“1. Ordu Karargahı’ndaki bilgisayarlardan çıktığı tespit edilen Balyoz Güvenlik Harekat Planı…”
Balyoz iddianamesinin hazırlanmasının, bu gerçek dışı iddianın bir çok gazetede tekrarlanmasına yol açtığını görüyoruz.
Bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tekrar edelim: Balyoz belgelerinin 1. Ordu bilgisayarlarından çıktığı tespit edilmemiştir. Ne TÜBİTAK ne de başka bir bilirkişi böyle bir tespitte bulunmuştur.
Hiçkimsenin böyle bir tespitte bulunabilmesi zaten mümkün değildir. Gene hatırlatalım: Balyoz Güvenlik Harekat Planı bir “onurlu subayın” Taraf gazetesine teslim ettiği CD’lerden çıkmıştır. 1. Ordu bilgisayarlarında böyle bir belge bulunmadığı gibi, söz konusu CD’lerin 1. Ordu bilgisayarlarında üretildiğini sadece CD’ler üzerinde yapılan bir inceleme ile (ki yapılabilen tek budur) tespit etmek teknik olarak mümkün değildir. Bu hususlar bilirkişi raporlarında zaten belirtilmiştir.
Daha evel burada yazdığımız gibi TÜBİTAK’ın belgelerin gerçek olduğuna dair bir tespiti de yoktur. TÜBİTAK’ın son raporunda kesin bir dille denilmektedir ki, bir CD’deki veriler kendi içerisinde tutarlı olarak yaratıldıysa ve kötü niyetli olarak sahte doküman üretildiyse – ki zaten sahtecilik iddiası bunu kapsar – bu durum sadece CD ve içerisindeki dokümanlar teknik olarak incelenerek tespit edilemez. TÜBİTAK’ın tespit ettiği tek şey, CD’lerde “teknik anlamda bir tutarsızlık” olmadığı, yani CD’lerde sahtecilik yapılmışsa bunun CD üstverilerinde tutarlı bir şekilde yapılmış olduğudur.
Durum bu kadar barizken niye kimi yayın organları ısrarla yanıltıcı yayın yaparlar?
Ya yanıltmak istedikleri için, ya da kendileri yanıltıldıkları için.
08 Temmuz 2010
GENEL, Medya yalanları