Son yazımızda, 11 sayfalık “Balyoz Harekat Planı” belgesinde 2005 yılındaki bir tebliğden kes-yapıştır olduğunu göstermiştik. Başka kaynaklardan kopyalar burada bitmiyor. Tembel darbe kurgulayıcıları, belgenin “durum” ve “vazife” bölumlerini gerçekçi bir lisanla doldurmak için 12 Eylül 1980’de yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi’nin ilk bildirisini (kaynak göstermeden!) kullanmışlar.
Aşağıda mavi renkli olarak beliren yazı, 12 Eylül 1980 sabahı TRT’den yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi’nin 1 no.lu bildirisi. Her paragrafın altında beliren siyah yazılar ise Balyoz Harekat Planı’ndan (birebir örtüşen kelimeleri koyu renk ile belirledik).
Yüce Türk Milleti;
Büyük Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bu bütün olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son yıllarda, izlediğiniz gibi dış ve iç düşmanların tahriki ile, varlığına, rejimine ve bağımsızlığına yönelik fikri ve fiziki haince saldırılar içindedir.
“ (…) Türkiye Cumhuriyeti devleti, laiklik karşıtı ve irticai unsurların etkisine girmeye başlamıştır. Son zamanlarda, varlığına, rejimine ve bağımsızlığına yönelik fikri ve fiziki haince saldırılar içindedir.” (Balyoz H.P., Baransu, sayfa 405)
Devlet, başlıca organlarıyla işlemez duruma getirilmiş, anayasal kuruluşlar tezat veya suskunluğa bürünmüş, siyasi partiler kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumlarıyla devleti kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayamamışlar ve lüzumlu tedbirleri almamışlardır. Böylece yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine arttırmışlar ve vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikeye düşürülmüştür.
“Devlet, başlıca organlarıyla işlemez duruma getirilmiş, anayasal kuruluşlar tezat veya suskunluğa bürünmüş, muhalefet partileri kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumlarıyla devleti kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayamamışlar ve lüzumlu tedbirleri almamışlardır. Böylece, irticai yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine arttırmışlar ve vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikeye düşürülmüştür.” (Balyoz H.P., Baransu, sayfa 406)
Atatürkçülük yerine irticai ve diğer sapık ideolojik fikirler üretilerek, sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları, idare sistemi, yargı organları, iç güvenlik teşkilatı, işçi kuruluşları, siyasi partiler ve nihayet yurdumuzun en masum köşelerindeki yurttaşlarımız dahi saldırı ve baskı altında tutularak bölünme ve iç harbin eşiğine getirilmişlerdir. Kısaca devlet güçsüz bırakılmış ve acze düşürülmüştür.
“Atatürkçülük yerine irticai ve diğer sapık ideolojik fikirler üretilerek, sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları, idare sistemi, yargı organları, iç güvenlik teşkilatı, işçi kuruluşları, siyasi baskı altında tutularak bölünme ve iç tahribin eşiğine getirilmişlerdir. Kısaca devlet güçsüz bırakılmış ve acze düşürülmüştür.” (Balyoz H.P., Baransu, sayfa 408, paragraf 2)
Aziz Türk Milleti:
İşte bu ortam içinde Türk Silahlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanununun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur.
“Bu ortamda Balyoz Komutanlığı, İç Hizmetler Kanununun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Millet adına yerine getirme azim ve kararlılığı içerisinde laik devlet otoritesinin temini icin gerekli olan tedbirleri alacaktır.” (Balyoz H.P., Baransu, sayfa 408, paragraf 3)
Girişilen harekatın amacı, ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmaktır.
“Harekâtın maksadı, ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve laik demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri bir daha hortlamamak üzere ebediyen ortadan kaldırmaktır.” (Balyoz H.P., Baransu, sayfa 408, paragraf 3)
Parlamento ve Hükümet feshedilmiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır.
Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir.
Yurt dışına çıkışlar yasaklanmıştır.
Vatandaşların can ve mal güvenliğini süratle sağlamak bakımından saat 05’den itibaren ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur.
Bu kollama ve koruma harekatı hakkında teferruatlı açıklama bugün saat 13.00’deki Türkiye Radyoları ve Televizyonun haber bülteninde tarafımdan yapılacaktır. Vatandaşların sükunet içinde radyo ve televizyonları başında yayınlanacak bildirileri izlemelerini ve bunlara tam uymalarını ve bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerine güvenmelerini beklerim.
K. Evren, 12 Eylül 1980
31 Mart 2010
Çelişkiler ve kanıtlar, GENEL