We have had requests for some of the material on this blog in English. You can find some backdground and discussion of the case of Çetin Doğan here (updated on March 4, 2010).
About cdogangercekler
cdogangercekler → tarafından yazılan tüm gönderileri görüntüle6 Yorum “The Case of Çetin Doğan”
Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et
Ara
-
Macitbay: Reblogged this on macitbay and commented: Mutlaka...
-
toz: Oncelikle tekrar cok cok gecmis olsun; ve cok cok ...
-
Kemal: Yukarıdaki yorumumdan alıntı: "...Emniyet is...
-
Kemal: Merhabalar, Uzun zaman oldu görüşmeyeli. ...
-
Macitbay: Reblogged this on macitbay....
-
Efe Demir: Balyoz davasında yargılanıp hüküm giyenlerden...
-
brainiac3397: People would be hard pressed to rely on your "obje...
-
brainiac3397: Don't forget the video seminars he's given. In the...
-
Talha: The excerpt is from his the Atlantic interview: ...
-
trekking: Bu günleri de gördük. Hep şuna inandık. Devir...
- Bir analiz 17 Mayıs 2011
- 10. Ağır Ceza Mahkemesi oy birliğiyle 163 Balyoz sanığı hakkında tutuklama kararı verdi 11 Şubat 2011
- Odatv 18 Şubat 2011
- Bundan sonra ne olacak? 02 Şubat 2011
- Türkiye’nin yeni adalet doktrini 07 Mart 2011
- 5-7 Mart 2003 1nci Ordu Plan Semineri Ses Kaydı 08 Nisan 2011
-
Denizde TRT kameraları önünde darbe belgesi hazırlayan subay 29 Ağustos 2011
- Emre Uslu’nun yeni (ve bir evelki ile çelişen) teorisi 07 Ocak 2011
- Etyen Mahçupyan’ın yeni teorisi 18 Şubat 2011
- Sahte belge üretirken hata yapmak hata mı? 07 Şubat 2011
- Yargıtay 16.Ceza Dairesi’nin 14 Haziran 2021 tarihli kararı 28 Haziran 2021
- Yargı, Cemaat ve Bir Darbe Kurgusunun İç Yüzü 17 Ağustos 2016
- 1. Ordu’dan sızdırılan belgelerle ilgili iddianame 14 Haziran 2016
- Balyoz mahkemesinin gerekçeli kararı ve satır başları 06 Mayıs 2015
- Balyoz Bitmedi 03 Nisan 2015
- Balyoz Bitmedi 03 Nisan 2015
-
Balyoz CD’lerin üzerindeki sahte yazılar Baransu’nun bavulundan çıkan defterden kopya 02 Ocak 2015
- Bilirkişi: Balyoz CD’lerinin üzerindeki yazılar yazma aygıtı ürünü 15 Aralık 2014
- Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı 05 Temmuz 2014
- Bir savcı niye yalan söyler? 05 Temmuz 2014
02 Mart 2010 06:23
ben bir müslüman olarak ç.doganın yapmak istedikleri olaylar karşısında şok olmuş bir türk vatandaşı olarak sadece şunu diyorum ç.dogan ve onun zihniyEtinde olanların hasapları varsa ALLAH (c.c) bir çok hesabı vardır ve onlara bir müslüman olarak “HAKKIMI HELAL ETMİYORUM İNŞALLAH MAHŞERİ HUZURDA HERKES YAPTIKLARININ VE YAPACAKLARININ HESABINI VERECEKTİR”
02 Mart 2010 07:36
Sevgili Doğan ailesi. Ne yazık ki memleketine yıllarca hizmet etmiş şerefli insanlar daha suçlu bile olup olmadıkları belirlenmeden hapislere atılıp sindirilmeye çalışılıyor. İçinde yaşadığımız ülkede kimse için daha yargılanmadan suçlu ya da suçsuzdur demek mümkün değil. Ben babanıza nanırım suçsuzdur derim bir başklası suçlu olduğunu düşünebilir. Ancak işlerine geldiğinde haktan, hukuktan, adaletten bahsedenlerin suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur ilkesini görmezden gelmeleri tam bir faşizan yaklaşımdır. Aynı kişiler terörist olduğu bilinen, zaten kendilerinin de inkar etmediği ve hatta pişmanım bile demeyen katilleri törenlerle karşılayıp ayaklarına hakimler yollayıp “yok yok siz pişmansınızdır da farkında değilsinizdir” diyerek serbest bırakmaları üstüne üstelik bir de kahraman muamelesi yapmaları durumun vehametini açıkça ortaya koymaktadır.
Demokrat geçinen bu faşistler günü gelir bunun hesabını verir. Ama o zamana kadar masum pek çok insan sırf bu memleketi babalar gibi satan hükümete muhalif diye acılar çeker. Keser ve sap döndüğü zaman da resmen ihanet içindeki bu zavallılar nasıl hesap verecekler göreceğiz.
Herşeye inat, Ne mutlu Türküm diyene. Sadece vatanlarına ve Atatürk’ün cumhuriyetine hizmet eden tüm askerlerimize de selam olsun.
Sevgiler.
AA
02 Mart 2010 09:03
yazılanların hepsi yalan gibi neden derseniz,ç.dogan bir tv konuşmasını verdiler ve bundada aynı konuları ele almıştı ve ses kayıtlarınında kendisine ait oldugu ortaya çıktı tespit edilmesinede gerek yoktu çünki bunu normal bir insan bile tespit edebilirdi.askerligini yapan bir şahıs olarak aradan 20 tıl geçmesine ragmen o askerlere rütbelilerin yaptıkları eza ve cefa gerçekten onlara günah olarak yeter.mesala bizde bir bimbaşı rütbesi ile bir şahıs vardı bu zat bölükte yürümeyi yasaklamıştı yemek dahi taşısanız koşacaktınız abartı yazmıyorum.yaşamış biri olarak yazıyorum bunlara ve bunun gibilere hakkımız haram OLSUN
02 Mart 2010 09:43
Sanırım gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor. 2000 yılı şartlarında AKP iktidara geldiğinde; Zaten eksik olan hoşgörü ortamınının daha da gerileyeceğine, daha da ötesi seçimle gelenlerin seçimle gitmeyebileceğine, ve daha ötesi İran vari bir rejimin ayak seslerinin duyulduğunu düşünen Türkler epey bir çoğunluktaydı. Ve O günün şartlarında korkulanların olmaması için her kişi ve kurumun elinden geleni yapması meşru idi. AKP zaman içerisinde farklı bir yol izledi ve demokrasinin şampiyonluğuna oynadı haksızlıktan haklılığa geçme yollarını aradı (asker ve yargı korkusu olmasaydı ne olurdu sorusu ayrıca cevaplanmalı)
Şimdi ise o kara günlere hazırlık yapanlar suçlu duruma düştüler. Böyle giderse de güçlerini her geçen gün daha da kaybedecekler. İşte belki AKP için asıl sınav o zaman başlayacak.
Bu arada bazılarının, emekli olsalar bile askerlikleri devam ediyor. Allah yardımcıları olsun. Tabi diğer tarafta sadece şiir okuduğu için hapsedilmenin iyi bir şey olmadığı da ortaya çıkmış bulunuyor. Devlet yönetimi intikam değil uzlaşma üzerine inşa edildiğinde Türkiye’nin önü çok açık.
Her iki taraf da birbirinin korkularını giderecek davranışlarda bulunabilme alicenaplığını gösterebilimeli.
Son söz: Ordumuz kurucu felsefenin ayakta kalmasını sağlama görevini sürekli sürdürebilecek güçte olmalıdır. Ben bu süreçte herkesin sağduyusuna güveniyorum. Ülkesini seven insanlar gereksiz yere ızdırap çekmemeli. İktidar olmak geniş çerçeveden olaylara bakabilmeyi gerektirir.
02 Mart 2010 12:05
Ben,Atatürk’ün , büyük aklı ve vatansever ruhuyla kurduğu devletimizi yurttaşlarına emanet ederken onlara nasıl bir yön tarif ettiğini idrak edebilmiş ATATÜRK’çe düşünce sahibi bir kişiyim.ATATÜRK’çe düşüncenin tek bir tarifi vardır: ‘Yaşanılan çağda insanların en uygarlarının en önünde olmak’ ….ATATÜK’çe düşünce, hiçbir ‘izm ‘ ile veya ‘dogma’ ile sınırlanamaz ve daima evrim içerisindedir. Bugün için Cumhuriyeti koruma ve kollama, tam demokratik bir düzende,uygarca ve bilimin ışığında çok çalışarak başarılabilir.
Çetin Doğan Paşamın kendi sesinden dinlediklerim benim gibileri derinden yıkmıştır.Binlerce sayfalık dökümanın niteliğine kafa yormayı gereksiz buluyorum.
02 Mart 2010 18:17
Herkese merhaba;
İleri demokrasi ve temiz bir toplumda yaşayabilmemiz için öncelikle dokunulmazlıkların kalkması gerektiğini düşünüyorum. Böylece kişi gözetmeksizin herkes bağımsız yargı önünde eşit duruma gelebilir ve hepimizin aklındaki esas soru işaretleri (dokunulmazlık sahipleriyle ilgili olanlar) aydınlanabilir.
Em. Org. Çetin Doğan’ın bir an önce aramıza dönmesini sabırsızlıla bekliyoruz.
Sevgilerimle..