Tam da bulgularımızın Türk medyasında ilgi görmemesinden yakınıyorduk ki Amerikalı yazar-gazeteci Claire Berlinski, Ricochet.com adlı sitede Balyoz davasıyla ilgili ortaya çıkardığımız zamanlama çelişkilerine atıfta bulunan bir yazı yazdı. İstanbul’da oturan ve Türkiye hakkında hayli bilgili olan Berlinski, şöyle diyor:
“Dani Rodrik şüphesiz tarafsız değil. Kayınpederi yargılanmakta. Ancak, işe ne kadar aile sadakati karışsa dahi 2003 senesinde varolmayan bir şirketin geriye dönük olarak yaratılması mümkün değil. Rodrik’in söyledikleri doğru. Balyoz davası büyük ölçüde [aslında tamamen] 2003’te yazıldığı iddia edilen bir belgeye dayanıyor. Bu belge ancak 2008’de kurulmuş bir şirkete atıfta bulunuyor.”
Yani ortaya çıkardığımız olguları aile bağlarımız yüzünden görmezlikten gelmenin hiç kabul edilebilir tarafı yok.
Berlinski yazısında tamamen katıldığımız bir saptamada bulunuyor:
“Türkiye’de işlenmiş bolca suç var. Ancak sahte belgeler pervasızca kanıt olarak kullanıldıkları zaman, davanın tamamen siyasi amaçlarla yürütüldüğüne dair şüpheler muazzam inanılırlık kazanıyor. Davadaki iddiaların bazısı doğru ise olanlar karşısında öfkelenmek için daha da çok sebep var: sahtekarlık, davanın geçerli olan kısımları hakkında duyulan güvenin altını kazımaya yarıyor. Soruşturmanın destekçileri aleyhinde konuşanlar kadar kızgın olmalılar.”
Ne kadar güzel söylemiş Berlinski. Ortaya çıkan sahtekarlık karşısında Balyoz davasının destekçileri en az bizim kadar kızgın olmalılar. Tabii, davada doğruluk payı olduğuna gerçekten inanmışlarsa eğer.
Ama olan bu değil tabii. Davanın destekçileri bariz sahtekarlık işaretlerini görmezlikten gelmekle ve örtbas etmekle meşgullar.
Balyoz Davası ve Gerçekler 
28 Kasım 2010 12:37
CYDD’lilere takipsizlik (Cumhuriyet, 28/11). Soruşturma kapsamında aralarında Prof. Saylan’ın da bulunduğu yoneticilerinin evleri aranmış, telefonları takibe alınmış ve derneğin çok sayıda şubesinde arama yapılmıştı… Sonuc: davayı gerektirir unsur bulunamadı. Bu arada Prof. Saylan yaşamını yitirdi. Ne diyor Berlinski, sahtekarlık, davanın geçerli olan kısımları hakkında duyulan güvenin altını kazımaya yarıyor.
Çok haklı Berlinski! Ama onlarda ileri demokrasi(!) yok, o bakımdan anlatamazlar.
28 Kasım 2010 13:12
Berlinski’nin yazısından esinlenerek ortaya çıkan gercekler… Balyoz nedir? Balyoz, ordunun bütün üst kademesini budama operasyonudur. Öyle olduğunu da hersey doğruluyor.
Askeri senaryo seminerinin kuyruğuna birtakım eklentiler takilmistir. Ornegin 11 No.lu CD.. Isı bilen sıradan birisi, soz gelimi, tas devrinde kaydedilmiş bir CD uretebilir ve birileri de kalkıp “vayy tas devri zamanında CD’ler varmış der!!!
Balyoz ne zaman sürüldü? Ergenekon ateşi yanarken; ateşi canlandırmak için…
Bir sürece girdik. AKP yandaşları, kayıtsız şartsız ordu düşmanları, sahte demokratlar, kıbleler, kara yüzlüler, hala ordu vesayetinden dem vuran ikiyuzluler, her zamanki gibi iktidarın arkasında ve süreci “demokratikleşme” safsatasiyla desteklemektedir.
Şüphesiz ki, ordu kışlasında ve siyasetin emrinde olmalıdır! Siyasete karismamalidir.
Ama siyasetin oyuncağı yapılmamalıdır. Giderek totalitarizme, otoriter islamı bir rejime kosan iktidarın, okyanus ötesi CIA+cemaat operasyonlarınız katakulliye getirilmesi ve imamların yönetimine girmesi, yaşayacağımız en büyük tehlikelerden biridir!
28 Kasım 2010 13:20
Düzeltme:1nolu yorumun sonu anlatamazlar olacaktı. 2 Nolu yorumda “”sahte demokratlar, kıbleler” değil, “sahte demokratlar, liboslar” olacaktır. Özür.
28 Kasım 2010 20:35
Metin Bey in 2 numaralı yorumu Cumhuriyet gazetesinin 27 kasım tarihindeki Orhan BURSALI nın makalesinden alıntıdır…Kanımca alıntılar yapılırken bu belirtilmelidir…
29 Kasım 2010 10:56
Sayın Drunkenknight haklıdır. Alıntılar mutlaka belirtilmelidir.
Saygılar.
19 Kasım 2012 01:20
ordunun stratejik kidem tasiyan ust kademesini budamanin sonuclari cok daha enteresan. Buyurun bir taraftan ozerklik isteyen cogunluk Kurtler ile, diger taraftan Amerikan siparisi Suriye satasmasi ile ugrasin… AKO ye mustahaktir ama Turk halkina degil.
19 Kasım 2012 23:32
Hayırdır yahu, Bit pazarına nur mu yağdı. Eski yazılara rağbet artmış.İlginç geldi.