Çetin Doğan’ın tutuklamaya itiraz talebi bugün reddedildi. Yapılan açıklamaya gore:
[…] aleyhlerindeki mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, CMK’da tutuklamayı gerektirir katolog suçlardan olması, suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, delillerin tam olarak toplanmamış olmasını dikkate alınarak oy birliği ile tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Yani, kararın gerekçesi kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması.
Aşağıda Çetin Doğan’ın avukatları tarafından hazırlanan itiraz dilekçesinden kısa kesitler sunuyoruz. (Köşeli parantezde yeralan ifadeler bize ait.)
Bu gerçek dışı savların [Balyoz Harekat Planı] gerçek sanılmasını sağlamak için de bu planın altında müvekkilimizin imzasının bulunduğu yayınlanmıştır. Ancak Savcılığın yaptığı sorgu sırasında bu belgenin altında Orgeneral Çetin Doğan-Balyoz Sıkıyönetim Komutanı” diye bir imza bloğu kullanıldığı görülmüştür. Askeri Yazışma Kurallarına aykırı bu imza bloğu altında herhangi bir imza yoktur. Bunun bir “belge” bir “kanıt” olarak kabul edilmesi hukuken olanaksızdır. Ayrıca bu belgenin altındaki imza bloğunun en azından biçim olarak “Orgeneral Çetin Doğan- 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı” biçiminde olması gerekirdi. Yani biçim olarak böyle; öz olarak ise ilan edilmemiş bir sıkıyönetimin komutanından söz edilmemiş olması gerekirdi. Yani özetle; 1) Balyoz Harekat Planı denen sahte ve kurmaca belgenin altındaki imza bloğu askeri yazışma kurallarına aykırı, 2) O tarihte ilan edilmiş bir sıkıyonetim olmadığına göre sıkıyönetim komutanı olarak imza yeri açılmış olması da kurgulamanın sonradan yapıldığını göstermektedir.
[…]
05-07 Mart taraihleri arasında icra edilen 1. Ordu Seminerinde ele alınan planlar, müzakere kayıtları, ses bantları, yapılan takdimler, takdim metinleri Savcılığın elinde bulunmaktadır. Ülke savunmasında karşılaşılabilecek sorunların irdelenmesi ve çare üretilmesine yönelik bu plan seminerinde, yasal zemin dışına çıkılmamış, uydurma ve var olmayan bir Balyoz Planı tartışılmamıştır. […] Böyle bir kanıt olmadığı gibi, seminere katılan 29 general 162 subayın hiçbiri de böyle bir darbe planının tartışıldığı yolunda ifade vermemiş, sadece mevcut planların tartışıldığı yolunda ifadesi alınanlar tarafından özellikle belirtilmiştir.
Bugüne kadar basında pek yeralmayan önemli bir nokta:
Müvekkilimizin, Plan seminerinin icrasına ilişkin verdiği yazılı emirde; 1. Ordu MEBS (Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri) Başkanlığı’ndan seminerin ses kayıtlarının alınmasını istemiştir. Bu konuda bilgisine başvurulmamaşsa, O dönemdeki MEBS Başkanı Mu.Kd.Alb. [adını burada vermiyoruz] ın bilgisine başvurulabilir. Esasen Savcılıkta olan kayıtlar, müvekkilimizin verdiği bu emir gereğince tutulan ses kayıtlarıdır. Seminerde ses kayıtlarının tutulmasını müvekkilimizin istemesinin nedenlerini kendisi ile yaptığımız görüşmede müvekkilimiz şöyle değerlendirmektedir.
“ a-Seminerde verdiğim emirlerin yanlış anlaşılmasını önlemek (normal olarak konuşmalarımı bir metin olarak yapmadığım, irticalen yaptığım için) karargahım tarafından hazırlanacak Seminer Sonuç Raporu’na girecek hususların yanlış anlaşılmasını önlemek,
b- Seminerlerin amacı, mevcut planların irdelenmesi olduğu gibi aynı zamanda bir eğitim aracı olarak da karargah subaylarının yetiştirimesini sağlamaktır. Seminere katılmayan subayların oryantesi için de kullanılabilmektedir. Bir darbe planlamasını tasarlayan bir komutanın kendi verdiği emirle 29 General, 162 subayın katıldığı bir toplantının kayıt altına alınmasını istemesinin akıl ve mantıkla bağdaşır bir durum olmadığı açıktır.”
Özet olarak:
(1) Aralarinda Genel Kurmay Baskanlığı ve Kara Kuvevetleri Komutanlığı’ndan temsilcilerin de bulunduğu, 29 general 162 subayın katıldığı seminerin ses kayıtları Çetin Doğan’ın emri ile yapılmıştır.
(2) Tüm ses kayıtları savcılıkta da bulunan bu seminerde, üstu açık ya da kapalı olarak darbe planı yapıldığına dair herhangi bir kanıt sözkonusu değildir.
(3) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgu, Çetin Doğan’ın kesinlikle reddettigi, altında—ıslak ya da kuru—imzasi bulunmayan, askeri savcılığın gerçek olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadığı, ve askeri yazışma kurallarına aykırı olarak “Balyoz Sıkıyönetim Komutanı Çetin Doğan” ibaresi ile biten bir Word dokümanıdır.
Demokratik hiç bir ülkede bir mahkemenin kuvvetli şüphe kanıtı olarak kabul etmeyeceği bu dokümanın tutuklamaya (ve akabinde tutuklamaya itirazın reddine) gerekçe teşkil etmesi, maalesef bunun hukuki bir davadan ziyade siyasi bir dava olduğuna dair şüpheleri güçlendiriyor.
05 Mart 2010
GENEL