Orgeneral Bilgin Balanlı’nın 25 Kasım Cuma günü Balyoz “Mahkemesi”nde yaptığı savunmanın metnine buradan, sunumuna ise buradan ulaşabilirsiniz.
Orgeneral Balanlı’nın savunması
30 Kasım 2011
About cdogangercekler
cdogangercekler → tarafından yazılan tüm gönderileri görüntüle14 Yorum “Orgeneral Balanlı’nın savunması”
Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et
Ara
-
Macitbay: Reblogged this on macitbay and commented: Mutlaka...
-
toz: Oncelikle tekrar cok cok gecmis olsun; ve cok cok ...
-
Kemal: Yukarıdaki yorumumdan alıntı: "...Emniyet is...
-
Kemal: Merhabalar, Uzun zaman oldu görüşmeyeli. ...
-
Macitbay: Reblogged this on macitbay....
-
Efe Demir: Balyoz davasında yargılanıp hüküm giyenlerden...
-
brainiac3397: People would be hard pressed to rely on your "obje...
-
brainiac3397: Don't forget the video seminars he's given. In the...
-
Talha: The excerpt is from his the Atlantic interview: ...
-
trekking: Bu günleri de gördük. Hep şuna inandık. Devir...
- Bir analiz 17 Mayıs 2011
- 10. Ağır Ceza Mahkemesi oy birliğiyle 163 Balyoz sanığı hakkında tutuklama kararı verdi 11 Şubat 2011
- Odatv 18 Şubat 2011
- Bundan sonra ne olacak? 02 Şubat 2011
- Türkiye’nin yeni adalet doktrini 07 Mart 2011
- 5-7 Mart 2003 1nci Ordu Plan Semineri Ses Kaydı 08 Nisan 2011
-
Denizde TRT kameraları önünde darbe belgesi hazırlayan subay 29 Ağustos 2011
- Emre Uslu’nun yeni (ve bir evelki ile çelişen) teorisi 07 Ocak 2011
- Etyen Mahçupyan’ın yeni teorisi 18 Şubat 2011
- Sahte belge üretirken hata yapmak hata mı? 07 Şubat 2011
- Yargıtay 16.Ceza Dairesi’nin 14 Haziran 2021 tarihli kararı 28 Haziran 2021
- Yargı, Cemaat ve Bir Darbe Kurgusunun İç Yüzü 17 Ağustos 2016
- 1. Ordu’dan sızdırılan belgelerle ilgili iddianame 14 Haziran 2016
- Balyoz mahkemesinin gerekçeli kararı ve satır başları 06 Mayıs 2015
- Balyoz Bitmedi 03 Nisan 2015
- Balyoz Bitmedi 03 Nisan 2015
-
Balyoz CD’lerin üzerindeki sahte yazılar Baransu’nun bavulundan çıkan defterden kopya 02 Ocak 2015
- Bilirkişi: Balyoz CD’lerinin üzerindeki yazılar yazma aygıtı ürünü 15 Aralık 2014
- Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı 05 Temmuz 2014
- Bir savcı niye yalan söyler? 05 Temmuz 2014
30 Kasım 2011 09:01
Yahu bir saniye aklima gelmisken burda da sorayim. Harbiden beyler, Dersimliler neden surekli CHP ye oy verir 🙂 !! Dani sen ne dusunuyorsun, hatt gulenistlerden bu isin altindan cikarlar mi dersin É
30 Kasım 2011 12:37
Fethullahcilar cikmaz. Ya da cikar ama ona sonra deginelim.
Su sebepten oy vermis olabilirler. Osmanli’da (Kürt veya Türkmen-Yörük) tüm Aleviler baski altinda idi. Tahtacisindan, Cepnisine, Zazasindan, Sivaslisina genel olarak bu Alevi topluluk göcebe idi. Osmanli’nin vergi-toprak-askeri sistemini dusunursek bu sistemin tamamiyle disinda olmalari demektir. Yani vergi vermeleri zor, zira bulunduklari yer yaz-kis degismekte. Timarli sipahi vs alimi icin de ayni sekilde zorluk. Osmanli bunlarin göcebeliginden cok cekmistir. Hatta saraya/bürokrasiye adam yetistiren Enderun’a, belki bilirsiniz, bazi gruplar alinmaz. Bunlar Türkmen-Yörük Aleviler, Cingeneler, Farslar ve Ruslardir. Bu bir.
Osmanli’nin belli bir dönem dogudaki en buyuk rakibi ve tehdidi Safeviler idi. Bunun iki sebebi vardir. Birincisi Safevi devletinin dogal olarak buyumesi ve dogudan olasi toprak talebi. Ikincisi de Sah Ismail’in sahsinda olusan pir/önder kimligi ve Anadolu’daki Kizilbaslarin Osmanli’dan cok onu önder gormeleri. Bu aslinda Osmanli icin asil tehdit idi. Bu sebeple özellikle Yavuz Selim zamaninda Kizilbas soykirimlari baslamistir. Bu iki.
Eger yine Yavuz Selim sonrasina bakarsaniz Osmanli’nin bir de Halifelik makamina talip oldugunu ve bunu olabildigince kullandigini görürsünüz. Islam tarihi ve iki ana mezhebin (Sii ve Sunni) olusmasi göz önüne alinirsa Halifelik-Seyhulislamlik gibi kavramlarin Aleviler nezdinde hicbir karsiligi olmadigi gorulebilir. Sii dünyasinda halife diye bir kavram kabul gormemistir. Bunun dogal sonucu Alevileri de etkilemistir. Bu üc.
Simdi bu yukaridakileri göz önünde bulundurduktan sonra düsünün: Adamin biri cikiyor, bu sistemi yokediyor. Bununla kalmayip halifelik idi, seyhulislamlik idi butun bu makamlari da ortadan kaldiriyor. Kurunun yaninda yas da yaniyor elbette, tekke ve zaviyeler kapatilirken Dedelik, Babalik gibi kurumlar da ortadan kaldiriliyor ama bunun zarari Aleviler icin minimal, zira onlar yuzyillardir hem gocebelikten hem de Osmanlinin hali hazirda uyguladigi baskidan bu isleri ulu orta olmadan goturebiliyorlar (Sunnilikteki Cami-Imam yerlesik sisteminin tersine).
Bu baglamda Atatürk/Cumhuriyet/CHP Aleviler icin dogru secim olabilir.
Bu son paragrafi bir de Corum, Malatya, Maras, Sivas gibi yakin donem katliamlari ile birlestirin. AIHM kararlarina ragmen ve vicdan sahibi her insanin onaylayabilecegi seyler olan Aleviligin ders olarak verilmesinin inatla reddedilmesini, Cemevlerinin cümbüsevi olarak görülmesini ekleyin; Diyanet islerinin Alevi vatandaslari (cok afedersiniz) inek gibi sagarak vergi almasini ama hic hizmet vermemesini ekleyin; üzerine cila olarak da basbakanin hemen her gittigi yerde Alevileri yuhalatmasi, Aleviligi küfürmüs gibi gostermesi, kin ve nefret kusmasini ekleyin.
Bence AKP-Fethullahcilar koalisyonu Alevilere CHP’den baska secenek birakmiyor.
30 Kasım 2011 13:11
Bu arada Madımak’ta insanları diri diri yakan canilerin avukatlığını yapanların AKP den milletvekili,belediye başkanı seçilmiş olmaları da bardağı taşıran son damladır.
Dersim olayını kaşıyarak Alevilerden oy alacaklarını zannedenler avuçlarını yalarlar.Ebu Suud denilen eli kanlı katile selam çakanlara Aleviler oy vermez.
30 Kasım 2011 15:07
tYahu moruk sen zihin tutulmasimi yasiyorsun!!! Ben dersimliler neden AKP ye oy vermez diye sormadim 🙂 Neden chp ye oy verir diye sordum.. Senden, katiline asik olan bir kisiligin psikolojisini anlatmani bekliyordum !!!
30 Kasım 2011 16:56
yahu,moruk …Oğlum sen seviyesi ne düşük bir insansın,hatta seviye bile yok çukursun,çukur.O yetiştiğin yerlerde sana yeterince terbiye vermediler mi?
01 Aralık 2011 03:14
Tunceli okuma yazma oranı diğer bölge illerinden oldukça yüksek ve halkı genellikle sosyal ve kültürel yönden eğitimli bir yerdir. Bu özellikleriyle biraz Artvin’i andırır. CHP’ye oy veren kitlenin ağrılıklı olarak aydın ve okumuş kesim olduğu gözönüne alınırsa ortaya çıkan sonuç pek de hayret verici olmaz.
Tunceli halkı, bundan 70 yıl önce devleti temsil eden yegane siyasi oluşumu bugünün çok partili siyasi hayatındaki CHP ile bir tutacak kadar dangalak değildir. Kaldı ki “o” Dersim’in bir evladı bugün CHP’nin başındadır.
Son olarak, Atatürk, İsmet İnönü ve CHP’ye giydirmek için çevrilen alicengiz oyunlarına kanmayacak kadar da uyanıktır Dersimliler.
Atatürk çapkın mıydı? Atatürk diktatör müydü? Atatürk’ün manevi kızı Dersimi bombaladı. Emri Atatürk verdi… gibisinden planlı ve programlı olarak son 2-3 yıldır yürütülen karalama kampanyasının yeni bir tezahürüdür bu durum.
Ancak şunu bilmezler ki;
Sağcısıyla, solcusuyla, dinsiziyle, dindarıyla bu ülkenin büyük kısmı Atatürk’ü öz atası gibi benimsemiştir ve ona atfedilen iftiralara en küçük bir değer vermez. Ancak; aklını kullanmaktan aciz, şeyhlerin şıhların aklından geçenleri mutlak doğru kabul eden, düşünme yetisini yitirmiş kişiler bu tür propagandaların hem aracısı olur, hem de bunlara gerçekten inanır.
Bu kadarı seni şimdilik oyalar. Artık balanlaı neler demiş ona bir göz atalım. 🙂
01 Aralık 2011 15:50
Cok beğendim, tarz da iyi, söylev de.. Elinize sağlık.
02 Aralık 2011 23:39
Teşekkürler. İhtimal’in mesajlarını seviyorum. İnsanları yanıt vermeye kışkırtıyor resmen. O olmasa biz ne yapardık… 🙂
04 Aralık 2011 17:41
Tam bir zeka kupu degil mi? 🙂
01 Aralık 2011 01:57
Aleviler ve vatanini seven CHP ye oy vermekten kacinmaz.Akli basinda Dersimliler bilirki Cumhuriyetle Feodal aga düzeninden kurtulmustur,vatandas olmanin bilincine varmistir.Nerede olursa olsun ön plana irk ve din faktörleri ciktiginda o toplumda ne huzur nede güven kalir.Hangi toplum tek irktan olusmustur veya bunu nasil kanitlarsin?
01 Aralık 2011 12:28
“Eğer teamüller 2010 Yüksek Askeri Şura toplantısındaki gibi bozulmazsa Balanlı Paşa, Hasan Aksay’ın boşaltacağı Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na oturacak. Bir kez daha teamüller bozulursa ne mi olacak? Onu sadece Allah biliyor…”
Şimdi sormak gerekmez mi? Daha hakkımda hiçbir iddia yokken, 8 ay sonrası için kehanette bulunmanın ne anlamı olabilir? Beni hiç tanımayan bu yazarın bir bildiği mi vardır? Yoksa komplocu çete ile bir bağlantısı mı? Ama başıma gelecekleri eminim ki sadece “Allah” değil birileri de biliyordu. Zira yöntem hep aynı şekilde işliyor, önce hedef alınacak kişi belirleniyor, sonra karalama kampanyasına başlanıyor. Karalama gayretleri belli bir noktadan yönetiliyor ve düzenli olarak aleyhte yalan haberler yapılıyor. Bana da yapıldığı gibi,iftira ve karalama kampanyaları seçili hedef kişi üzerine gittikçe yoğunlaşarak yürütülüyor.
Bilgin Balanlı’nın savunmasından.Bu savcılar nedense hep tek yönlü kuşku duyuyor. Yüzlerce şahidin, feryatlarına kulak tıkıyorlar.şahitlerin lehine olan husuları adli emanete kaldırıyorlar. Bir sahte belge çetesinin olabileceği nedense hiç akıllarına gelmiyor.Bu kadar açık örnekler ortada iken üstelik. Ve devam ediyor Balanlı savunmasına.
“Umarım ülkemizde, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da Nazilerin yargılandığı Nürnberg Duruşmaları yaşanmak zorunda kalmaz.”
Eğer Hukuk, gerçekten bir gün üstün gelecekse bu ülkede, Nürberg Duruşmaları aynen yaşanmalıdır. Yaşanmalıdır ki, Organize uluslararası şebekeler bir daha aynı yollara kalkışmaya kalkmasınlar.
01 Aralık 2011 13:30
Benim bu habere yaptigim bir yorum vardi. O silinmis. Icinde herhangi bir link, video, vs. de yoktu. Blog sahiplerinin bilgisi var mi acaba bu konuda?
01 Aralık 2011 17:02
Kurmanbek Allahverdiyev,
yorumunuzun nasil silindigini bilmiyoruz (biz silmedik). Daha once de benzer sikayetler olmustu. Yorumunuz e-mail yolu ile de geldigi icin, oradan kopyalayarak yukariya (Ihtimal rumuzlu yorumcunun yazisinin altina) tasiyoruz.
Guncelleme: Yorumunuzu “cop”te bulduk, tekrar yayimladik.
02 Aralık 2011 13:41
Yardim ve ilgi icin cok tesekkur ederim. Kolay gelsin.