Mehmet Baransu’nun “Balyoz ve Gerçekler” yazı dizisindeki bariz yalanlara Baransu ve batan geminin fareleri ve Baransu gene yanıltıyor, 31.3.2012 baskısı başlıklı yazılarımızla yanıt vermiştik.
Baransu’nun diğer yazdıkları ise yeni değil; örneğin zaten Emniyet Tespit tutanaklarında polisin kullandığı ispat mantığı: seminerde geçen kimi ifade/kelimeler Balyoz belgelerindeki ifade/kelimeler örtüşüyor, o halde Balyoz, 1nci Ordu’daki seminerde müzakere edilmiştir. Balyoz davasına dahil edilen Emin Küçükkılıç’ın bu konuda gönderdiği Sahte darbe planı seminerle nasıl ilişkilendirildi? yazısını yayımlamıştık.
Blogun düzenli takipçilerinden Trekking rumuzlu yorumcu da Baransu’nun yazdıklarına yanıtlar yazmıştı. Kendisine teşekkür ediyor, yazılarını bir blog girişi altında topluyoruz.
- Trekking, 2 Nisan 2012 (Askeri Savcı Bülent Münger’in ses kaydı)
- Trekking, 3 Nisan 2012 (Askeri Savcı Bülent Münger’in ifadesi, Küçükkılıç’ın ses kaydı)
- Trekking, 7 Nisan 2012 [1] (Askeri Bilirkişi Raporu, Güncelleme, Microsoft ve teknik(!) konular)
- Trekking, 7 Nisan 2012 [2] (Seminer ses kayıtları)
- Trekking, 9 Nisan 2012 [1] (Baransu’nun ifadeleri)
- Trekking, 9 Nisan 2012 [2] (Balyoz CD’leri)
- Trekking, 10 Nisan 2012 [1] (Hanefi Avcı ve Sabri Uzun’un ifadeleri)
- Trekking, 10 Nisan 2012 [2] (Hakan Erdoğan’ın kaybolan raporu)
- Trekking, 20 Nisan 2012 (Baransu 7-8-9)
- Trekking, 21 Nisan 2012 (Baransu 7)
Balyoz Davası ve Gerçekler 
24 Nisan 2012 19:59
Süha Tanyeri’nin el yazısı notları ile devam edeceğim demiştim, Zira Baransu Balyoz ve Gerçekler -9- yazısında bu notlardan bahsediyordu.
Ondan önce araştırırken okumadığım bir Celse’nin tutanakları ile karşılaştım. Atlamışım.
21.06.2011 tarihli 44. Celse de (Blogda 14-Ağustos-2011 tarihinde yayınlanmıştı)Av.Şule nazlıoğlu da, orhan Aykut konusundan bahsediyor.
(Şule Nazlıoğlu Erol:“Yarın müvekkilimin sırası geldiğinde bunu açıklayacaktım, ama madem sordunuz. O çetenin varlığını Edirne, Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı bulmuş. Soruşturmayı da yapmış. Beşiktaş Adliyesine göndermiş. Ben şimdi bu numarayı veriyorum. Lütfen, bu numarayla ilgili hazırlık dosyasını getirtip bakın. Bende merak ediyorum. Çünkü balyoz dosyasının da orada hazırlandığı iddia ediliyor burada. Söylüyorum, kaç arkadaşım şu? Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/874 hayır şu üstte ne yazıyor? Soruşturma No.su 2010/8735 Esas, Karar no:2010/874, 21.12.2010 tarihli yetkisizlik kararıyla, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Yetkili Mahkemeye Başsavcılığa gönderilmiş. Burada bir çetenin olduğunu Tekirdağ Cumhuriyet Savcısı almış ifadeleri, bir şeylerde çıkartmış. Ama geldiği tarihten bu tarafa bu soruşturmadan hiç iz yok, haber yok. O zaman ben sizi bilgilendiriyorum, Sayın Başkan. Lütfen bu soruşturmayı şey yapın, çağırttırın evraklarını ve bakın. Çünkü bu gazetede balyoz soruşturmasının da bu şahıslar tarafından oluşturulduğu söyleniyor. Kimlerin olduğu belli. Ama ben o isimleri söylemeyeceğim. Lütfen siz hazırlık soruşturmasını getirtin ve bakın lütfen. Söyleyeceklerim bu kadar efendim. Arz ettim.”
24.06.2011 tarihli 45. Celse tutanağı nda ise Süha tanyeri de o konuyu işliyor.
“Avukat Şule Hanım size bir şeyden bahsetmişti. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararından, o karar elimde. Ve o karardan sadece bir paragraf okuyorum. Bilmiyorum okudunuz mu, temin ettiniz mi? Paragrafı aynen okuyorum. 2007 yılında balyoz soruşturmasında delil olarak kullanılan belgeleri, ağzı kapatılmış bir çuval içinde, parantez içerisinde (Geçmişte TSK’dan uzaklaştırılmış olan) parantezi kapatmış.
Uzun saçlı bir binbaşı ve Amerikalı senatörün getirerek, İstanbul 4. Levent’teki bir
otelde kendisi de hazır olduğu halde, hazır olanda Orhan Aykut, mağdur sıfatıyla
vermiş. Kendisi de hazır olduğu halde, İlhan Arslan’a teslim ettikleri. İlhan Arslan da
AKP’nin, İhsan Arslan’a teslim ettikleri ki, bu da AKP’nin milletvekili. O dönem İhsan
Arslan ile bir arada hareket edip birbirlerine güven duyduklarını, içinde balyoz
soruşturmasına dayanak oluşturan belgelerin bulunduğu çuvalı, bizzat kendisinin
İhsan Arslan’a ait otomobile taşıdığını, Oradan Ankara ilindeki İhsan Arslan’a ait ofise
götürdüklerini, askeri seminer ile ilgili bu belgeler arasındaki kayıtlara, İhsan Arslan’ın 22 katlı binanın 5. katında ilaveler yapıldığını. Efendim, bu bir Cumhuriyet
Başsavcımızın almış olduğu ifadenin yetkisizlik kararıyla, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderdiği bir belge. İhsan Arslan’ın ofisinin nerede olduğunun adresi
de burada yazılı. Ne zaman gönderilmiş? 21 Aralıkta. “
Ve soruyor Mahkeme Başkanına “Ne yapıldı bu konuda şimdiye kadar”.
“Mahkeme Başkanı:“Bunu, soracağız, sonucun ne olduğunu.”
Ve devamında diyor ki mahkeme başkanı
“Mahkeme Başkanı:“Bizim bu, bu belgeden Salı günü haberimiz oldu. Sizin avukatlarınızın ne zaman haberi oldu. Yani, bize haberi olunca bildirirler yani.”
Evet bu celseler Haziran 2011 de oluyor. Şu anda Nisan 2012 deyiz. Dava karar aşamasına geldi. Ne oldu Bu konuda ne gelişme oldu acaba? Orhan Aykut ‘un bu söyledikleri hepsi birbirinden önemli konularda yaptığı açıklamalar konusunda neler yapıldı?Takip No’su da verilmiş. Beşiktaş ‘ta ne oldu bu dosyaya?
Sevgili Blog Yazarlarımızın haberi var mı bu konuda?
26 Nisan 2012 23:58
Sevgili Trekking,
Ellerine sağlık. Gerçekten büyük bir emek harcamışsın. Süreci hızlandırmaya, hukuksuzlukların giderilmesine ve açtığı yaraları tamir etmesine faydası olur mu bilemiyorum ama tarihe ve gerçekleri merak edenlere büyük bir hizmet olmuş bu yazılar.
Çok teşekkürler.
Sevgiler.
27 Nisan 2012 16:07
Hiçbir faydası olmaz, olmayacak da…
27 Nisan 2012 21:50
Sonuclamamis bir surec icinde nicin vardiniz böyle bir kaniya?
27 Nisan 2012 21:59
Sonuclanmamis olacak yukarida…
Nicin bu denli eminsiniz, ögrenmek isterdim.
27 Nisan 2012 23:58
Tabii ki söylerim, Daha önce de söylemiştim. Burada yazılan, çizilen, söylenen hiçbir şey bu süreci etkilemez, mahkemeyi de etkilemez, vereceği kararı da…