar şimdiye kadar neyi doğru yaptı diyerek konuyu kapatalım.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

3 Yorum “Bir savcı niye yalan söyler?”

  1. Anonim Says:

    türkçe olduğu için net analadım

    * Mutlu olun, her nefes alışınız, hayatınızın yeni bir anıdır.. Saygılarımla* *”Faris Sarıkaya*

    Cevapla

  2. M.Koray Eryaşa Says:

    Bu savcı duruşmada M.Koray Eryaşa’nın ifadesinden sonra “savcılık olarak biz suçlarız, suçsuzluğunuzu ispatlamak sizin işiniz” dedi. Sanırım 19 ocak 2012 gunu.

    Cevapla

  3. Cem Akkılıç© (@AkkilicCem) Says:

    Yalan söylemek dincilerin kanına işlemiş..

    Cevapla

Yorum bırakın