Hakkında yakalama müzekkeresi çıkması üzerine Türkiye’ye gelen Avustralya ve Yeni Zelanda Ataşesi Murat Ataç için düzenlenen 30. celse duruşma tutanağını okumak için buraya tıklayın. Ataç 2003 yılında Akademi’de öğrenci subay; adı 11 no.lu sahte CD’den çıkan EK-A.doc ve EK-B(Harp Ak.).doc Word belgelerinde geçtigi için Balyoz davasında sanık olarak bulunuyor.
Ataç:
“Balyoz iddianamesinin daha önce söylemiştim sadece medyadan duydum. Kendimin ismimin yer aldığını da Beşiktaş Savcılığına çağırıldığım zaman öğrendim. İsmimi kim, kimler tarafından, ne maksatla koyulduğunu da bilmiyorum. Ancak bu konu ile ilgili Savcılığa da yazanların bulunması ve cezalandırılması konusunda bir suç duyurusunda avukatım vasıtası ile bulunmuştuk.”
“Mahkeme” Ataç’ın tutuklanmasına karar veriyor.
Hatırlatalım:
(1) 11 no.lu CD’nin, üstverisinin gösterdiği gibi 5 Mart 2003’de değil, en erken Temmuz 2009 yılında hazırlandığı önceki celselerde “Mahkeme” önünde kanıtlandı.
(2) Ataç’ın adının geçtigi sahte iki Word belgesinin bir an için gerçek olduğunu varsayalım. Bu durumda dahi, Ataç’ın bu listelerdeki görevi kabul ettiğine, ya da adının kendi rızasıyla bu belgelere yazıldığına dair en ufak bir kanıt yok.
Yani neresinden bakılırsa bakılsın, Ataç’ın sanık konumunda olması dahi mantık dışı. Buna rağmen “Mahkeme” kuvvetli suç şüphesi ile Ataç’ı tutukluyor. Eşini ve küçük çocuğunu Avustralya’da bırakıp mahkemeye gelen Ataç, kaçar ya da delil karartır diye Hasdal cezaevine yollanıyor.
30 Mayıs 2011
Duruşmalar, GENEL, Iddianameden inciler