Basın ve Ahlak(sızlık)

22 Mart 2010

Medya yalanları

Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, Ruhat Mengi ile yaptığı röportajda Askeri Savcılık Bilirkişi raporunun Balyoz Darbe Planınının gerçekligini doğruladığına dair basında yeralan yanıltıcı haberlerin üzerine Askeri Savcılığın yaptığı basın açıklamasının medyada geniş çapta yeralmadığına dikkat çekti.

Askeri Savcılığın 26 Şubat 2010’da yaptığı açıklama şöyle bitiyor: “Ancak, bilirkişi raporu kamuoyunu yanıltacak tarzda haber konusu yapılarak söz konusu (Balyoz) dokümanların gerçek olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır.”

Askeri Savcılığın yaptığı yazılı açıklamaya rağmen basında yanıltıcı haberlerin çıkmaya devam ettiğini bu blogda daha önce de yazmıştık.

Asağıda bu konu ile ilgili 26 Şubat 2010’da çıkan bazı haber başlıklarını göreceksiniz. Bu gazetelerden hiçbiri Askeri Savcılığın açıklamasından sonra bir tekzip yayınlamadı.

Kimi gazeteler ise, Askeri Savcılığın açıklamasının ardından yanıltıcı haber yapmaya devam etti. Örneğin:

Söz konusu yanıltıcı haberi verdikten sonra, Askeri Savcılığın açıklamasına da yer veren bir medya kuruluşu NTVMSNBC. Aynı gün içinde NTVMSBC’nin İnternet sitesinde iki haber yayınlandı.

NTVMSNBC, 26 Şubat 2010, saat 13:43: Seminer değil ‘darbe planı’ iddiası: 1. Ordu Askeri Savcılığı, hazırladığı bilirkişi raporunda ‘Balyoz’ planının seminer değil ‘darbe planı’ olduğunu tespit etti.

NTVMSNBC, 26 Şubat 2010, saat 23:12: Balyoz planı için ‘darbe planı’ tespitimiz yok

Askeri Savcılığın açıklamasını haber olarak yayınlayan gazetelerden bazıları:

Son olarak, ibret olması için kimi köşe yazarlarından alıntılar vermek istiyoruz:

  • Cengiz Çandar, Radikal, 27 Şubat 2010: “‘Balyoz Eylem Planı’nı inceleyen 1.Ordu Askeri Savcılığı bilirkişi heyeti hazırladığı raporda, bunun bir ‘seminer’ değil ‘darbe planı’ olduğunu saptadı.”

İşin ilginç tarafı, Radikal gazetesinde Çandar’ın yazısıyla aynı gün “Askeri savcılık yalanladı: Darbe tespiti yapmadık” haberi yayınladı.

  • Ahmet Altan, Taraf, 27 Şubat 2010: “Askerî savcılığın görevlendirdiği bilirkişi, “Balyoz Darbe Planı’nın” varlığını kabul etmiş. Sabah gazetesinin verdiği haberi dün sivil savcılık da doğruladı.”

İronik bir şekilde, Altan’ın yazısı şöyle bitiyor: “Ve, birçok insan yazdığından, söylediğinden utanacak.

Bir de bu konuda “ikinci dalga” yazılar var:

  • Hadi Uluengin, Hürriyet, 3 Mart 2010:  “…  bizzat askeri merciiler hem “Kafes”, hem “Balyoz” darbe planlarını doğruladılar.”
  • Etyen Mahçupyan, Taraf, 5 Mart, 2010:  “Balyoz planını değerlendiren askerî savcılık, bu ‘seminerin’ bir darbe hazırlığı olduğu kanaatine vardı.”
  • Ahmet Taşgetiren, Bugün, 17 Mart 2010:  “[Balyoz planı icin] 2010 yılında bilirkişi olarak görevlendirilen bir kurmay binbaşı, “bu bir darbe planı” sonucuna vardı.”

… Ve, birçok insan yazdığından utanmadığı gibi, yazdığı yalanları—gazetecilik ahlakının gereğine rağmen—tekzip etmedi.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

Yorumlar kapatıldı.

%d blogcu bunu beğendi: