Teğmen Çelebi’nin telefonuna Emniyet’te “sehven” yüklenen kayıtlar konusunda bir senedir neden hiç bir ilerleme kaydedilmedi?

Ergenekon davası sanığı Tğm.Mehmet Ali ÇELEBİ gözaltındayken Emniyet Müdürlüğü’nde inceleme altında bulunan telefonuna 139 adet telefon yüklenmişti. Bu kayıtlar bir Hizbü-t Tahrir üyesinin rehberinden aktarılmıştı.  Dolayısıyla Çelebi ile Hizbu-t Tahrir arasında bağlantı olduğu izlenimi verilmek istenmişti. Olay ortaya çıkınca Emniyet görevlileri bunun “sehven” yapılmış olduğunu ifade etmişlerdi.

Çelebi’nin avukatı 26 Ocak 2011 tarihinde bir suç duyurusu ile Fatih Cumhuriyet Savcılığı Memur Suçları Araştırma Bürosuna başvurdu.  Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı Müfettişleri de bir idari soruşturma başlattı.

Çelebi’nin avukatı Serkan Günel’in anlattıklarını dinleyelim:

“İfadesi alınan 5 polisten 4’ü tkenik incelemenin altında imzası bulunan bir polisin ismini vererek durum ile ilgili bilgiyi ondan aldıklarını bu nedenle ‘sehven’ yüklenmiş olabilir şeklinde bir ifade verdiklerini söylemişlerdir. Bu ifadelerin muhatabı olan kişi ise telefonlara ait rehber bilgilerinin (saat 12’de M.Oğuz KAZANCI’nın sabaha karşı saat 4’te ise ÇELEBİ’nin) Microsoft Outlook programına aktarıldığını bu program içerisindeki bilgilerin karışmış olabileceğini bu nedenle ÇELEBİ’nin rehber bilgilerinin içinde M.Oğuz KAZANCI’ya ait 139 adet telefon bilgisinin görünüyor olabileceğin şeklinde ifade vermiştir. Oysa bizim hem mahkemede hem de suç duyurumuzda gösterdiğimiz Tubitak incelemesine ait M.ALi ÇELEBİ’nin telefon ekranının görüntüsüne bakıldığında numaraların sadece tutanaklarda değil telefon içerisine sokulduğu açıkça görülmektedir. Ancak bu yönde bir soruya polis memurları cevap vermekten kaçınmış eğer ki Mahkeme bize telefonları tekrar gönderse ve incelememize izin verse biz yanlışlığın nereden kaynaklandığını bulurduk demekle yetinmişlerdir. Oysa kendileri olayın şüphelisi olduğundan telefonların tekrar kendilerine emanet edilmesi hukuken doğru olmayacaktır.”

Ancak bir sene sonra hala en ufak bir sonuç alınabilmiş değil.  İçişleri Bakanlığı soruşturmasını sonlandırıp topu savcılığa attı.  Cumhuriyet Savcılığı ise bu süre içersinde yeni bir bilirkişi raporu daha edinebilmiş değil.  Izlenimimiz, soruşturmanın yavaşlatılarak üstünün kapatılacağı şeklinde.

Süreç ile ilgili Avukat Serkan Günel’in verdiği detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Konu ilk gündeme geldiğinde Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı rutin yanıltıcı yazılarından birini yazmıştı.  O konudakı yazımızı da burada bulabilirsiniz.