Türlü davalardaki sahtecilikleri bir türlü tespit edemeyen TÜBİTAK “uzmanları”

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda 2009’da kullanımdan kalkmış ve zemin altında muhafaza edilen bir sabit diske Balyoz soruşturması sırasında el konmuş, ve bu diskin içinden görülmekte olan envai çeşit dava ile ilgili (Amirallere Suikast, Kafes, Poyrazköy, Askeri Casusluk-Şantaj-Fuhuş, Balyoz) yeni dijital “delil” çıkmıştı.

‘5 numaralı sabit disk’ olarak adlandırılan bu diskin imajını inceleyen Arsenal’den adli bilişim uzananları, bu sabit diskin kullanımdan kalktıktan sonraki bir tarihte “esir disk” olarak başka bir bilgisayara bağlandığını, tarihi geriye çekilmiş bu bilgisayardan hard diske belgelerin kopyalandığını tespit etmişti.

2009’dan beri kullanılmayan bu sabit diskin üzerinde taze parmak izleri de bulunmuş, ancak bu izlerin sanıklardan hiçbirine ait olmadığı tespit edilmişti. Bilindiği üzere, ‘Balyoz mahkemesi’ bu sahtecilik tespitlerini teyit edecek bir bilirkişinin atanmasını reddetmişti, disk üzerindeki parmak izlerinin kime ait olduğu da araştırılmaya değer görülmemişti.

Ancak Poyrazköy davasına bakan 12nci Ağır Ceza Mahkemesi bu hard diskin TÜBİTAK tarafından incelenmesini kabul etti.

TÜBİTAK uzmanlarının 11 Kasım 2013 tarihli ön raporu elimize geçti. Üç sayfalık rapora buradan ulaşabilirsiniz. Rapora göre, şimdiye kadarki incelemelerde “normal kullanıcı ve sistem davranışları ile açıklanamayacak bir bulguya rastlanmamış.”

sakaciktanuzmanciklar

(Bu uzmanlardan biri, içinde Microsoft 2007 ögelerini barındıran CD için, kayıt tarihi 2003’dur, içine sonradan ekleme-çıkarma olmamıştır tespitini yapan ekipten. Bir diğeri ise OdaTV davasında rapor hazırlayanlardan.)

Bu uzmanların yapması gereken tek şey, adli bilişim uzmanlarının sahtecilikleri tespit eden analizlerini replike etmek. Zira, sahteciliğin tespit şekli çok az bilgisayar bilgisine sahip olanların dahi anlayanbileceği cinsten. Basitçe özetlemek gerekirse, sabit disklerin bağlı olduğu sistemin zaman ve saat ayarlarından bağımsız olarak, gerçekleşen işlemlere bir kütük sıra numarası (Log Sequence Number) veriliyor. Kaydedilen bu kütük sıra numarasları, işlemlerin gerçek zamandaki gerçekleşme sırasını (artarak) takip ediyor. 5 numaralı sabit diskte Windows sistemi Temmuz 2009’da en son kapatıldıktan sonra –ki en son işlemin kütük sıra numarası kolaylıkla görülebiliyor, diskte bu sıra numarasını izleyen (artan) numaralarla işlem yapıldığı, bu işlemlerle diske dosyaların kaydedildiği görülüyor. Üstelik diske kaydedilen bu dokümanlar, üstveri bilgilerine bakılırsa 2003’da kaydedilmiş! Bu da, dokümanların diske sistem tarih ve saati geriye çekilmiş bir bilgisayardan kopyalandığını gösteriyor.

Bugün Avukat Hüseyin Ersöz, TÜBİTAK uzmanlarının yanıtlaması için 16 soru iletti (sorulara buradan ulaşabilirsiniz). TÜBİTAK uzmanları bu sorulara dürüstçe yanıt verirse sahtecilik ortaya çıkacak. Bekliyoruz.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

6 Yorum “Türlü davalardaki sahtecilikleri bir türlü tespit edemeyen TÜBİTAK “uzmanları””

  1. zafer Says:

    Linkte TÜBİTAK uzmanlarına sorulan sorular değil, bilirkişi ret talep dilekçesi var.Soruları da ekleyebilir misiniz?

    Cevapla

  2. Anonim Says:

    Sayın yetkililer: Bilgisayar, konusunu ve balyoz davasını yakından takip etmeyen konuyu iyi bilmeyen vatandaş bu yazıdan hiçbir şey anlamaz.Lütfen bu yazının birde sade vatandaş dili ile anlatın. Bilgisayar hususunda bu yazıyı anlayacak kaç kişi var acaba? Gaye konuyu sizin bilmenizin yanında sade vatandaşıda bilmesidir.

    Gülümseyin her an yeni bir andır.

    * **”Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan; rahat yaşama yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş olan bir millet; Önce onurunu, sonra hürriyetini; daha sonrada geleceğini kaybetmeye mecburdur.”*

    *”Hangi bağımsızlık vardır ki yabancıların nasihatleriyle yükselebilsin? Tarih böyle bir şeyi yazmadı.”* * M.Kemal Atatürk * Her fikri savunma hakkın yoktur. Bilgi temelli fikri savunmaya hakkın vardır. Kimse cahil kalma hakkına sahip değildir. Amerikalı yazar Saygılarımla “Faris Sarıkaya

    Cevapla

  3. Suha Ari Says:

    Sayin Rodrik,

    Balyoz davasi ile ilgili yolladiginiz mesajlari yakindan takip ediyorum, aciklamalariniz, icin cok tesekkurler.

    “Tubitak’in bilirkisiligi” ile ilgili son mesajiniz hakkinda eklemek istedigim bir sey var:

    Halk TV de Muharrem Ince, Ugur Dundar ile yaptigi roportajin 28. dakikasinda (http://www.halkhaber.tv/video-225), 2004 yilinda “Tubitak Baskanini bir defaya mahsus Basbakan’in atayacagi”seklinde bir “Adli Tip ve Tubitak Kanunu” gecirildigini acikliyor. Bu kanunun tek amaci: Daha ileri tarihlerde uygulamaya konulacak, ve bilirkisi incelemesi/raporu gerekecek projeler icin hazirlik olarak Tubitak ve Adli Tip cepheleri onceden kontrol altina alinmasi ! 

    Bu bilgiler isiginda Tubitak’in tarafsiz, bilimsel herhangi bir inceleme yapmasi, rapor vermesi mumkun degil.

    Not: Bu mesaji “belki bu roprtaji dinlememis veya bu ‘ozel kanun’ konusu gozunuzden kacmis olabilecegi” ihtimaline karsi yolluyorum.

    Iyi calismalar, Saygilar..

    Suha Ari Irvine, California

    ________________________________

    Cevapla

  4. yalçın Says:

    Türkiye’de irticayı ve gericiliği AKP temsil etmektedir.
    Bunların (AKP) çerisinde 70 li ve 80 li yıllardan itibaren ANAP ,MHP ve Adalet partisi gibi diğer partiler içerisinde yıllarını aktif olarak geçiren her çeşit,bir çok kişi vardır.
    Karşınızdaki AKP organizasyonu,genç,yeni,bembeyaz bir oluşum değildir,ve en önemlisi de hiç de iyi niyetli hareket etmemektedirler.
    Devletin herşini çok iyi bilen politikacılardır.
    Yıllardır bu günlerin hayali ile sabırla beklediler,bunun için Amerikalıların taleplerini de emir telakki etiller ve nihayet TBMM’ini,Hükümeti yani tüm bakanlıkları,tüm bağımsız devlet teşkilatlarını yani istikbaratından polisine,Bankasından,Üniversitesine,yüksek seçim kurulundan spor federasyonuna,Diyanet işlerinden İstatistik Enstitüsüne her türlü devlet teşkilatını kendilerine bağladılar.
    Bu güçle ; Türklüğü,Türk bayrağını,Atatürkçülüğü,Devrimleri,Sosyal demokrasiyi aniden değil ama yavaş yavaş aşındırarak yerlerine kendi ideolojilerini temsil eden bu ülkenin yani Türkiye’nin ve Türk insanının bünyesinin , benliğinin kabul edemiyeceği gerici,irticai kara politikaları yerleştirdiler.Şu an itibari ile yüksek yargıda dahil olmak üzere tüm güç ellerindedir.
    Sıra Tüm Türk ulusunun veya diğer bir anlatım ile Türk Halkının,Türk insanını,Türk Toplumunun,Türk insanını ele geçirilmesine gelmiştir,
    Bunu işaretleri yıllat öncesinden özellikle Amerikadaki politikacıların ağızlarından bilerek veya bilmeden kaçmıştır.
    Tüm bu büyük resim,bu büyük değişim içerisinde TSK veya onun içindeki herhangi bir kuvvetininin güven içerisinde hayatını eskisi gibi muhafaza etmesi maalesef düşünülemezdi.Bunu çok defalar kendi ağızlarından söylemişlerdir.
    Türkiye üzerindeki bu pis,aşşağılık politik iklim gitmeden gerçekler açığa çıkamaz,
    Hepimiz bunu istiyoruz değil mi ? Gerçekleri ve Adaleti .
    herhangi bir şekilde bu iklim değişmeli ve dürüst,adil.yurtsever insanlar devlet kadrolarına geri dönmeliler ve nelerin olup-bittiği anlaşılmalıdır,
    size-hepimize bol sabır,dayanma gücü temenni ediyorum,

    Cevapla

    • demokratikimben Says:

      Şeriatı ne zaman getirecekmiş AKP onu da yazsaydın da ona göre kendimizi hazırlasaydık…

      Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: