Olmayan “Balyoz” darbe planının gerçekleşmesine kim engel oldu?

16 Ağustos 2010

GENEL

Balyoz planı sahte olduğuna göre bu sorunun yanıtı: hiç kimse. Ancak Balyoz iddiaları ilk ortaya çıktığından beri kimi medya mensupları dönemin Genelkurmay başkanı Hilmi Özkök’ün Balyoz planınından haberi olduğunu ve bu planın gerçekleşmesine engel olduğunu yazdılar (örneğin, Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal, Cengiz Çandar).

Hilmi Özkök uzunca bir süre bu konuda konuşmadığı için bu kanı Balyoz planının gerçekliğine inananlar–ya da inanmak isteyenler–arasında yaygınlaştı. (Bu konuda yazdığımız blog girişine buradan ulaşabilirsiniz.) Hilmi Özkök sonunda suskunluğunu bozarak Balyoz planı hakkında hiçbir bilgi ve belgeye sahip olmadığını beyan ettikten sonra “Balyoz planı neden gerçekleşmedi?” sorusuna alternatif bir yanıt arayışı başladı.

İddianamenin 384. sayfasında görüyoruz ki savcılar Balyoz darbe planının hayata geçmemesininde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a bağlıyorlar.

Savcılar böylesine ciddi bir iddiada bulunmalarına rağmen, bu iddialarinı desteklecek herhangi bir olgudan bahsetmiyorlar.  En basitinden, bu iddiayı doğrulamak için Aytaç Yalman’ın ifadesine dahi başvurmuş değiller.

Balyoz soruşturmasındaki amaç gerçekleri ortaya çıkarmak olsaydı, 200’ye yakın kişinin insanlık dışı eylem planlarıyla bir darbe hazırlığı içinde olmakla itham edildigi bu durumda dönemin Genelkurmay Başkanı ile 1. Ordu’nun bağlı olduğu Kara Kuvvetleri Komutanı’nın ifadelerine başvurulurdu. Özellikle, adı iddianamede Balyoz planının gerçekleşmesini engelleyen kişi olarak geçen Aytaç Yalman’ın ifadesine başvurulmaması anlaşılır gibi değil.

Araştırmacı Gareth Jenkins de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan röportajında aynı konuya dikkat çekiyor: “Demek savcılar gerçeğin ortaya çıkarılmasının peşinde değiller. Sadece askeri ezmeye çalışıyorlar. Bunun başka bir izahı yok. Çünkü eğer gerçeğe ulaşmayı amaçlamış olsalardı ilk olarak Hilmi Özkök’ün ifadesine başvururlardı.”

Röportajın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Not: Çetin Doğan normal usüller gereği 2003 Ağustos’ta emekli oldu; zira 1. Ordu Komutanlığı’ndaki görev süresi dolduğunda atanabileceği açık bir kadro bulunmamaktaydı.


Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

Yorumlar kapatıldı.

%d blogcu bunu beğendi: