Hatırlatma (1): Bütün Balyoz planlarını içeren 11 numaralı CD’deki davaya adını veren Balyoz Harekat Planı.doc da dahil olmak üzere Balyoz belgelerinin Office 2007’den önce var olmayan Calbri, Cambria ve XML şemalarına referanslar taşıdığını adli bilişim uzmanları tespit etti. Böylelikle Balyoz CD’sinin iddia edildiği gibi Mart 2003’de oluşturulmadığı dijital olarak kanıtlandı.
Hatırlatma (2): 250 kişi hala bu sahte dijital belgelerle cezaevinde tutuklu.
Hatırlatma (3): Balyoz savcısı esas hakkında mütalaasını verdi ve ‘11 numaralı CD’de 5 Mart 2003’de oluşturulmuştur, sonradan içine ekleme-çıkarma yapılmamıştır’ dedi, ‘başka bilirkişi incelemesine de gerek yoktur’ diye ekledi.
Hatırlatma (4): Balyoz “mahkemesi” ise tüm taleplere rağmen, bu sahtecilik saptamalarını yapacak bir bilirkişi atamayı reddediyor.
Bu belgelerdeki bu Office 2007 referanslarının çıplak gözle görülmediğini, fakat WinHex gibi herkesin kullanabileceği programlar ya da çeşitli adli analiz araçları ile görüldüğünü yazmıştık ve buna örnekler de vermiştik.
Ancak belgeler arasında bir tanesi var ki, görmek için hiç bir program gerekmiyor. Çünkü en son 2003’de kaydedilmiş bu Excel belgesi Calibri fontu ile hazırlanmış.
Belgenin adı Müzahir.xls.
11 numaralı CD’de ÇALIŞMALAR_A klasörü altındaki, “YENİ YAPILANMADA GÖREVLENDİRİLECEKLER” klasöründe kayıtlı. “Balyozcular,” 2003’de çeşitli kurumlarda çalışan personelin darbeden sonra nerelerde görevlendireceklerini belirlemişler.
Belgenin bu son hali 12 Şubat 2003’de kaydedilmiş, ve de diğer Balyoz belgeleri ile birlikte seminerin ilk günü 5 Mart 2003’de Ordu Komutanı Doğan için özel olarak 11 numaralı CD’ye kaydedilmiş. (Bu CD tek bir oturumda oluşturulduğu için, bu belgeler bir kere içine kaydedildikten sonradan içine ekleme-çıkarma yok.)
Aşağıdaki resimde göreceğiniz gibi, bu Excel belgesindeki MehmetAltunay sayfasındaki liste Calibri ile yazılmış. Benzer şekilde O.Karaahmetoğlu, AAŞahin, F.Halilbeyoğlu ve AÜnal sayfalarındaki listeler de Calibri fontu ile yazılmış. Müzahir.xls belgesini açarak Calibri ile yazılmış diğer sayfaları da görebilirsiniz.
Bu da Balyoz savcılarının iddianamesinden ilgili bölüm; belgenin son kaydı 5-7 Mart 2003’deki seminerden önce yapılmış:
Hatırlatma (5): Bu belgeler için TÜBİTAK, “Dosyaların oluşturma ve son kaydetme tarihlerinin 2003 yılı ve öncesine ait olduğu tespit edilmiştir” dedi.
Bu belgeleri hem içerik hem de teknik olarak tek tek inceleyen ve sayfalarca tespit raporu hazırlayan Emniyet bilirkişileri ne bunu, ne de belgelerdeki yüzlerce sahtecilik bulgusundan tek bir tanesini (nedense) tespit edemedi. CD’nin adli incelemesini mümkün kılan adli imajını savunmaya vermeyi defalarca reddeden (ve ilk tutuklamaların üstünden neredeyse iki sene sonra savunmaya vermeyi kabul eden) “Mahkeme” şimdi de Balyoz belgelerin sahte olduğunu teyit edecek bir bilirkişiyi atamayı kesinlikle reddediyor.
Adalet mekanizması gerçekten adalete hizmet etseydi, şu anda, son kaydı 2003’de yapılan (!) Balyoz belgelerini Office 2007 kullanarak oluşturan çete yargılanıyor olurdu.
22 Mayıs 2012 11:52
Evet, bu da çarpıcı (ve çarpıtılmaya da müsait olmayan) bir kanıt. İnanmayanlar, inanmak istemeyenler Wikipedia’dan Calibri yazı tipinin 2005’te yaratılıp piyasaya sürüldüğünü ve Office 2007’den itibaren Office sürümleriyle beraber bilgisayarlara yüklendiğini okuyabilirler. Hatta bu yazı tipi Windows Vista ve Windows 7 yükleyenlerin bilgisayarlarında bile bulunuyor, Office programını yüklemiş olmanız şart değil.
Belgeyi açtıklarında Arial veya Times New Roman gibi daha eski yazı tipleriyle karşılaşan arkadaşlar da heveslenmesin: Bilgisayarınızda Office 2007 veya daha üst bir sürümü yoksa (veya bir şekilde Calibri yazı tipi bilgisayarınızda bulunmuyorsa, silinmişse) belgeyi açtığınızda o yazı tipini göremezsiniz.
22 Mayıs 2012 12:59
Bu arada Gölcük’te bulunan ve 28 şubat tutuklamalarına sebep olan belgeler de Calibri fontuyla yazılmış.
22 Mayıs 2012 16:44
TUBITAK nasil bir bilim kurumudur? Inanilmaz bir sey. TUBITAK’in bilimden anliyor olmasini iddia etmek Lionel Messi’nin dünyanin en iyi rugby oyuncusu oldugunu iddia etmek gibi bir sey kanimca. Tam bir kepazelik.
23 Mayıs 2012 00:09
Dostum bir hatan var. O kurumun adı TÜDİTAK olarak değişeli çok oldu. Açılımı da “Türkiye Dinsel ve Takunyatik Araştırma Kurumu” oldu.
Biraz ciddi olalım lütfen. Kurumlarımızın adlarını doğru olarak bilelim ve telefuz edelim. Eleştirilerimizi de bu yönde yapalım. Değerli kurumumuz TÜDİTAK CD’leri dinsel ve takunyatik olarak inceleyip bu CD’lerin 2003 yılında hazırlandığına dinsel ve takunyalılar olarak kesin emin biçimde karar vermişlerdir.
Biraz saygı lütfen.
23 Mayıs 2012 14:30
Bugün Vatan gazetesinde ilginç bir haber vardı. “AKP milletvekili Şamil Tayyar, İçişleri Bakanı Şahin’e başvurarak ‘’Gaziantep’te polisin de içinde olduğu bir suç şebekesi var. Telefonlarım dinleniyor, Bakan Fatma Şahin bile hedefte’’ dedi. Demek ki balyoz davasını büyük bir coşkuyla savunanlar sahtecilik çetesinin eline düştüğü zaman feryat etmeyi biliyor.
24 Mayıs 2012 10:45
Sahtecilik çetesiyle ne alakası var hemşehrimin söylediğinin? Sahtecilik çetesi varsa aksine hemşehrimden yana olması gerekir…
Onun bahsettiği olay başka…