Bir Balyoz belgesinde irticacı oldukları için ordudan atılacak kişiler olarak listelenen üç subayın, aynı zamanda (sözde) Balyoz planının müzakere edildiği seminerin katılımcısı olduğunu yazmıştık (buraya tıklayın). Benzer bir tutarsızlık Gölcük’ten çıkan Suga belgelerinde de var.
Gölcük’ten çıkan yüzlerce dijital belge arasında hem Suga Harakat Planı ile TSK’dan ilişiği kesilecek personeli içeren listeler var, hem de Suga Harakat Planı kapsamında “müzahir” (sözlük anlamı: destekleyen, yardım eden, arka çıkan) olarak listelenen personel.
Aşağıda (yorum yapmadan) ilgili üç belgeden kesitler veriyoruz.
Suga belgesi “TARD.doc”
Suga belgesi “EK-G.doc”
Suga belgesi “EK-E.doc”
Not 1: Üstelik, EK-E.doc belgesini hazırlayan olarak hem belgenin imza hanesinde, hem de üstverisinde (belgeyi 6 Ocak 2003’de ilk oluşturan olarak) Nuri Alacalı’nın ismi var. Oysa daha önce belirttiğimiz gibi Nuri Alacalı o tarihlerde (29 Temmuz 2002- 20 Haziran 2003 arası) kesintisiz olarak yurtdışında ve bu listeyi hazırlamış olması mümkün değil.
Not 2: EK-G.doc’un ilk oluşturma ve son kayıt tarihleri 7 Ocak 2003 ve 19 Şubat 2003. Öte yandan TARD.doc’un ilk oluşturma ve son kayıt tarihleri 13 Şubat 2003 ve 30 Temmuz 2003. İki belgede de ismi yeralan İhsan Özcan, EK-G.doc’daki rütbe kıdemini TARD.doc’da kaybedivermiş.
09 Şubat 2011 01:07
Galileo’nun şansı varmış !
Galileo 1633 de kendisini yargılayan yargıcın kulağına “Dediklerinizin aksine dünya dönüyor” dediği zaman ; iyi ki Zaman, Taraf, Star, Sabah, Yeni Akit, Samanyolu vs. Az bilmiş yazarları
yoktu.
Olsaydı biz bugün hala dünya öküzün boynuzları üzerinde tartışması içindeydik.
21 yüzyılda sahte CD lere dayanarak yayın , yorum yapanlar , 17 ci yüzyılda kimbilir neler yapardı . Allah korumuş Galileo’yu …
09 Şubat 2011 11:01
Merkez Medya uyuma !
“(…) Sahte olduğu kanıtlanmış Balyoz belgelerini gerçekmiş gibi kabul edecek… O belgelere dayanarak generallerin terfilerini engelleyecek, istikballerini karartacaksınız(…) [Melih Aşık.Milliyet]
Teşekkürler Melih Aşık.
Ya diğer merkez medyacılar. Sahte CD lere dayanarak yargılanan insanlar masal öyküsü değil…
Yan gelip yatmayın !
Bu duyarsızlık niye ?
09 Şubat 2011 12:46
Aklını,vicdanını şeyhine-tarikatına devretmiş,biat etmiş olanlar için “dünya halen öküzün boynuzlarında” seviyesi devam ediyor,onlar için bir şey değişmedi.
09 Şubat 2011 02:07
Sakirtlerin yapacagi komplo anca bu kadar olur.. Ilkokul terk bir adami efendi belleyip sorgusuz sualsiz biat eden bir zeka, boyle karmasik bir isle ugrasmak zorunda kaldiginda tabiki sacma sapan hatalar yapip acik verecektir…
Bu komployu hazirlayanlarin Harvard, MIT mezunu oldugunu mu saniyorsunuz? Cogu kendi cemaatleri disinda dunya ile temasi olmayan, imam agabeylerinin emri uzerine TSK icerisine ilistirilmis bir kac kostebegin sagladigi dokumanlari kullanarak kendi caplarinda copy&paste birseyler karalamaya calisan garipler iste…
Dikkat ederseniz yapilan hatalar o kadar abuk-subuklasti ki artik komplocular bile komployu sahiplenmekten kaciniyorlar. Tartismalarin boyutu artik dokumanlarin gercek olup olmadigi noktasinda degil, bu kadar embesil bir komployu bizimkiler yapmis olamaz, olsa olsa TSK yapmistir gibisinden inciler dizmeye basladilar.
Pensilvanya’da oturan sahis -dershane gunlerinden bayagi asabi oldugu bilinir- heralde bu beceriksizlikleri gordukce sinirden cam cerceve indirip, kan sekerine tavan yapitiriyordur.
Sonra bu sahte belgeleri Edelman’a vermek gibi bir hareket var ki, ancak Ziya Paşa’nin ‘Sen herkesi kör alemi sersem mi sanırsın?’ lafi ile aciklanabilir ve direk komplocularin seviyeleri hakkinda ipucu veriyor..
09 Şubat 2011 14:13
_Medyadaki bu suskunluk acaba bu sahte belge çetesinin gücüne dair bir ip ucu teşkil edebilir mi ? anlayabildiğim kadarıyla şuan karşı karşıya olduğumuz bu örgüt algılarımızın yada tahmin edebildiklerimizin de ötesinde bir güce sahip…sahte belge üretip suçsuz insanları mahkum ettirmek bu gücün sadece küçük bir parçası…Türkiye Balyoz ve Ergenekon davalarıyla meşgul iken, bunların dışında bağamsız gibi gelişen olaylara da bir göz atmakta yarar olduğunu düşünüyorum…
09 Şubat 2011 23:59
Bu sessizlik bana Hanefi Avci’nin kitabi ciktigi gunlerdeki sessizligi hatirlatti.. Bir kac hafta medya sessiz kalmisti ki sanirim o sure zarfinda imamlar kendi aralarinda istisare yapip karsi hamleyi formule ettiler, sonra birden devrimci karargah numarasi ortaya cikarildi ve sabah aksam medyada yer verdiler. Yanilmiyorsam AVci uzerinede 2-3 kitap yazmislardi…
Dolayisiyla su an istisareler suruyor, firtina oncesi sessizlik diyelim.. Artik yeni bir ihbar mektubu mu hazirlanir, olmadik yerlerden yine cuvalla belge mi fiskirir veya bu blogun yazarlari Ergenekon’la mi ilistirilir orasini merakla bekliyoruz.
Ben Baransu & Uslu & Tayyar & Aykac quartetinin her birinden birer Balyoz kitabi bekliyorum… Avci olayinda oldugu gibi iki haftada tugla kalinliginda kitap yazip Guiness rekorlari bir kez daha zorlayacaklarina eminim…