Çetin Doğan’ın avukatları, Balyoz davasının bugünkü oturumunda normalde bir mahkeme salonunda olmayacak ama bu davada hukukun bitmiş olmasının çaresizliğinden kaynaklanan küçük bir oyun sergilediler. Mahkeme heyetinin masasının üstüne bir CD gizleyip, kendi düzenledikleri – ve Balyoz belgelerine benzeyen — sahte dijital belgelerle mahkeme başkanını zan altında bırakmanın ne kadar kolay olduğunu gösterdiler.
Haberler.com sitesinden aktarıyoruz:
Sanık Doğan’ın avukatlarından Hüseyin Ersöz, delil CD’lerinin 2003 yılında yazıldığını ancak CD içerisinde 2099 yılına ait verilerin bulunduğunu iddia etti.
Dava dosyasında yer alan ve TÜBİTAK’ta görevli iki personel tarafından hazırlanan iki farklı bilirkişi raporunu da eleştiren Ersöz, “TÜBİTAK raporlarını incelettiğimiz bilirkişi, bu raporları hazırlayanların ‘Bilgisayar Adli Tıp’ eğitimi almadıkları kanaatinde olduğunu söylemiştir. Bu bilgiler bilirkişilerin, görevini gereğince-layıkıyle yapmadıklarını ve görevlerini kötüye kullandıklarını gösterir.” ifadesini kullandı.
Avukat Hüseyin Ersöz, “Beşiktaş adliyesinde bir savcı bana bir bilgi verdi. Sizin hakkınızda belgeler verdi, açıklamalar yaptı. Bunlar da CD’de yer alıyor. Sizin şu anda masanın üzerinde beyaz bir dosya varsayılım. CD bu dosyanın altında.” dedi.
Avukat Ersöz, daha sonra da duruşma mübaşiri Aydın Arslan’dan bu CD’yi almasını istedi. Hüseyin Ersöz daha sonra da bizzat kendisi heyetin oturduğu kürsüden beyaz bir dosyadan CD’yi çıkardı. Ersöz CD’yi Mahkeme başkanı Diken’e, bilgisayarına takması için uzattı. Ancak Başkan Diken CD’yi Ersözün kendi bilgisayarına takmasını söyledi.
Ersöz, bilgisayarına taktığı CD içerisinde “Sayın başkan”, “Zamanın ötesinden gelenler”, “Ömer” ve “Aliefendi” adlı dosyalar olduğunu gösterdi. Ersöz, “Sayın başkan” klasörünün 2003 yılında oluşturulduğunu, diğer belgelerin hepsinin de 5 mart 2003 tarihinde oluşturulduğu gösterdi. Ersöz, “Bunu içinde de mahkemenin aldığı kararların hükümet tarafından ve bazı medya organlarında olumlu karşılandığını belirten bir sayfalık metin yer alıyor.” dedi.
Bunun üzerine Başkan Ömer Diken “Burada mahkeme başkanını hedef alıyorsunuz. Böyle savunma yapamazsınız” şeklinde uyarıda bulundu. Bu tartışma sırasında sanık Doğan’ın diğer avukatı Celal Ülgen araya girerek “Neyi savunmak durumunda kaldığımızı anlatmak için mizansen yaratıyoruz. Nasıl bir komplonun içinde olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bir şeyi şok edici bir şekilde anlatmaya çalışıyoruz.” dedi.
19 Mart 2011 15:46
Haydi hayırlısı !
İnşallah, sahtekarların hazırladığı sahte CD teknik bir konu olarak kalmaz, hakimleri de aşmaz …
19 Mart 2011 21:49
Mahkeme başkanı nasıl tepki koymuş, üstelik hakimler sahte cd lerden sanık değil iken.
Ya aynı şekilde sanık olsalar ne kadar bağırırlardı.
20 Mart 2011 01:13
Özel mahkemenin Başkanı neden korkuyor acaba bu tür mizansen savunmalardan? Kafes davasında da bu tür mizansenlerde özel mahkeme üyeleri aşırı tepki vermişlerdi… Hatta sanıklardan biri mahkeme heyetinden bir hakime Sayın (soyadı) deyince, hitap edilen hakim tuhaf bir şekilde bağırarak tepki göstermişti ve ismi söylenince hedef gösterildiğini iddia etmişti. Av. Celal ÜLGEN de “siz yüzbin kere sayın (soyadı)’sınız” diyerek çok haklı bir şekilde müdahale etmişti… Delili, tanığı olmayan, sadece komplo CD’leri ve yüzlerce haksız tutuklaması olan bu davalarda isimlerinin söylenmesi bazıları için gurur vericidir, bazıları için de rahatsızlık vericidir böyle herhalde… Bırakın rahatsız etmeyin mahkemeyi… Biz zaten biliyoruz özel mahkemelerin ne olduğunu da, kahraman komutanlarımızın kim olduğunu da, tahmin edebiliyoruz komplocuları da, “şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri”ni hedef alanları da… Biz her şeyin farkındayız…
20 Mart 2011 18:40
1960, 1971, 1980, 1997 darbelerini yapanlar kahraman olmayan generalleriniz miydi, yuz bin kere sayin Nurettin Ozsarac?
20 Mart 2011 20:51
Dedim ya biz herşeyin farkındayız… İsmini yazmadan burada laf yetiştirenlerin de kim olduklarının farkındayız elbette… Ve biz “şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerine evlat yetiştirenler” ismimizi de yazarız buraya çekinmeden yüzbinkere…
20 Mart 2011 23:33
Ismimi yazmiyor olmama verilebilcek bir suru sebeb var. Mesela bunlardan biri Cetin Dogan tarafindan kurulan ve yonetilen Bati Calisma Grubu gibi bir illegal yapi tarafindan fislenmemek ve hatta bir adim ileride hayatim acisindan tehlikeli durumlar olusmasini engellemek yatiyor! Siz boyle bir tehlike altinda olmadiginizi da gayet iyi biliyorsunuz, buyrun meydan sizin beyefendi!
21 Mart 2011 14:33
İhtimal
Batı çalışma gurubu Çevik Bir tarafından kurulmuştur.Sana 10 puanlık uzman sorusu ; Çevik Bir nerede çalışmaktadır ?
21 Mart 2011 16:16
Öyle zor soru sorma.
Bilimsel çalışmalarda bu konular daha öğretilmemiştir.
21 Mart 2011 17:44
Git aljezeera da Cetin Doganin kendi agziylan itiraf ettigi ropartaji dinlesene 🙂 Cetin Pasaniz, Bati Calisma grubunun “terms of regulation” nunu yazmis ve yonetmis! Ondan sonra burda sloga atmaya devam edersiniz, hic olmazsa biraz makul olursunuz!!!
21 Mart 2011 17:45
pardon “terms of reference” mis dogrusu 😛
21 Mart 2011 17:49
Hatta birgun tam anlamiyla, 28 subat donemi yargilandiginda, Cetin dogan sadece aljezeera ropartajinda o donem de karistirdigi haltlarla ilgili yaptigi itiraflardan dolayi bile hapse atilabilmesi gerekir 🙂 Ama nerde o gunler, adam hala “Albay munger alinsin sorgulansin” diyerek mahkeme heyetine soyler gibi yapip, genel kurmay baskanligina bu albayin icabina bakilmasi gerektigini neredeyse emrediyor! Iste beyler donen olaylar bundan ibaret!
21 Mart 2011 18:29
İhtimal
Haberleri Taraf ve Zaman’dan alırsan sallarsın böyle.Bu arada Albay Münger açıklama yaptı okumadın galiba.
22 Mart 2011 05:00
Husamcim, zaman ve taraf gazetesi aljazeera ropartajini bildigim kadariyla haber bile etmedi. Cetin Dogan uzerine kendi arastirmam sonucu elde edilomis bir bilgidir! Bu arada albay mungerin ne gibi bir aciklama yapmasini bekliyordun, “evet soylediklerimin hepsinin arkadasindayim” diyecek hali varmiydi 🙂 Saka yapiyor olmalisin!!
22 Mart 2011 02:49
Sevgili İhtimal,öyle anlaşılıyor Allah korkun yok ve kuldan utanma gibi duygulardan çok uzaksın.Peki arkadaşım yani etik,ahlak,edeb,haya gibi duygulardanda sıyrılmış değilsindir ya.Yani göz göre göre somut ve kesin yargıları görmezden gelerek,yok sayarak,sadece tapındığınız bazı soyut kavramlara dayanarak üretilen yalanları savunma konusunda gösterdiğiniz azim ise Pınar ve Dani den bile daha fazla takdire şayandır.Bu gözü kara iman ve puta tapıcılığınızı tarih en uygun sayfalarına kaydedecek ve cehennemin kütüğüne levhanız çakılacaktır.bunu bilmek eminim size gurur veriyordur şeytanın hizmetkarları olarak.
22 Mart 2011 23:12
Şeytan bile bu yapılanlara şaşırıyordur. Bunlar beni bile geçti diyordur.