“Önce doğruladı, sonra inkar etti” iddiaları

02 Mart 2010

Medya yalanları

Çetin Doğan, 1. Ordu Karargahı’nda 5-7 Mart 2003’de gerçekleşen Plan Seminer’ini ve kayıtlardaki sesin kendisine ait olduğunu teyid etti. Ancak, Balyoz Harekat Planı olarak adlandırılan darbe ve ilişkili eylem planlarını en başından itibaren reddetti, ve iddia sahiplerini ellerindeki belgelerle birlikte ekran karşına davet etti.

Buna rağmen (ya da bu sebeple), Plan Semineri ile Balyoz Harekat Planını–sunulduğu şekilde–tek bir paket olarak kabul eden kimi medya mensupları ısrarla, Çetin Doğan’ın önce darbe planı iddialarını doğruladığını, ancak halkın tepkisiyle karşılaştıktan sonra inkar yoluna gittiğini yazdı.

Bu konuda sağlıklı bir yorum yapmak isteyenlerin “1+1=1” formülü ile değil, aksi ispat edilmediği müddetce 1. Ordu Karargah Seminer Planı ile Balyoz Harekat Planı’nı ayrı ayrı değerlendirmeleri gerekir. Seminer Planı’nın gerçekliği Balyoz Harekat Planı’nın gerçekliğine ispat gösterilemez.

Bunun yanı sıra, 1. Ordu karagahında gerçekleşen seminer, eğer Balyoz Harekat Planı’nın “üstü örtülü” tatbikatı olsaydı, bu planlara seminer sırasında hiç değilse bir atıfta bulunulması beklenirdi.  Taraf gazetesinin medyayla kısmen paylaştığı ses kayıtlarından dinleyebildiğimiz kadarıyla, Plan Seminer kayıtlarında Balyoz darbe planına kaynak teşkil eden planlardan herhangi birine (örneğin, oraj, suga, sakal, vs.) atıf yapıldığını görmüyoruz. Eğer böyle bir bağlantı olsaydı, Taraf gazetesi bunun altını muhakkak çizerdi.

Taraf gazetesinin 1. Ordu Karargah Seminer Planını ile Balyoz Harekat Planı’nı tek bir paket halinde kamuoyuna sunmasının çok yanıltıcı olduğunu, ve bu başlıkta yer alan iddialara kaynak oluşturduğunu sanıyoruz.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

8 Yorum ““Önce doğruladı, sonra inkar etti” iddiaları”

  1. Bunyamin Says:

    Uzun Lafin kisasi..


    İSTANBUL Milliyet
    Askeri bilirkişinin ‘Balyoz’ değerlendirmesi: Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın emrine muhalif olarak hazırlanmış. Eylemi başlatma vasıtası olarak “Radyo” ve “Kral TV mesaj bant sistemi”nin kullanılması planlanmıştır

    Haberin tamami icin
    http://www.milliyet.com.tr/eylemi-kral-tv-mesaj-bantsistemiylebaslatacaklardi/guncel/haberdetay/03.03.2010/1206255/default.htm

    • Müzeyyen Doğan Says:

      Seminer planının ayrı darbe planının ayrı şeyler olduğunu, suçlamanın darbe planı yapıldı iddiasına dayandığını ve bunu ispat edecek hiçbir somut delil olmadığını kaç defa daha yazmak gerekiyor? Askeri savcılıktaki bilirkişi raporununun başında “belgelerin gerçek olduğu varsayımına dayanarak hazırlanmıştır” ibaresi yer almaktadır. Size başka haber sitelerini de takip etmenizi öneririm(örnek:internetajans.com)Hala beyazı görüp bu siyahtır diye ısrar edenlere ise söylenecek fazla birşey yok.

      • Bunyamin Says:

        Evet dogru “belgelerin gerçek olduğu varsayımına dayanarak hazırlanmıştır” varsayimi ile yapilmis rapor. TÜBİTAK belgeleri onaylamadimi? Tabiki son nokatayi yargi koyacagi icin sonucu bekleyecegiz.

  2. Erdem Şenol Says:

    Sayın Bünyamin, Lise Felsefe grubu derslerinden Mantık dersi önermeler mantığı ile durumu izah etmeye değil karışık ya da karıştırılmış kafanızı aydınlatmaya ben çalışayım.

    İki değerli mantığın “üçüncü halin imkansızlığı” ilkesine göre, bir önerme, “doğru” (D) ya da “yanlış” (Y) iki tür doğruluk değeri alır.

    Binbaşı ilk cümlede diyorki ”eğer bu dosyalar gerçek ise” yani burada ise koşulu var. ise koşulu olan durumlara bir örnek ”Kar yağar” p, ”hava soğuk olur” q, buradan ”Kar yağar ise hava soğuk olur” ”pÞq” önermesi doğru bir çıkarımdır. Bu koşulu DOĞRU saymak için birincinin gerçek olması gerekir yani havanın soğuk olması için önce Kar yağmalıdır.
    Bunu davaya uygulayacak olursak;

    ”Dosyalar hukuka aykırıdır” önermesinin doğru olması için önkoşulun gerçekleşmesi gerekir. Nedir o? Dosyaların tamamının gerçek olması ve normal koşullar altında kabülü. ”Dosyalar gerçek” ise ” dosyalar hukuka aykırıdır” ve ”Darbe planı yaptı” sonucunun çıkması için ilkinin DOĞRU olması önkoşuldur. burada hem ise hem de ve koşullarının denkleminin sonucunun sizin istediğiniz ve arzuladığınız gibi çıkması için o dosyaların gerçek olması gerekiyor .

    Binbaşıda zaten hüküm vermiyor yaptığı sadece ilgili belgeleri askeri yazışma formatlarına uygunluğuna bakıyor ve askeri idari yapı bakımından yetki ve görevler ile karşılaştırma yaparak kontrol ediyor. ilk cümleside aynen şu ”belgeler gerçek ise askeri formata aykırıdır”

  3. Erdem Şenol Says:

    Sayın Bünyamin mantık önermeleri ise bağının Doğruluk cetveli aşağıdaki gibidir, buna göre elinize bir kalem alıp sizde kolayca işlem yapabilirsiniz.

    P Q P–>Q
    D D D
    D Y D
    Y D Y
    Y Y D

    Burada Koşul Eklemi ise kullanılmalıdır çünkü yargıya varmak yani ard bileşenin doğruluğu için için önkoşulun doğru olması gerekmektedir.

    P=(Dosyalarda yazanlar gerçek ise)
    Q=(hukuka aykırı belgelerdir)

    P–>Q ”Dosyalarda yazanlar gerçek” ise–> ”Hukuka aykırı belgelerdir”

    Yalnız dikkat edin mahkemenin belgeler doğru olsa bile hukuka aykırı olduğunu dahi kabul etmesi gerekiyor… Yani belgeler velevki doğru olsun ancak icra planının Atilla Kıyat Paşanın dediği gibi mavi kuvvetlerin senaryosunun olduğu durumlardan biri ise yine önerme geçersiz kılınacaktır. Daha açığı belgelerin hem gerçek olması hemde hukuka uygun olmamasının ayrı ayrı kabülü gerekiyor. Ben demiyorum tabiki Aristotales diyor…

    Birde böyle bir garip gureba bir durum var. Yarın tatbikatlarda duruma göre Yunan, İran, Suriye kuvvetlerini oynayan grupların senaryoları dışarı sızarsa orduda hiçkimse savaş planı altına atmayacak gibime geliyor. Mazallah darbeci oluveririz diye.

    Ayrıca ilave edeyimki, Lise Felse Hocama tam 23 yıl önce haksızlık etmişim ” Mantık önermeleri ilerde ne işimize yarayacak” diye. Hiç aklıma gelmezdi, birgün Onurlu bir Türk Genarilini önermeler mantığı ile savunmak durumunda kalacağım… Sağolasın Aristotales

    • Bunyamin Says:

      Youma iki defa yazi yazdigindan anlasildigi gibi cok zoruna gitmis olmali.fazla felsefe geyigine girmeye gerek yok.
      – Belgeler TÜBİTAK tarafindan tastik edilmedimi ?
      – Belgeleri inceleyen savcilar ve hakimler senin kadar mantikli degilmi?

  4. Erdem Şenol Says:

    Evet sayın Bünyamin yıl uzun lafın kısası demekle çok haklısınız. Milliyetin linkini vermişsiniz de neden Melih Aşık’ın haberine link vermemişsiniz onu merak ettim. Ben 32 yıldır Milliyet okuduğum için her sabah, inciğini cıncığını okurum. Bende size iki link verim de bu TEZGAH’IN nasıl bir tezgah olduğunu anlayın. Birde şu soruyu sorayım. Çetin Doğan Paşa müneccimmidir ki, emekli olduktan 2 yıl sonra yapılacak bir konuşmayı tahmin edebiliyor. Haydar Baş’ın 2002-2003 yılları arasında yazıldığı varsayılan bir planda 2 yıl sonraki konuşması ne geziyor? Bu adını yazmayacağım paçavradaki haber: http://www.taraf.com.tr/haber/46654.htm

    Buda Haydar Başın konuşması: http://www.taraf.com.tr/haber/46654.htm

    Biyerlerden gülme sesi geliyor; dışarda karga da yokki…

    Noktası ve virgülüne bile dokunulmadan alınmış. Bu dosyayı üretenler sanırım nasılsa Türk Halkı tembeldir farketmez diye mi düşündü acaba?

    Ahhh, ahh, güzide copy pastecilerimiz her tarafınız dökülüyor. Allahın sopası yok böyle vuruyor Türk Askerini karalamaya çalışanlara.

    Uzun lafın kısası: buram buram tezgahım ben diyor dosya

    • Bunyamin Says:

      Melih Asik ve senin gibi sartlanmis okurlari “Islak Imza” tartismalindaki mantigini gorduk onun icin fazla felsefe geyigine de yok.

%d blogcu bunu beğendi: