Balyoz Davası 95-96 Celse Duruşma Tutanakları

16 Nisan 2012

Duruşmalar, GENEL

14 Mart 2012 tarihli 95. celsenin duruşma tutanağına buradan ulaşabilirsiniz. Bu duruşmada savcı, sağlık problemleri olan Ergin Saygun’un tutuklanmasını istiyor, “mahkeme” de tutuklama kararı veriyor.

26 Mart 2012 tarihli 96. celsenin duruşma tutanağına buradan ulaşabilirsiniz. Bu celsede CD’lerin sahte olduğunu saptayan bilirkişi raporları ile ilgili söz almak isteyen Avukat Celal Ülgen, ardından Avukat Hüseyin Ersöz, “Mahkeme” başkanı tarafından salondan atılıyor.

Tutanaklara göre salondan “Nasıl Mahkeme bu yazıklar olsun” sesleri üzerine “Mahkeme” başkanı, kameralardan isim tespitlerinin yapılarak suç duyurusunda bulunulacağını açıkladıktan sonra salonda bulunan bir çok tanığın ifadesine göre şunu ekliyor:

“Konuşun konuşun bu size kararda geri dönecek…”

Ancak bu sözler, Heyetin kontrolünden geçen duruşma tutanağına şu şekilde geçiyor (tutanak sayfa 7):

“Bunun karşılığı size Mahkemelerden gelecektir.”

Avukatlar salonu terk ediyor. “Mahkeme” başkanı saygı görmediğinden şikayet ediyor.

Ahmet Yavuz:

“Şu 11 numaralı CD’yi herkesin saygı duyacağı bir bilirkişiye gönderin ben o zaman eğer o bilgiler doğru ise müdahil avukatların müdahillik taleplerini kabul ediyorum demiştim. Bakınız 14 ay geçti o günden bu yanda daha 11 numaralı CD henüz bir bilirkişiye gitmedi. Şimdi ben sahte bir CD ile yargılandığımı biliyorum. Ama benim sizden isteğim bana sık sık söz hakkı vermeniz değil. Benim sizden isteğim şu sahte CD olduğunu iddia ettiklerimizi lütfen bilirkişiye gönderin biz de ne olduğunu bilelim. (…)

İkincisi iddianame diyor ki Aytaç Yalman darbeyi önlemiştir. Öyle mi efendim? Bu iddianame tarafınızdan da kabul edildi ama ne soruşturma safhasında Savcılar tarafından ifadesi alınıyor ne de biz talep ettiğimiz halde ifadesine başvuruluyor.

Şimdi bir üçüncü hususu daha söyleyip bitireceğim. Ahmet Hakan Erdoğan ilk bilirkişi raporunu veriyor. Diyor ki 1. Ordu bilgisayarlarında yapılan incelemede bu evrakların hiçbirisine rastlanmamıştır diyor. Ama sizin geçen duruşma sonunda okuduğunuz deliller arasında ben onu duyamadım. (…) Şimdi böyle bir sanıklar lehine bir bilirkişi raporu var. Mahkemenizden tarafından dikkate alınmıyor.

Ben asla kimseye saygısızlık yapmadım ama bana saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Hatta bana hakaret edildiğini düşünüyorum. Yani ben bu darbe davasında yargılanmak sureti ile hakarete maruz kaldığımı düşünüyorum. Çünkü ben gerçeği biliyorum. Ben söz hakkı istemiyorum bir daha da konuşmak istemiyorum. (…)”

Çetin Doğan:

“Toplumumuzda Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerindeki duruşmaları bir tiyatroya benzetenler giderek artmakta olduğunu görmekteyiz. Bizler bu oyunun zorunda olarak bir parçası olmaktan bıktık, usandık siz usanmadınız mı? Dava konusu dijital verilerin sahte olduklarını kanıtlayan bilgi ve resmi belgeleri Heyetinize sunulmuş olmasına rağmen maddi gerçeğin ortaya çıkması için hiçbir araştırmaya gerek duymayacağınızı dava ile ilgisi bulunmadığı davaya bir katkısı olmayacağı gerekçesi ile nasıl bağlayabiliyorsunuz?”

Avukatlar dekor unsuru olmayı reddettiği için Balyoz çadır tiyatrosunun perdesi bu celsede erken kapanıyor.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

Henüz yorum yapılmamış.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: