Arka kapaktan:
“Balyoz davasının sahte dijital belgeler üzerine kurgulanmış olduğu artık yaygınca biliniyor. Davadaki envai çeşit hukuksuzluk, Birleşmiş Milletler’in Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu tarafından da tasdik edilmiş durumda. AKP yetkilileri dahi davadan bir “kumpas” olarak bahsetmeye başladılar.
Ama bu davanın sanıkları dört sene boyunca medyada suçlu ilan edildiler, yargılandılar, hüküm giydiler, cezaları Yargıtay’da onandı. Ülkenin seçkin aydınları davayı, askeri vesayetten kurtulma ve demokrasi hamlesi olarak alkışladılar. Bu ve Ergenekon gibi benzer davalar vasıtasıyla Türkiye’de yeni bir siyasi rejim inşa edildi.
Türkiye, algılar ile gerçeklerin bu kadar ayrıştığı bir dönemi yakın tarihinde belki başka hiç bir zaman yaşamadı. Bu histeri-fantazm karışımı süreci iyi anlamak, ancak davanın detaylarına girmekle mümkün. Emniyet, savcılar, mahkeme, bilirkişi kurumları, medya ve aydınların üstlendiği rolleri tek tek irdelemek gerekiyor.
İşte bu kitap bunu yapıyor. İşlenen hukuk cinayetinin boyutlarını, Gülen cemaatinin rolünü, ve kimi aydınların zihin karanlığını tüm çirkinliğiyle ortaya seriyor.”
27 Şubat 2014 21:32
ne demiş şair: inanma insanların samimiyetine menfaat gelir herşeyden Tanrı vaat etmeseydi cenneti ona dahi ibadet etmezlerdi. AKP döktüğü gözyaşı timsah gözyaşi gibi geliyor bana
28 Şubat 2014 16:46
RTE ve yandaşlarının döktüğü timsah gözyaşı bile değil. Muhaliflerinin kanıyla, etiyle besleyip güçlendirdikleri canavar kendilerini de yemeye başladı. Döktükleri gözyaşları kendileri içindir.