Milliyet gazetesi, Devrim Sevimay’in Dani ile yaptigi röportajda kısaltma yapıldığı için bir okur şikayeti almış, sayın Sevimay’da bunu Milliyet’in ombudsman’ına yönlendirmiş. Şikayet, Dani’nin Taraf gazetesi ile ilgili söylediklerinin tamamının yayınlanmamasından kaynaklanıyor. Biz bu metnin tamamını blogumuzda yayınlarken bu kısaltmadan “(her halde) yer olmadıgından” kısaltıldı diye bahsetmiştik.
Milliyet’in ombudsman’ı yazısını “Prof. Rodrik’in Oda TV’de Milliyet aleyhine yol açtığı spekülasyonu yersiz ve haksız bulduk” diye bitiriyor. Oda TV’de böyle bir spekülasyon yapan biz degiliz. Oda TV ile ne konuştuk ne de onlara bir açıklama yaptık. Oda TV yazarları, yazdıklarımızdan sansür olabileceği şeklinde bir anlam çıkarmışlar ve öyle yayın yapmışlar.
Kısaltma yapmak, söyleşi yapılan kişinin görüşleri yanlış ve eksik aksettirilmediği sürece gazetenin hakkıdır. Bu noktada bizim bir sorunumuz yok.
Devrim Sevimay, yaptığı kısaltmaların neredeyse hepsini bizle yayından evel paylaştı. Ancak, bir cümle bizim haberimiz olmadan çıkarıldı. Bu da yer kısıtından olmuş olabilir ama çıkartılan bizim özellikle üstünde durduğumuz bir cümle idi. Bu Taraf gazetesi hakkında sarfettiğimiz “Balyoz haberini yaparken gazeteciliğin ilkelerinden çiğnemedikleri kaldı mı?” sözleriydi. Bizi çıkartılan metnin tamamını blogumuzda yayınlamaya iten de bu cümlenin kesilmiş olması oldu.
Milliyet’in bir ombudsman’ı olması güzel bir şey. Ancak bizim bildiğimiz, ombudsman bir şikayeti sonuçlandırmadan o konuyla ilgili tüm şahısların bilgisine başvurur. Ombudsman’ın bizim de görüşümüzü alması gerekirdi. Alsaydı, bizim bir sansür iddiamız olmadığı, spekülasyonun bizim başka bir yayın organına yaptığımız açıklamalardan kaynaklanmadığı daha kolay anlaşılabilirdi.
26 Nisan 2010
GENEL