Alper Görmüş gene yanılıyor ve yanıltıyor. Bugünkü yazısında zamanlama çelişkilerinin sadece TSK tarafından düzenli olarak güncellenen kimi listelerde bulunduğunu yazıyor, ki bu kesinlikle doğru değil. Balyoz’un ana belgesinde, Çarşaf, Sakal gibi yan planlarında ve birçok diger belgede görülen bilgiler bu belgelerin iddia edilen tarihlerde üretilmiş olamayacağını açıkça kanıtlıyor.
Önce Alper Görmüş’ün yazdıklarını aktaralım:
“İddianın zayıf yanlarından biri şu: Bu türden zamanlama çelişkileri hep Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) zaten tutulan ve sürekli olarak güncellenen birtakım listelerde bulunuyor. Öyle olunca da, zamanlama çelişkilerini “Darbenin hafızasını sürekli taze tutmak için TSK’da üretilen listelerin güncellenmesiyle” açıklayanların elleri güçleniyor.
Oysa bu çelişkiler, davanın delilleri arasında yer alan birtakım “düz” metinlerde de gösterilebilseydi, onlara dayanarak “çete” suçlamasında bulunmak çok daha ikna edici olabilirdi.”
Alper Görmüş’ün “olsaydı daha ikna edici olurdu” dediği cinsten çelişkiler düz metinlerde bolca var. Işte üç örnek: Balyoz Güvenlik Harekat Planı’nda Calibri fontuna referans, Cami bombalama planlarında XML schemalarına referanslar, ve Hayfa-İsrail’de tatbikat yaparken Aksaz’da Suga darbe toplantısına katılan subaylar.
Görmüş şimdi ikna olacak mı? Sanmıyoruz çünkü Görmüş’ün gerçekler peşinde olduğuna dair inancımızı yitirdik.
(Görmüş’ün tezi, darbeci subayların belgeleri güncelledikten sonra bilgisayar saatlerini geri çekmiş olmaları. Bu tez iddianameyle çeliştiği gibi, neresinden bakılırsa tutarsız. Darbeciler kafa karıştırmak amacıyla bilgisayar saatlerini geriye çekmişlerse niye kendi isimlerini belgelerde bırakmışlar? Neden CD’lerin tam seminerden evel oluşturulduğu intibası yaratmak istemişler? Savcılar kendilerini çabucak bulsunlar ve seminerle kolayca irtibat kurabilsin diye mi? Ayrıca, güncellendiği iddia edilen belgelerin içeriğine bakıldığında bu belgelerin güncellenmediği çok bariz, çünkü bilgilerin [zaman çelişkili olup gözden kaçanlar dışında] hepsi 2003 yılına ait ve güncellenmemiş. Kısaca, bu belgeler “düncellenmiş.”)
Görmüş, kendi senaryolarını üretmekte ve kendi iddianamesini yazmakta — ne kadar sacma olsa da — serbest. Ancak ısrarla yanıltıcı bilgi verme hakkı yok.
Balyoz Davası ve Gerçekler 
18 Haziran 2012 23:42
alper görmüş’ün her fırsatta kendine atıf yaptığı meşhur “darbe günlükleri” haberi var ya,
bu günlükler bildiğimiz deftere elyazısıyla yazılmış günlük mü? günlüğün taranmış şekli mi? yoksa o da bir word dosyası mı?
eğer bu sonuncusuysa bence alper görmüş balyoz delillerinin sorgulanmasından rahatsız oluyor çünkü darbe günlükleri de aynı şekilde incelenirse çürük varsayımlar ve delillerle haber yapıldığının ortaya çıkacağını ve şahsi itibarının zedeleneceğini düşünüyor. balyoz davasında iddia makamına cansiperane sahip çıkması bundan..
19 Haziran 2012 12:48
Sayın İrdal;
Alper Görmüş’ün her fırsatta ağzına sakız yaptığı” Darbe Günlükleri ” elbette el yazması günlükler değil,Özden Örnek’in bilgisayarında olduğu varsayılan günlükler ve Özden Örnek bunların kendisine ait olduğunu reddetti..El yazması olsaydı ne fırtınalar kopardı kimbilir.Mustafa Balbay’ın bilgisayarında bulunduğu söylenen ve günlüklerle uyuştuğu söylenen notlar da sonradan yüklenmiş.