İnanılmaz ama gerçek. Today’s Zaman gazetesinden Mahir Zeynalov National Interest’de çıkan makalemize cevaben aynen şöyle yazıyor:
“Rodrik is correct in suggesting that there are many fallacies and inconsistencies in the indictment…”
Daha sonra:
“Some details of the indictment might have been fabricated and others the product of an illusion.”
Türkçesi:
“Rodrik iddianamede birçok hata ve tutarsızlık olduğunu söylemekte haklı…”
“İddianamenin bazı detayları üretilmiş, diğerleri de hayal ürünü olabilir.”
Küçük dilimizi yuttuk!
Tabi Zeynalov’un mektubunun gerisi, bu “detayların” pek de önemli olmadığını, Zaman gazetesinin bu konuda yalan haber yapmadığını vs. savunuyor.
Burada ilginç olan, Zaman gazetesinden bir muhabirin bu gazetenin şimdiye kadar hiç kabullenmediği – bilakis aksini savunduğu — şeyleri Amerika’da bir derginin sitesine yollanan mektupta açıkça ifade etmesi. Kendisine gazetesinin yayın kuruluyla bu konuları görüşmesini öneriyoruz.
Zeynalov’un mektubuna ve bizim cevabımıza buradan ulaşabilirsiniz.
15 Şubat 2011 17:09
Ufaktan kıvırma nedenleri anlaşıkdı !
“Dava belgelerine ilişkin kimi ‘sahtelik’ iddiaları dava açısından işin özünü hiçbir şekilde değiştirmez” diye yazıyor Bayramoğlu.
Meğer cemaat karar almış . Besleme liberal yazarlarına ufaktan – ufaktan kıvırtın die buyruk vermiş !
Hadi hayırlısı…
15 Şubat 2011 17:13
Düzeltme .
Besleme Liberal değil. Besleme çakma liberal.
15 Şubat 2011 17:21
Aksine bu durum kıvırtmaya değil,uygulanan taktikte/stratejide/planda değişikliğe gidildiğine işaret eder…tamamen reddetmektense kısmen kabul edip yola devam edileceğini gösterir…Dışarıya ABD/AB ye karşı bir bakıma şirin görünme çabası olarakta değerlendirilebir…
15 Şubat 2011 17:32
”Tabi Zeynalov’un mektubunun gerisi, bu “detayların” pek de önemli olmadığını, Zaman gazetesinin bu konuda yalan haber yapmadığını vs. savunuyor.”…yani aynen devam…
15 Şubat 2011 18:00
aynen devam değil,
Ufaktan-ufaktan kıvırarak devam.
Bu pınar ve Dani’nin büyük başarısıdır…
15 Şubat 2011 17:11
İşler terse dönmeye başladı. Kılıçdaroğlu bu gün Odatv baskını ile ilgili olarak ” Nerede bu örgüt gidip üye olacayım” demesi bile bir çok şeyi değişmeye başladığını gösteriyor.
zaman gazetesinin yazarının haberine gelince; Dün taraf gazetesi yazarı da benzer şeyler yazdı.
Denizciler olarak sık kullandığımız bir deyimi hatırladım.: “Gemiyi önce fareler terk eder.”
15 Şubat 2011 18:34
Hadi sevinin. Bugün 23 Zaman gazetesi muhabiri yargılanmış.
15 Şubat 2011 18:40
faso-fiso
15 Şubat 2011 18:50
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17032112.asp
15 Şubat 2011 19:20
Siz daha çok sevinin.En azından haklarında delil üretmezler.
15 Şubat 2011 19:47
Melek Hn. , göz yaşı dökmeyiniz ! “zaman” gazetesi muhabirini mahkum edecek Hakim e dünya dar edileceği için mahkum edemez.Şimdiden beraat için sevininiz. Aksi halde, ne kasetleri çıkar, yahudi geçmişi filan ortaya dökülür, hsyk kendisini zabıt katibi yapar. Zaman, ne yalanlar yazdı,ne iftiralar attı, halen atıyor da bir şey oluyor mu hiç ?? Yoksa latife mi yapmıştınız? Sizi gidi sizi ! Bu arada, balyoz tutuklamaları için aldığınız kınalar bitti mi? yaktınız mı? Yakacak yer kaldı mı? Bizi habersiz bırakmayınız.
16 Şubat 2011 00:30
ben niye gözyaşı dökmeliyim anlamadım? sözkonusu kişilerle benim bilmediğim, sizin bildiğiniz bir ilişkim mi var? gaipten haber de verebiliyor musunuz? size burada bir yargılamaya ilişkin bilgi veriliyor, kendi kendinize senaryo üretiyorsunuz. ceza alırlar mı, gazetecilere açılan davalar ve sonuçlarına ilişkin aylık veriler var. zahmet eder, oturur, kendiniz araştırırsınız.
Ama bu yöntemle balyoz davasına bir yararınız olmaz. Sonuçta burayı dışarıdan okuyanlar insanlara nasıl mesnetsiz saldırdığınızı da görüyor.
15 Şubat 2011 18:47
Pınar Doğan ve Dani Rodrik’in karşısına çıkmaya cesaret edemeyen Ekrem Dumanlı’nın nasıl bir ruh, akıl ve vicdan taşıdığını görmek için odatv.com’daki haberi aşağıya ekliyorum:
Zaman gazetesi’nden Ekrem Dumanlı bugün Mustafa Balbay üzerine ilginç bir paragraf kaleme aldı. Dumanlı, Mustafa Balbay’ın “ben içerdeyim, darbe yapmakla suçlanan komutanlar dışarıda” sözleriyle Ergenekon soruşturmasındaki ciddiyetsizlikleri, keyfiliği gözler önüne serdiği açıklamasına yanıt verdi. Balbay, bu açıklamasıyla sürdürülen davanın hukuksuz olduğunu dile getirmeye çalışırken; Ekrem Dumanlı, son Balyoz Tutuklamalarıyla Balbay’ın davalara yönelik eleştirilerinin yanlışlandığını iddia etti.
Ama bunu yaparken Balyoz ve Ergenekon davalarının farklı davalar olduklarını, Mustafa Balbay ile Balyoz davası sanıklarının farklı davaların sanıkları olduklarını nedense unutmuştu.
Ekrem Dumanlı, kaleme aldığı paragrafta, ‘artık komutanlar da içeride olduğuna göre, Balbay’ın tutukluluğuna itiraz etmeye gerek kalmadı’ minvalli bir cümle yazıyor ve inanılması güç bir çıkarımla, Mustafa Balbay’ın Silivri’de tutulmasına artık itiraz edilemeyeceğine hükmediyor. Ekrem Dumanlı’ya göre, Paşalar’ın da içeri alınmalarıyla Mustafa Balbay ile Kuvvet Komutanları arasındaki eşitlik sağlanmıştır. Zaman gazetesinin eşitlikten anladığı, birlikte hapis yatma eşitliği mi oluyor. Akıllara ister istemez bu soru geliyor.
15 Şubat 2011 21:39
Aslinda tüm bu yasananlar karanlik odaklarin oyunu. Sanli Türk ordusu boyle zorbalikla halkin iradesini ele geçirme gibi çakalliklara asla basvurmaz. Basvurmamistir da.. 60,71,80,97,07 sadece rakamlardan öte anlami olmayan isaretlerdir. Ey halkim siz siz olun bu din bezirganlarinin oyununa gelmeyin. Onlarin ne bu rakamlarla bir ilgisi vardir ne de bilgileri..
16 Şubat 2011 02:54
Mustafa Akyol’un ‘Balyoz’a dair çekinceleri varmış.
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mustafa-akyol/-balyoz-a-dair-cekincelerim-331036.htm