Taraf gazetesinden Orhan Miroğlu bugün “Pınar Doğan’ı dinlerken” başlıklı yazısında Pınar için “konuştukça çelişkileri artıyor” diyor ve Pınar’ın öne sürdüğü kanıtların birbirini tutmadığını belirtiyor (Taraf’a aboneyseniz yazının tamamına buradan erişebilirsiniz):
Oysa burada bir çelişki yok.
NTV’deki programda Babahan, Özkök ile Doğan arasında 2003 yılında geçen konuşmayı sordu.
Miroğlu’nun Demokrathaber kaynaklı olarak belirttiği söyleşide ise Selin Ongun, Balyoz soruşturma sürecinde Doğan ve Yalman ya da Özkök arasında görüşme olup olmadığını sordu (söyleşinin aslı t24.com.tr’de yayımlandı; tamamına buradan erişebilirsiniz.)
Selin Ongun, “Çetin Doğan, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın konuşmasını defalarca basın aracılığıyla dillendirmişti. Babanız, o noktada kendini yalnız bırakılmış mı hissetti?” sorusunu şöyle takip etti: “Hemen şunu soralım: Çetin Doğan ile Aytaç Yalman ya da Hilmi Özkök arasında bu süreç içinde bir telefonlaşma, konuya dair görüşme vs. oldu mu?”
Pınar’ın bu soruya yanıtı ise “Benim bildiğim kadarıyla öyle bir görüşmeleri olmadı” şeklindeydi.
Sorunun 2003 senesi için değil, Balyoz iddialarını takip eden hukuki soruşturma süreci ile ilgili (yani 2010 senesi için) olduğu yeterince açık.
Miroğlu yukarıdakinden başka örnek vermediği için, “konuştukça artan çelişkiler” olarak başka nelerden bahsettiğini bilmiyoruz.
06 Ocak 2011 22:20
Orhan Miroğlu acaba iddianamede yer alan tarih çelişkileri hakkında ne diyor? Diyecek birşeyi varsa tabi…
06 Ocak 2011 23:22
Evet konuştukça çelişkileri artıyor.Güncelleme diye birisinin aklına geldi ve söylediğine pişman oldu.Böylesi bir organizasyon ve tezgahın hayasızlığı şaşkına çevirdi adamları,Kabullenemiyorlar. Çünkü aylardır o bahçede oyun oynuyorlardı, sahte belgelere dayanarak o kadar analiz patlattılar ki, kabul edebilseler daha da utanacaklar.
07 Ocak 2011 00:10
http://twitter.com/mehmetbaransu
*11 nolu CD’nin sırrı yavaş yavaş çözülüyor. Önemli ayrıntılar çok yakında Taraf’ta.
*iki koldan 50 bin belgeyi inceliyoruz. Emre Uslu sağolsun, incelemeye önemli katkılar yapıyor.
07 Ocak 2011 00:15
http://twitter.com/EmreUslu
*Cetin Dogan’in cocuklari patinaja basladi. Askeri savciliktaki ifadeyi “hukuki” buluyor ama sivil savciliktakini sorguluyor…
*Ayni mantikla amirlerinin onunde ifade veren memurlarin ifadelerinin delil olmamasi gerekir zira baski altindadir denilebilir pekala…
*Balyoz’un suprizini ben yapacagim. Cok beklemeye gerek olmayabilir… about 12 hours ago
*Kimse yanlis anlamasin. Buldugum bilgiler icin uzmanlrdan gorus aliyorum. Onu bekliyorum. sonra buldugum bilgiler komploya kurban gitmeye
*Uzman gorusu olumsuz gelirse buldugumu burdan aciklarim. Olumlu gelirse TARAF’ta yarin okursunuz…
*Acayip mutluyum. O soruyu cozdum…:)) about 11 hours ago
07 Ocak 2011 00:26
İki koldan 50 bin belge inceliyorlarmış! Yani Balyoz’la alakalı 50 bin ek belge.
Bu ne demek biliyor musunuz? Bu 50 bin belgeyle dava iyice içinden çıkılmaz hale getirilecek!! Çünkü Pınar Hanım’ın ‘delilli’ duruşu bunların tezgahını bozdu! Davayı saptırmaktan ve içinden çıkılmaz hale getirmekten başka yapacak şeyleri yok!
07 Ocak 2011 00:32
Kaç vakte kadar bekliyeceğiz inşaallah?
07 Ocak 2011 00:52
Pardon savcılar evriliyor mu? Gazeteci savcı, Uzmanı savcı, Derin savcı gibi kategoriler mi çıkmış? Bu işler öğrenci kollektifleri gibi bir şey mi? Yani şöyle de sorabilirim: delilleri toplayan makamlar mitoz bölünmeyle çoğalıyor mu? veya daha halktan: Ali’nin külahını Veli mi imal ediyor?
07 Ocak 2011 01:19
Bence hash değerlerindeki garipliklerden bahsedip TÜBİTAK’ın aslında yanlış CD’yi incelediğini (mesela polisler TÜBİTAK’a yetiştirmek için DVD’lerden basmış o CD’yi), “gerçek” 11 numaralı CD’nin ise 2009 tarihli olduğunu öne sürerek güncelleme teorisini gündeme getirecekler. Bir de “gerçek” CD-11 arşivden biryerden çıkarsa tadından yenmez.
Tabii ki bu durum normal şartlarda tüm delilleri ve raporları geçersiz kılar. Davayı da düşürür, ama bakıp göreceğiz.
Başka tahmini olan?
07 Ocak 2011 02:54
Ne yani binlerce belgeden 11. cd sahte cikti diye. Herkesin kabul ettgi gercek darbeci cetin, elini kolunu sallaya sallaya gezecek mi? Ehh tabi gezmeyecektir,ona verilen(!) kutsal gorev icabi 2011 ve sonrasinin darbelerine akil hocaligi yapar 🙂
07 Ocak 2011 03:03
ihtimal,
Bir ihtimal gözünüzden kaçmıştır diye söylüyorum, iddanamede darbe suçlamasının kaynağı olan bütün Darbe planı dokümanları 11 numaralı CD’de mevcut. Bu dokümanların bir kısmı 16 ve 17 numaralı CD’lerde de bulunuyor. Diğer 16 CD seminer kayıtları. Bunlar darbe ile ilgili hiçbir delil içermiyor.
Bu arada, bir CD içerisine kaç bin sayfa sığabileceğini biliyor musunuz?
Saygılarımla …
07 Ocak 2011 03:17
Sevili arkadaslar,
Bu ulke hepimizin, bizimde Pinar ve Dani ciftinin Boston da yasadigi sosyal hayat standartina sahip olamamamizin, tek sebebi Cetin Dogan gibi ordudaki yapilardir. Hangi asker, hangi demokratik ulkede bir basbakana asagidaki konusmalari yapabilir bana bir aciklarmisiniz????
AKP hukumetinin ilk YAS toplantisinda Gul’e… ’Sen… Eger niyet 28 subatin intikamini almaksa, pisman olursun, bunun hesabini sorariz’ diyen bir asker??
Agustos 2003 YAS toplantisinda Basbakan Erdogan’a…. ‘Turk Silahli Kuvvetlerinin etkinligini kaldirmayi ve Turk Silahli Kuvvetlerini rencide etmeyi planliyorsunuz. Turkiyenin laik yapisinin bozulmasina izin vermeyecek gucler birlikte haraket edecektir. Gerekirse ordu-millet isbirligiyle sonuc alinacaktir’diyen bir asker?
07 Ocak 2011 03:38
“Teke Tek: Balyoz Darbe Planı Tartişması’nı” izleyin, ondan sonra bu adam darbeci deyin.
07 Ocak 2011 03:51
ihtimal,
Desene Çetin Doğan en azından teşhisinde haklı çıkmış …
07 Ocak 2011 06:25
Emre Uslu bugunku yazisinda resimli ornekler de kullanarak savcilik tarafindan henuz sorusturulmayan bir noktaya dikkat cekmis ve 11 nolu CD uzerinde yer alan el yazisinin diger bir Balyoz sanigi Suha Tanyeri’ye ait olabilecegini ifade etmis. Haberde bahsi gecen grafoloji uzmani da bu ihtimalin kuvvetli oldugunu ifade etmis ki ben de miyop gozlerimle haberde verilen el yazisi orneklerinin birbirine cok benzedigini kolayca gorebildim. O CD uzerinde Suha Tanyeri’nin el yazisi baglaminda savcilik bir arastirma muhakkak yapacaktir, sonuclarini beklemek lazim. Bir de sayin Dogan ve Rodrik, davanin onemli delillerini olusturan hareket planlarinin kendilerince yazilmadigi seklindeki bayan sivil memurlarin ifadelerinin altini ciziyorlar. Acikcasi ben bir kurmay subay olsam ve bu planlari hazirlasam, ben de bu planlari, her ne kadar son derece siki guvenlik sorusturmasindan gecerek istihdam edilseler de, karargahta calisan sivil memurlara gostermezdim herhalde. Guvensizlikten ziyade tedbiren! Bu anlamda, eger 11 nolu CD’nin uzerindeki el yazisi, Uslu’nun haberine gore icindeki cogu belgenin son kaydedicisi gorulen Tanyeri’nin el yazisi ise ve Dogan & Rodrik’in bu CD ile ilgili su ana kadar ileri surdukleri hazirlanma tarihindeki celiskiler baglaminda argumanlari ‘dogru’ ise tek bir olasilik varmis gibi gorunuyor:
Eger gercekten boyle bir cete var ise kaydini duserek, Dogan ve Rodrik’in ifadesi ile sahte CD cetesinin uyelerinden biri Tanyeri olabilr!
Uslu’nin yazisi hayli su kaldiracak gibi gorunuyor!
07 Ocak 2011 06:31
Bu belgeleri, cdleri inceliyoruz, yapıyoruz derken adamlar hakkın rahmetine kavuşur, ortada da dava mava kalmaz.
07 Ocak 2011 10:28
Sevili arkadaslar,
Bu ulke hepimizin, bizimde Pinar ve Dani ciftinin Boston da yasadigi sosyal hayat standartina sahip olamamamizin, tek sebebi Cetin Dogan gibi ordudaki yapilardir. Hangi asker, hangi demokratik ulkede bir basbakana asagidaki konusmalari yapabilir bana bir aciklarmisiniz????
AKP hukumetinin ilk YAS toplantisinda Gul’e… ’Sen… Eger niyet 28 subatin intikamini almaksa, pisman olursun, bunun hesabini sorariz’ diyen bir asker??
“Agustos 2003 YAS toplantisinda Basbakan Erdogan’a…. ‘Turk Silahli Kuvvetlerinin etkinligini kaldirmayi ve Turk Silahli Kuvvetlerini rencide etmeyi planliyorsunuz. Turkiyenin laik yapisinin bozulmasina izin vermeyecek gucler birlikte haraket edecektir. Gerekirse ordu-millet isbirligiyle sonuc alinacaktir’diyen bir asker?”
Çetin Doğan’ın böylesine tehditler savuracak kadar geri zekali bir ordu komutanı olduğuna inanmak oldukça güç. Insan, kolay kolay ordu komutanı olamaz. Ordu komutanı harb sanatı ve strateji uzmanı olması demektir. Genelde savaşlar aldatma ile kazanılır. Eğer amacı darbe yapmak ise, darbe yapılacak kişileri yani düşmanı uyarmaz yoksa kendisi yenilir. Bunu da en iyi bilen de Çetin Doğandır.
Çetin Doğan böyle şeyler söylemediğini burada açıklayacaktır. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan RTE da.
Anlatığınız tehditleri savurduğunu varsayalım. Cumhurbaşkanı, Başbakan eğer gereğini 2003 te yapmamış ise esas suçlu görevlerinin gereğini yerine getirmeyenlerde aramak gerek. Cumhurbaşkanı ve başbakan bu kadar iktidarsızlar mıydı veya burası Muz Cumhuriyeti mi idi?
07 Ocak 2011 10:31
@11 ne kadar doğru söylemiş adam zorunuza mı gitti, Türkiye de laik düzenin koruyucusu olmayan asker, asker değildir.
Miroğlu’nun yazısının da, Pınar ile Dani nin çelişki olarak iddia ettiklerinden daha ziyade, Hilmi özkekle görüşmüş mü görüşmemiş mi gibi soruları, iddianamede suç teşkil eden bir iddia olmadığından sadece kuru kuru söylenmiş safsatalar.
Kızı ve damadından, özverili araştırmacı, adil bir araştırma gördük ve bizler takdir ettik çalışmalarını, herkim yaptı bilemiyorum (!) ama çok büyük bir düzmece olduğuna inanıyorum.
07 Ocak 2011 13:36
İhtimal rumuzlu kişinin yazdıklarını okuyunca hayretler içinde kaldım.Pınar ve Dani Rodrik çiftinin Boston’daki yaşam standartlarına ulaşamamızdan bile Çetin Doğan’ı sorumlu tutmuş ya pes diyorum.Bir şey ancak bu kadar çarpıtılır.Yaş toplantılarında Ç.Doğan’ın Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğana söylediklerini yazmış.Benim bildiğim kadarıyla içeride konuşulanlar gizlidir.Kendisi sanki oradaymış gibi anlatmış.Varsayalım söyledikleri doğru,Gül’le Erdoğan armut mu topluyorlardı.O zaman haddini bildirseler miş ya Çetin Doğan’a..Boş yere kendinizi yırtıyorsunuz.belgelerin sahte olduğu ortaya çıkınca bu sefer ama o da eskiden şunu yapmıştı diye saçmalamaya başlıyorlar.Bu arada bunları yazanlar ynı sadece isimler değiçiyor.Bir gün yasin oluyorlar,bir gün joel,bir başka gün raşit ahmet.
07 Ocak 2011 13:59
Çetin Doğan, Aytaç paşa ile görüşmüş mü,görüşmemiş mi? Pınar Doğan buna ne cevap vermiş? bu çözülürse balyoz davası haklı veya değil !!! ne mantık(!) ama di mi..bi de bunun üzerine kafa yorup,yorum yazanları görünce, bu iddianame bu topluma çok bile diye düşünmeye başladım…akla,maddi vakıalara,delillere, çelişkilere bakmayı ve sonuç çıkarmayı değil de,mızrağı çuvala sığdırmak için takla atanları gördükçe, bu ülkede proteinden uzak ne kadar çok insan olduğunu da görmüş oluyorum.Mızrak Taraf’tan,çuval Zaman’dan, sığdır,sığdırabildiğin kadar.
08 Ocak 2011 00:03
ihtimal@
bir konuyu çok merak ettim.
Abdullah Gül ile Çetin Doğan arasında geçtiğini yazdığınız ifadeleri nereden biliyorsunuz?
Bu ifadeniz doğru ise;
Ya bu ifadeyi size Çetin doğan söylemiştir. Ya da Abdullah Gül söylemiştir?
Yada ihtimal nickli kişi bu iki kişiden biridir?
Ya da bu şuraya katılan bir kişidir? Bu kişlerden biri isze söylemiş olabilir? Siz önce kim olduğunuzu açıklayın.
Yada tanık olmadığınız olayın ifadelerini bilebilecek kadar münecimsiziniz? (tabi yersek)
Siz kimsiniz önce buna karar verin.