Balyoz “mahkemesine” göre bilirkişi ve tanıklar “dosyaya somut herhangi bir katkı sağlamayacak”

05 Nisan 2012

GENEL

Arsenal Consulting ve Yıldız Teknik Üniversitesi raporları, son kaydı 2003’de yapılıp Mart 2003’de CD’ye kaydedildiği savcılar tarafından iddia edilen Balyoz belgelerinde, ilk defa Office 2007 ile sürülen öğeler (Calibri ve Cambria font, XML şemaları) tespit ettiler ve tek bir oturumda oluşturulan (oluşturulduktan sonradan içine ekleme-çıkarma yapılmayan) Balyoz CD’lerinin en erken 2006 ortasında oluşturulduğunu tespit ettiler.

Arsenal Consulting, Gölcük’te bulunan ve kullanımdan kalkmış 5 nolu hard diskin 15 Temmuz 2009’dan sonraki bir tarihte sistem saati geriye alınmış bir bilgisayara “esir” (ikincil) hard disk olarak bağlanıp içinde Suga planları dahil en az 120 dokümanın kopyalandığını tespit etti.

Boğaziçi Üniversitesi, Eskişehir’de “bulunan” flash belleğin içindeki belgelerin üstverilerinde manipülasyon yapıldığını tespit etti, delil bütünlüğü yoktur dedi.

Grant Sperry ve Yrd. Doç Dr. Bafra Balyoz CD’lerinin üzerindeki el yazılarının Süha Tanyeri’ne ait not defterindeki karakterlerden bir bileşke oluşturulup CD’nin üzerine makina marifetiyle CD üzerine aktarıldığını tespit etti.

Savunma tespit edilen bu konuların Mahkeme tarafından atanacak tarafsız bir bilirkişi tarafından incelenmesini istiyor. Savunma, iddia makamının Balyoz darbe planının gerçekleşmesine engel olduğunu iddia ettiği, ancak hiç bir aşamada bu konudaki ifadesine başvurulmayan Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesini istiyor.

“Mahkeme” bu talepleri, “dosyaya somut herhangi bir katkı sağlamayacağı” gerekçesiyle reddediyor. 29 Mart 2012’deki ara kararında ilgili bölüm  aynen şöyle.

 “Bir kısım sanıklar ve müdafileri tarafından bazı tanıkların dinlenilmesi, dosyaya delil olarak sunulan dijital veriler hakkında tekrar bilirkişi raporu aldırılması, daha önce rapor düzenleyen bilirkişilerden bazılarının duruşmada dinlenilmesi, bazı kurumlardan bir takım bilgi ve belgelerin istenilmesi talep edilmiş ise de; dosyada var olan bilirkişi raporlarının sayısı ve içeriği, ayrıntılı sanık savunmaları, huzurda dinlenilen tanık beyanları ve gelen müzekkere cevapları, bilirkişilerin Mahkemenin yerine geçerek delillerin hangisinin kabul edileceği hangisinin kabul edilemeyeceği yönünde açıklamada bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığı, Mahkemenin hüküm aşamasında mevcut bilirkişi raporları ve savunma içeriklerine göre dosyadaki tüm delilleri değerlendirip takdir edeceği nazara alındığında bu aşamada yeniden tanık dinlenilmesi, bilirkişi raporu aldırılması, bilirkişilerin duruşmada dinlenilmesi, yeni belge ve bilgilerin istenilmesi dosyaya somut herhangi bir katkı sağlamayacağından tüm tevsii tahkikat taleplerinin reddine,”

“Mahkeme” Balyoz CD’leri ne kadar gerçekse o kadar gerçek. “Mahkeme” maddi gerçeklerle zerre kadar ilgili değil.

***

“Mahkeme” başkanı, 26  Mart 2012’deki celsede yeni raporlarla ilgili olarak söz almak için ısrar eden Avukat Ülgen ve Avukat Ersöz’ü mahkeme salonundan atmıştı. Tutanaklara göre salondan “Nasıl Mahkeme bu yazıklar olsun” sesleri üzerine “Mahkeme” başkanı:

 “Evet şu anda Mahkeme nasıl Mahkeme deyip yazıklar olsun diyen sanıkların da güvenlik kameralarından isim tespitleri yapılarak haklarında suç duyurusunda bulunulmasına.”

diyor. Mahkeme başkanı salondaki sayısız tanığın ifadesine göre şöyle devam ediyor:

“Konuşun konuşun bu size kararda geri dönecek…”

Ancak bu sözler, duruşma tutanağına şu şekilde geçiyor:  “Bunun karşılığı size Mahkemelerden gelecektir.”

“Mahkemenin” hukuksuz uygulamaları yanında “mahkemenin” alacağı kararı tehdit unsuru olarak kullanması, sonra da tutanağa bunu geçirmemiş olması devede kulak olmakla birlikte, kayda geçirmek istedik.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

17 Yorum “Balyoz “mahkemesine” göre bilirkişi ve tanıklar “dosyaya somut herhangi bir katkı sağlamayacak””

  1. zipkin Says:

    Bunlara mahkeme demeyin artik. Bunlarin ne oldugunun tarihte ornekleri var mesela 1933 Nazi Almanyasinda kurulan “Volksgerichtshof” mahkemeleri. O tarihlerde(1933-1935) Almanya’da yasananlarla bugun Turkiye’de yasananlari karsilastirin cok buyuk benzerlikler goreceksiniz.

    Cevapla

  2. tercüman Says:

    Espri yapıyorsun galiba, öyleyse gülelim de boşa gitmesin, başına herhangi bir adli olay gelirse sakın mahkemeye başvurma o zaman…

    Cevapla

    • zipkin Says:

      Ne oldu cok gocunmussun yorumuma. Her daim herseye yorum yapan ozel yetkili yorumcu Tercuman.

      Cevapla

  3. tercüman Says:

    Gocunurum tabii, çünkü ben ülkemi, vatanımı sever, sahip çıkarım, senin gibi saçma sapan şeylerle suçlamam, suçlayana da karşı çıkarım.
    Madem bu kadar şikayetçisin, Nazi Almanyası gibi olmayan bir ülkeye gidebilirsin, ben seve seve yardımcı olurum sana…

    Cevapla

    • zipkin Says:

      Yok kalsin benim vatanimdan kimse beni cikaramaz. Orasi benimm evim iyi anla bunu Tercuman

      Cevapla

    • İsmail Says:

      Sen kimsin? Bu vatanın sahibi mi? Bu vatanın halkını kovuyorsun. Farkındamısın (ama hiç sanmıyorum) eleştirilen devlet değil postmodern faşist yönetim. Bugünkü durum Nazi Almanyası gibi mi? Keşke öyle olsa, bugünkü yönetim biçimi Nazi Almanyasından çok çok daha kötü. Niye mi? Bugün olayları göre göre gönüllü olarak (hatta seve seve, koşa koşa) Nazi olan gazeteciler, yazarlar, komünistler, aydınlar, sanatçılar!, askerler, polisler, hakimler, savcılar ve en önemlisi bir halk kitlesi var. Bundan daha kötü ne olabilir. Bugünkü Türkiyenin durumuna baktığınızda Nazi Almanyası en demokratik ülke sayılabilir.

      Cevapla

  4. tercüman Says:

    Madem o kadar çok seviyorsun vatanını, bir daha böyle nazi almanyası diye saçma sapan suçlamada bulunma, ayıptır…

    Cevapla

    • zipkin Says:

      Sende o zaman Nazi gibi konusma Nazi sanmasinlar.

      Cevapla

      • tercüman Says:

        Sen birşeyler mi içip de yazıyorsun bunları? Halüsinojen madde falan mı alıyorsun? Nazi gibi nerde konuşmuşum? Gören de seni Auschwitz kampında bir süre misafir olmuş sanacak:)

        Cevapla

        • zipkin Says:

          Bak bakalim yazdiklarina neyi cagristiriyor:

          -“başına herhangi bir adli olay gelirse sakın mahkemeye başvurma!”
          -“Madem bu kadar şikayetçisin, Nazi Almanyası gibi olmayan bir ülkeye gidebilirsin, ben seve seve yardımcı olurum sana!”. Baska? Bir sonrasinda ustume Auswitz’den gestapo SS tugayimi gondereceksin? Bu arada benim yazdiklarima cevap yazarken iyi dusun ozgun bir seyler bul bir daha sefer. Bir seylermi ictin, cart curt, basit satasma bunlar.

          Cevapla

  5. tercüman Says:

    Yazdıklarım tamamen normal, nazilikle alakası yok kaldı ki sen nazi almanyası diye Türkiye’yi haksız ve boş yere suçladıktan sonra yazdım onları, şimdi de kalkmış beni nazi gibi konuşmakla suçluyorsun, buna sadece gülerim:)

    Evet SS tugayı yollayacağım, gideceğin yere kadar eşlik edecekler sana, bu güzelliğimi de unutma:)
    Gece gece güldürdün gene beni, sağol eksik olma:)

    Cevapla

  6. zipkin Says:

    Buradada herkse sana guluyor eh sende biraz gulmussun ne mutlu sana. SS Tugayini gonder bende onlari toplayip ziyaretine gelecem.Bir cayini iceriz artik.

    Cevapla

  7. tercüman Says:

    Önemli olan benim kime güldüğümdür:)

    Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: