Bugün Today’s Zaman “Coup general’s daughter fails to respond to claims against father” (“Darbeci generalin kızı babası hakkındaki iddialara yanıt veremedi”) başlıklı bir haber yayımlamış.
Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Haber, Pazartesi günü NTV’de programa çıkan Pınar’ın Ergün Babahan’ın soruları karşısında ne kadar yetersiz kaldığını yazıyor.
NTV’deki programı buradan izleyebilirsiniz (tabii Türkçe biliyorsanız).
Nedense bu yazının Türkçesi Zaman gazetesinde çıkmadı.
***
Bunun tersi bir durum Mayıs 2010’da Harvard’da (İngilizce) verdiğimiz bir seminer sonrasında ortaya çıktı. Seminer, Zaman gazetesinde “Çetin Doğan’ın kızına Harward’da demokrasi dersi” başlığıyla haber olarak verilmişti.
Habere buradan, bu konudaki blog girişimize ise buradan ulaşabilirsiniz; seminerde söylediklerimiz bu haberde tamamen saptırılmıştı.
Seminerin baştan sona video kaydı bizde mevcut (tabii İngilizce biliyorsanız).
Nedense bu yazının İngilizcesi Today’s Zaman gazetesinde çıkmadı (ancak, biz haberi İngilizce’ye çevirip kimi seminer katılımcılarına aktardığımızda şaşkınlıkla karşıladılar).
***
Türkçe bir televizyon programı hakkında İngilizce haber, İngilizce bir seminer hakkında Türkçe haber. Kim hangi dilden anlarsa…
05 Ocak 2011 17:35
Zaman’in tarzi bu. Turkan Saylan isinde de ‘misyoner’ filan suclamalarini Ingilizce Zaman’a basmadilar diye hatirliyorum. Boyle Turkce baska telden Ingilizce baska telden calan bir suru insan da var — burayla alakali yabancilar itibar ediyorlar onlara. Hurriyet filan da farkli degil herhalde (TDN’i aldilar Ingilizce icin). Propaganda boyle bir sey, bu gazeteler de kismen onun icin varlar galiba. Suphelenmek ve hangi dilde ne deniyor diye bakmak lazim farketmek icin. Bu isleri yapanlar kadar, bu yayinlara sadik okuyucu ve hatta taraftar olanlarin durumlari ile ilgili de bir seyler soylemeli bu hal.
Taraf olsun, Turkce/Ingilizce Zaman olsun, ‘liberal’ entelektueller olsun bir suru itibarli gozuken veya yukselen guclere dayanan guruh ve kurulusa nette oldukca uzun zamandir notunu vermis yerli/yabanci insanlar taniyorum ben. Taraf icin bir link vereyim: Turkish Politics and the News III: A Newspaper Called Taraf and its Many Foreign Fans
05 Ocak 2011 19:18
Ee tabiki öyle olacak, yoksa Avrupa Siyaseti AKP’yi durmadan nasil övebilirki, Türkiye’yi şimdiye kadar en çok Recep Tayyip Pasa hazretleri demokratiklestirdi diye. Ergenekon, Balyoz vs. davalarını boşuna buna en büyük kanıt olarak göstermiyorlar herhalde. Ah, ah, birde demokrasinin amaç degil de araç olduğunu öğretiverseler birileri şunlara (:
05 Ocak 2011 19:46
Bu post’un konuyla ne alakasi var anlamak guc…isterseniz gazeteler nerede hangi haberi hangi dilde yayinlayacaklari konusunda sizden izin alsinlar..Cetin Dogan’in 28 Subat surecinde BCG basinda bu konuda oldukca deneyim kazandigini biliyoruz, birikimlerini sizinle paylasabilir.
05 Ocak 2011 20:41
Sayın merttalay
1.Susmak hayırlıdır mı diyorsunuz? İleri demokrasi gereği midir düşünce üretmemek, konuşmamamk, yazmamak? Lütfen şu zamanda şöyleydi tekerlemeleri ile özgürlükler standardını düşürmeyin.
Bunu kastedmemişseniz pardon.
2.Geçmişteki bir takım aksaklıkları veya ne diyorsanız, şimdi benzerlerine, daha fazlalarına ses çıkaramıyorsanız aynı tavrı şimdikilere de takınamıyorsanız sizle bir daha muhatap olmak istemem.
05 Ocak 2011 21:10
Su seminerin video linkini bizede verebilirmisiniz?
05 Ocak 2011 21:38
Seminer kaydinin yayimlanmasi icin butun katilimcilarin onay vermesi gerekiyor. Seminerin diger katilimcisi Gerald Knaus maalesef bu onayi vermedigi icin videoya bir link veremiyoruz.
05 Ocak 2011 21:39
helal olsun…..zamanın dengesini bozdunuz valla..yine yazı yazmıslar..tebrikler..
cok sinirlenmişler bence cokkk…
05 Ocak 2011 21:49
Bu olayda sahtekarlık ile suçsuz insanlara suçlu damgasını vurmak isteyen bir çete olması söz konusu iken 28 Şubat’a saptırmanın geregi ne? Burada neyi konuşuyoruz? 28 Şubat iddianamesini mi yoksa Balyoz’u mu? Kaldı ki 28 Şubat’ın hesabını her zaman vermeye hazırım ve razıyım diyor kendisi. Bekleyin görün ondan sonra çamurunuzu atın bari.
http://www.bugun.com.tr/haber-detay/112678-cetin-dogan-tahliye-oldu-haberi.aspx
05 Ocak 2011 22:38
Bence bu kadar çabalamanıza gerek yok. Zaten yargıtay sizin istediğiniz yönde gerçekleri(!) ortaya çıkaracak. Bence siz esas mahkeme olan ahiret mahkemesi için birşeyler hazırlamaya çalışın!
05 Ocak 2011 23:23
Hikmet Bey’in yorumuna Islam’da “Allah’a şirk koşmak” denir. Gunahlarin en buyugudur, ayni zamanda kufurdur. ‘Ahiret Mahkemesi’nde muhtemelen cezalarin en agiri müşriklere verilecektir. Allah taksiratinizi affetsin Hikmet Bey.
05 Ocak 2011 23:36
bu sitede yazanların doğruluğuna inanıyorum.
yıllarca zaman’ın abonesiydim, hala da okurum. ama tam emin olmamakla beraber sizin yazdıklarınızı şu ana kadar ikna edici buldum..
yani Çetin Doğan aleyhinde belge üretilmiş olabilir..
bununla birlikte;
şuna inanıyorum ki çetin doğan sütten çıkmış ak kaşık değildir. ses kayıtları bunu gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. ordunun müdahaleci tavrını aynen benimsemiş bir insandır. fırsatını bulsaydı darbe yapacağından da eminim. çünkü daha önce postmodern darbe yapan kadronun içindeydi. 28 şubattaki tüm suçların ortağı bir generalden bahsediyoruz. bu suçlardan dolayı da hiçbir zaman yargılanamayacaklar.. 1997’de görevlerinin dışına çıktılar, resmen hükümet devirdiler, insanlara zulmettiler, insanları fişleyerek kendi hayat tarzlarını dayattılar ve birilerini zengin ettiler. yarattıkları istikrarsızlığın faturasını krizlerle ödedik.
birkaç cd konusunda haklı olabilirsiniz (olmayabilirsiniz de, gelişmeleri takip edip göreceğiz) ama kusura bakmayın. Çetin Doğan’a yapılanlara kimse üzülmüyor.. bu memlekette haksızlıklar yasal görünen yollarla yapılıyor ve bunun daniskasını Çetin Doğan ve benzeri generaller 28 şubatta yaptılar. dünün gaddarı bugün mağdur olmuş, roller değişmiş, düzen aynı..
bugün haksızlık yaparak dünün rövanşını alanlar varsa, onları temize çıkarma gibi bir derdim de yok. onların da yaptıklarının yanlarına kar kalmamasını dilerim.
05 Ocak 2011 23:57
Emre Uslu, TV programlarinizdan sonra, tarz degistirmeye baslamis gibi sanki:)
http://twitter.com/EmreUslu
*CD 11 Meselesinde ilginc bir iz ustundeyim. tipik polis salakligi ile karsi karsiya kalmis olabiliriz. ama daha net bilgilere ihtiyacim var
*CD’lerin icindeki bilgilerin otantik oldugundan kimsenin suphesi yok. Yani bilgilerin hemen hepsi ordu envanterine ait ve ora kaynakli (6:32 PM Jan 3rd)
* Orduda bu tip listeler genelde update edilir. Bu bir gorevdir onlar icin. Zira savas durumunda ne nerede bilmek isterler… 6:34 PM Jan 3rd
*Gerisini “o tipik polis salakligi” dedigim seyi netlemeden soylemeyeyim. Bosluga da dusmek istemiyorum ama kuvvetli suphelerim var.. 6:35 PM Jan 3rd
*Temel soru su: O iddianameler butun evraklarin kopyalandigi 4 DVD’ icerigi incelenerek mi yazildi yoksa CD’lerin icerigi incelenerek mi? 6:37 PM Jan 3rd
*Ben devleti biliyorsam soyle seyler olur: Bir bilgi kaybolunca memur ceza almamak icin o belgeyi yeniden uretir bu CD’ler o sekilde olabilir
@ismet_berkan ben bunlari Ergenekon konferansinda da anlattim. Ari hareketi duenlemeisti… Tue Jan 4 00:02:40 2011
@ismet_berkan ben sadece olasiliklari siraliyorum. Her sey mumkun diyorum. Sahte CD diyerek acele etmemeli, Sahte mi? sorusu da sorulmali Tue Jan 4 00:00:49 2011
@ismet_berkan Baransu once o copya DVD’leri vermis savcilara. Sonra orjinalleri gelince polisler amaan yeniden mi basliycaz demeye baslamis. Mon Jan 3 23:58:33 2011
@ismet_berkan polis salakligi dedigim sey o. Bir anektod vereyim… Mon Jan 3 23:57:27 2011 via web in reply to ismet_berkan
@ismet_berkan bu cok vahim ve bu malesef bir olasilik… Mon Jan 3 23:56:56 2011
@ismet_berkan o bilgilerin otantik oldugunu karsilastirmak zor degil… Mon Jan 3 23:56:09 2011
@ismet_berkan sahte CD demek bence ileri bir yorum. Suphede `sahte’ye gelene kadar ara merhaleler var. Bunu atliyorsunuz… Mon Jan 3 23:54:27 2011
@ismet_berkan o DVD’lere farkli seyler kopyalandiysa, polis de CD’lerin icine bakmadan dvd uzerinden yazdiysa diye bir suphem var? Mon Jan 3 23:51:44 2011
@ismet_berkan ikincisi de sonradan getirilen ve uzeri el yazili orjinal CD’ler ve belgeler islak imzali belgeler… Mon Jan 3 23:50:23 2011
@ismet_berkan iki bilgi kaynagi var dikkat ettiniz mi ismet bey. Biri Taraf’a gelen 3 DVD, bunlarin icine butun evraklar kopyalanmis Mon Jan 3 23:49:43 2011 via web in reply to ismet_berkan
@ismet_berkan CD’ sahte urteilmedi. CD’nin icindeki butun bilgiler ve belgeler otantikse ne olacak? nasil bir is bu? Mon Jan 3 23:48:26 2011
@ismet_berkan polis salakligi o iddianamenin copya DVD’ler uzerinden yazilmasi ihtimali… Mon Jan 3 23:47:26 2011
@ismet_berkan benim iki teorim var. Bu CD’ler yaratildiysa bile kesinlikle askeriye icinde yaratildi. dusunun herkesin emkl sicil nosu var Mon Jan 3 23:46:44 2011
@ismet_berkan 2009′ tarihli olan sey sadece rutin olarak update edilen listeler.. Diger her sey 2003 oncesine ait.. Mon Jan 3 23:45:50 2011
06 Ocak 2011 00:09
amerikada yaşadığınız için (ve türkiye’de yaşarken büyük ihtimalle gayet steril ortamlarda büyüdüğünüz için) size bazı türkiye gerçeklerini de aktarayım:
bu memlekette insanların çoğu (en azından benim etrafımdakilerin çoğu) askerlerden nefret eder.
asker 5 vakit namaz kılanı orduya almaz, orduda başlamışsa da atar.
imam hatip mezununu da almaz.
orduevine başörtülü kadın da almaz. isterse içeride kızının ya da oğlunun düğünü yapılıyor olsun!!!
birçok insan askerlerin pkk’yı bilerek bitirmediğini düşünür. (bkz.: taraf gazetesinin bir türlü yalanlanamayan onlarca sansasyonel haberi)
askerin harcamaları denetlenmez!!! (yakın zamana kadar hiçbir harcama denetlenmezdi, sayıştayın şimdi bazı konularda yetkisi olsa da halen bir direnç mevcut)
asker işte budur:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=20708725
yani milletin zıddıdır. milleti ahmak yerine koyar. millete tepeden bakar. millet onun gözünde cahildir ve seçimine saygı duyulamayacak insan topluluğudur.
askere gitmiş ve kışlada ölmüş -üç beş değil- birçok gencin cesedi evine intihar etti diye yollanır ama kimse buna inanmaz, işin kötüsü gıkını da çıkaramaz. mahkemeye gidemez, tehdit edilir veya kendiliğinden korkar. (sadece üç beş vaka değildir)
asker alımlarında muayene sırasında insanlara hayvan muamelesi yapılır. askeriyedeki koşullar da iğrençtir.
kalabalık bir orduya ihtiyacımız olmadığı halde askerlerin elindeki maddi güç devam etsin, istedikleri zaman darbe yapabilsinler, muhtıra verebilsinler diye zorunlu askerlikten vazgeçilmez.
en güvenilen kurumun askeriye olduğu da kocaman bir yalandır. askeriye -en azından benim etrafımdakilerin gözünde- en az itibarı olan kurumdur.
bunları neden sıraladığımı düşünmenizi rica ediyorum. siz bir savunma yapıyorsunuz, belki de haklısınız..
ama koskoca tablonun millette bıraktığı intibayı da hesaba katın. savunma olarak algılamayın, sadece bu sizin olan biteni daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.
Çetin Doğan’ı sevmiyorum, şahsen değil; yukarıdaki tablonun müsebbibi olan; kendisinin de mensubu olduğu “cemaati” ve o cemaatin tüm fertlerini… ama çok samimi olarak eğer belgeler üretilmişse onun bu işten kurtulmasını temenni eden biriyim.
06 Ocak 2011 00:40
Bu CD olayi dogru olsa bile, kimse askerin darbe yapma heveslisi olmadigini iddia edemez. Helede Sayin Cetin Dogan’in! Kaldi ki bu belgeler ilk ciktiginda T24 sitesine Balyoz’u dogrular nitelikte ifadelerini de cok iyi hatirliyorum.
06 Ocak 2011 00:43
13.yorumcuyu okuyunca tüylerim diken diken oldu.Bir insan askerine nasıl bu kadar düşman olabilir?ışık evlerinde Mustafa Kemal düşmanlığı öğretildiğini biliyordum da askere karşı bu kadar nefret aşılandığını bilmiyordum.12 eylül mağduru olmama rağmen asla askere bir düşmanlık beslemedim.Yasin gibileri nerede yetiştiriliyor anlamış değilim.Sürekli o malum kanalları ve gazetelerini okuya okuya beyni sulanmış.
06 Ocak 2011 00:45
Cetin Dogan sizin gozunuzde tonton baba, kayinpeder olabilir saygim var, sucsuzsa umarim aklanir. Ben askerligini yapmis birisi olarak askerlerin her an herseyi yapabilecegine ihtimal veriyorum. kafasi calismayan bircok insanin testesteron icinde yuzdugu bir ortam. normal adam bekleyemezsiniz…
Cetin Dogan 12 eylulde genelkurmay karargahinda yanlis degilsem albaydi? O zaman neler yapti? hapiste dogurmak zorunda kalan sucsuz bayanlar hakkinda ne yapmistir? ya da babasi kaybolanlar hakkinda? veya cocugunu hapiste bile goremeyen, ziyarete gittigi icin hapse atilan/iskence goren babalar hakkinda ne dusunur? 28 subatta ne yapmistir? buyuk bir vakar ve cesaretle savcilara brifing veren kahraman silah arkadaslari hakkinda neler dusunur? veya en onemli ucbes asker arasindayken guneydoguda kaybolan binlerce insan hakkinda neler yapmistir?
tum sorusturma cd lerden ibaret degil, arada sahte belgeler varsa tabii ki bunlar hakimler tarafindan avukatlarin yardimiyla ayiklanmak zorunda. ama bu kadar onemli sayilabilecek bir belgeleri kimse gozardi etmez, iddianemeye ekler. yalansa ayiklanir, dava zayiflar merak etmeyin.
bir de size bir asker animi anlatayim, komutanlarin dustugu durumu gorunce bircok insan benim gibi icten ice rahatliyordur emin olun. ortalama bir asker oralara gelene kadar binlerce ah alir.
ben askerde cok agir bir rahatsizlik gecirdim, ve de revire gidebilmek icin cekmedigim eziyet kalmadi. Bakmadan kogusa yolladilar, uzun zamandir halen bu sorunum o zaman tedavi edilemediginden devam ediyor. iki defa operasyon gecirdim, bir tane daha gorunuyor. Simdi sorusturma acildiginda zirt pirt GATA’ya kacan adamlari gordukce o zaman komutanlarin ettigi hakaretleri hatirliyorum. Bu adamlar bildiginiz ya sahtekar, ya da hicbir stresi kaldiramayacak kadar zayif ruh sagligi olan ve de fiziksel olarak curuk insanlar. her ikisiyle de savasa cikilmaz. nasil guveneceksiniz?
06 Ocak 2011 01:07
Bu iddialar dava asamasina gelene kadar kac hakim kac savcinin elinden gecti. Paralel davalar da ayni sekilde. Eger yalan olsa, en basitinden G.Kur kislalarda bu hakimlerin, savcilarin hemde polis esliginde arama emirlerine izin verir miydi? Ustelik bbbu izinler ve muvazzaf askerlerin tutuklanmasi tekrarlanir miydi? Uzgunum ama bir tarafta 3-5 darbeci bir seyler diyor diger tarafta da ulkemin askeri, polisi, hakimi ve savcisi bir sey diyorsa ben ikinci grubun soyledigine inanirim. Demek istedigim su ki: bir yanda hukuk calisiyor; diger yanda da normalde de sozune guvenilmeyecek insanlar medyayi da kullanarak kamuoyunun kafasini karistiriyor. Buyuk resim sadece birkac CD nin manipule edilmesi degil..
06 Ocak 2011 01:32
Sayın Yasin, Sayın Sertan,
500.000’den fazla mensubu olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki bütün şahısları bizzat tanıyor olmalısınız ki, hepsi hakkında rahatlıkla genellemeler yapıp, böyle konuşabiliyorsunuz. Hiç tanımadığınız binlerce insanın arkasından bu kadar rahatça kötü konuşmanın (ve sevmiyorum demenin) ancak bir tanımı vardır ki o da gözleri bile kör edecek kadar nefret dolu olmak. Bu saatten sonra sizi ikna etmek için değil günlerce, yıllarca bile konuşsak boş. Çünkü siz kafanızda çoktan kararınızı vermişsiniz.
Sayın Ali sizin yorumunuzdan da anladığım “başkaları doğru kabul ediyorsa ben boşuna okuyup bu iddiaları anlamaya çalışarak, kendimce sorgulayarak vakit kaybetmeyeyim. Büyüklerimiz ne derse doğrudur” mantığına geliyor. Size de yıllarca anlatsak, birey olmanın kendi başına karar verme olduğunu söylesek de sizi ikna edemeyeceğiz gibi geliyor. Saygılarımla
06 Ocak 2011 02:04
Ali bey hukuk calışıyor demiş, hayır Türkiye’de hukuk hiç bir zaman doğru düzgün çalışmadı. 10 seneden sonra mecburi Hizbullah tahliyelere bakınız misal. Buna benzer daha nice davalar var. Kökünden bir Adalet reformu illaki şart bu ülkeye, hele Yargi’daki personel eksikliği en büyük sorun.
Hem bazı arkadaşlar askerdeki haksızlıklardan başla başörtü yasağina kadar listelemiş. Bu tür yasakcı ve haksızlık zihniyetini savunan mı varki. Yalnız bu bahsedilen kurumlarda bir avuç insanlar bu tür haksızlıkları yapmış veya hala yapıyorsa, kurumlarda çalisan bütün insanları mı isabet alalım bu yüzden. Haksızlığı haksızlıkla mı ödetelım herkese. Öyle bir önyargılı genelleme yapmışınızki, her yer öcülerle dolu sanki.
06 Ocak 2011 02:16
Biri de hemen ahiret mahkemesine değinmiş. Haksız yere cezaevine giren mi, yoksa haksız yere sokan mı sorgulanır ahirette?
06 Ocak 2011 02:24
Sevgili Riza Bey,
yorumunuzu okuyunca yillardir neden hicbir yere yorum yazmadigimi hatirladim, size tesekkur ederim. Gozumun nefretle korlestigini farketmeme sebep oldunuz, cok yasayin, varolun…
Benim temennim dava sonunda adaletin tecelli etmesi ve de suc isleyen veya suc yoksa sucu uyduranlarin cezalarini cekmeleri.
baska da birsey soylememe gerek yok artik…
06 Ocak 2011 04:28
buraya yazilan itiraz ve cekinceleri anliyorum. yalniz sunlari yeniden soylemekte fayda var:
1. kimse askerleri sevmek zorunda degil. (sahis olarak degil, kurumsal durustan bahsediyorum).
2. kimse cetin dogan’in kisiligini ya da asker olarak temsil ettigini dusundugu seyleri begenmek zorunda degil.
3. kimse 12 eylul, 28 subat, vs’yi tasvip etmek zorunda degil (ki umarim etmiyorsunuzdur da).
4. askeri vesayetin bitmesinin olumlu oldugunu kimse yadsiyamaz.
buna ragmen:
1. bu dava, asker sevip sevmemekten bagimsiz, yalanlar, sahsi linc uzerine kurulu karalama kampanyalari ve
bile bile carpitilan bilgilerin; saniklara verilmeyen cd’lerin nasil olup da zaman gazetesi’nin eline gectigini herkesin dusunmesi gerektigi bir kirliligin simgesi haline donustu. bu ise, kimi sevip sevmediginizden bagimsiz, herkesin uzerinde dusunmesi gereken bir konu.
2. bu dava, cetin dogan’in sahsiyeti ya da 12 eylul’de ne oldugu, ne yaptigi ile ilgili degil. iddianamenin dayandirildigi ve sahtecilik yapildigi asikar cd’lerle acilan balyoz davasi. diger konulari buraya tasimaya calismak, kisiligi budur, askerler soyledir, 12 eylul’de bunu yapmistir demek, bu davanin icerigiyle alakasiz. burada tartisilan yapilan sahtecilik ve bu sahteciligi dort elden bilgi kirliligi ve demagojiyle canhiras savunmaya calisanlarin otesinde bir cetenin varligi. bu tarz bir cetenin de herkesin uzerinde dusunmesi gereken bir konu oldugu.
3. butun darbelerin ve muhtiralarin hesabi verilmeli. ama bu davayi tam da dani rodrik ve pinar dogan’in dedigi gibi onlarin rovansi olarak gorurseniz, sapla samani karistirmis olursunuz. yapilmis seylerin hesabi sorulmali elbette. ama balyoz davasi, sahte belgelere dayanmasiyla cok uzak butun bunlara–en azindan ortaya kondugu sekliyle.
4. askeri vesayetin bitmesini 12 eylul mantigiyla (kurunun yaninda yas da yansin misali) uygulamaya kalkarsaniz a) bir gun bunun da hesabini soran cikar; b) 12 eylul mantigindan bir farkiniz olmadigi icin urettiginiz argumanlar curumu kadar yer yakar; c) inandiriciliginizi kaybedersiniz; d) su anki bir vesayetin bitip (askeri) bir baskasinin (polis) baslamakta oldugunu gormemis olursunuz. istediginiz bu mu gercekten?
son olarak:
evet, zaman gazetesinin farkli dillerde yayin yapmasini “sizden izin mi alacaklar” diye elestirenlere sozum: bunu bir daha dusunseniz iyi olur. zira bir dili anlamayan ve dogrudan izleyip okuyarak kendi muhakemesiyle karar verilemeyecek bir yazi ya da programi, bir baska dilde aktarip saptirmak cok kolaydir. bu ise basbayagi kotu maksatli bir bilgi kirliligi yaratmaktir. pinar dogan’in ntv’deki tartismada yetersiz kaldigi elbette dogru degildir. bunu turkce konusan herkes anlar; bazi konulari yanitlamaktan kacti diyenlere gelince, benim gordugum, konuyu balyoz ve belgelerin disina tasimaya kalkan sorularla muhatap olmamaya calisti ki, yukarida saydigim ozellikle #1 ve 2’deki konu sapmalarina ve dagilmalarina meydan vermedigi icin dogrusunu yapti.
tekrar edeyim: bu dava balyoz ve sahteci bir ceteyle ilgili. kimseyi sevmek, tasvip etmek zorunda degilsiniz.
ama bir vesayetin yerine yenisinin isaretleri veriliyorsa ve orada da zihninizde alarm olusmuyorsa, o zaman sorunu biraz da kendinizde aramanizda gerekir. her ne kadar gecmiste olanlar yuzunden askeriyeye guven duymasaniz da, buradaki asil soruna odaklanmaniz gerekir. etik olan da budur.
06 Ocak 2011 04:58
Geral Knaus un makalelerini, Turkiye’deki derin devlet ve askeri vesayet yorumlarini okuyorum. Acikcasi bu seminerde konusalanlari iyice merak etmeye basladim. Sanirim Gerald beye sormak en mantiklisi, ne dersin Pinar Hanim:) ?
06 Ocak 2011 05:38
unutmadan–kendisine emre denilmesinden hoslanan emrullah uslu’ya gelince: kendisi bulent arinc’a suikast iddialarinda da cumburlop atlayip “sudur, budur” tarzi demecler verip kamuoyu yaratmayi vazife bilmisti. simdi de ayni seyi yapmaya calisiyor.
o zaman aciklasin: “bariz polis salakligi” ise bu,
1) sanik avukatlarina verilmeyen cd’lerin resimleri nasil oluyor da zaman gazetesi’ne cikiyor?
2) baransu, oyle olmadigi halde, neden “imzalar islak ve dijital olarak mevcut” tarzi yayin yapiyor ve buna teminat veriyor? bu neden emrullah bey’in bizzat kendi gazetesinde tekzip edilmiyor?
3) bazi generallerin ve ailelerinin ozel yasamlarina dair bilgiler bu meshur 11 nolu cd’de mevcut gorunurken, nasil olup da habervaktim’e yakin bazi sitelere sizdiriliyor?
4) sayet bu cd sonradan guncellendiyse, neden hala 2003’deki kisilerin isimleri kullaniliyor?
hadi “salaklik” dedik, ki bu dupeduz zavallica bir aklamaya calismaktan baska bir sey degil (zaten “kesin askeri bilgisayarlarda yapildi” diyebilmesi icin teknik olarak o bilgisayarlari kendisinin denetlemis olabilmesi lazim)… iyi guzel hos da, emrullah bey herkesi aptal mi saniyor?
06 Ocak 2011 05:43
not: “salaklik,” emrullah bey’in kendi lafidir.
06 Ocak 2011 12:03
Kim söylemişti şu cümleyi ” Turnusol kağıdı gibi açığa çıktılar…” ?…
07 Ocak 2011 10:59
@13 Türkiye gerçekler ni anlatmışsınız, anneniz sizi nerede doğrudu, nerede emzirdi bilemiyorum ama, büyüdükten sonra kaldığınız evler belli. Etrafınızdakilerin çoğu askerden nefret ettiğini söylemişsin şakirt kardeşim.
Türkiye de doğdum, türkiye de yaşıyorum, türkiye de çalışıyor, türkiye de ibadetimi yapıyorum.
* ASkerliğimi acemilik ve usta birliği olarak iki farklı yerde kısa dönem yaptım, Acemi birliğinde Tugay içerisinde cami usta birliğinde ise mescid vardı. ( Kütahya have er eğitim tugayı), acemi olduğumuzdan dolayı görevli çavuş namaz kılanları camiye götürürdü. kuğuşlarda namaz kılmak yasaktı. ama hiç bir yerde namazın engellendiğini görmedim. Usta birliğinde ise mescit vardı, Cuma günleri ise komutanımız mescitte cuma namazı kılacak olanlar için bir saat öncesinden kişisel temizlik iznini verirdi. türbelilerinde yarısına yakını cuma namazına giderdi.
* Etrafındakiler askerden nefret edermiş. Benim ise etrafımdakiler, Askerin vatanın bölünmez bütünlüğünün, laikliğin, özgürlüğümüzün, bayrağımızın ve devletimizin koruyucusu olduğunu bilip onlara güç kuvvet ve sabır diler. Anadolu da böyledir, Rumelide… Türkiyeyi senin eğitildiğin evler olarak algılama sadece…
yada bu mesajına cevap bile vermeye gerek yok yazmıyorum devamını.
07 Ocak 2011 14:17
13.yorumcu etrafındaki herkesin askerden nefret ettiğini yazmış ya ,düşünmeden edemedim.Neden Türkiye’deki erkeklerin çoğunun en güzel anıları askerlikte olanlardır?Erkekler bir araya gelince genellikle askerlikte geçen günlerini ballandırarak anlatırlar.Bunu en yakınımda olan ağabeyim,babam ve Kurtuluş savaşında bulunmuş dedelerimden biliyorum.Askerden nefret etmek için cemaat evlerinden yetişmiş olmak gerekiyor demek ki.Bu durumda kendi askerine düşman bir ”altın nesil”yetiştirerek amaçlarına ulaşmışlar demek ki..