Bir kez daha anlatalım: “Balyoz” CD’si ne zaman olușturuldu?

Tüm Balyoz belgelerinin kayıtlı olduğu 11 no.lu CD tek bir oturumda olușturulmuș. Yani CD’ye sonradan hiçbir ekleme ya da çıkarma yapılmamıș.

Burada iki ihtimal var:

  1. Bu CD 2003’de (tek oturumda) olușturuldu
  2. Bu CD 2009’da (tek oturumda) olușturuldu

Her iki ihtimali inceleyelim:

1. Bu CD 2003’de (tek oturumda) olușturuldu

İddianamedeki sav bu. Zaman gazetesi de ısrarla bunun doğru olduğunu, CD’lerin 2003’de olușturulduğunu yazıyor.

CD’nin 2003’de tek oturumda olușturulduğunu savunanlar CD’nin içindeki belgelerden nasıl 2009’a kadar uzanan bilgilerin çıktığı konusunda hiçbir açıklama getirmiyorlar.

Bu CD’nin içinde 2004, 2005, 2006, 2008, ve 2009 yıllarına ait bilgiler içeren belgeler kayıtlı. Dolayısıyla, olușturuduktan sonra içinde hiçbir degișiklik yapılmamıș olan bu CD’nin 2003 yılında olușturulmuș olması mümkün değil.

Șimdi gelelim ikinci, yani tek olasılığa.

2. Bu CD 2009’da (tek oturumda) olușturuldu

Bizim iddiamız bu. Biz bu CD’yi, yani Balyoz darbe kurgusunu, sahte belge üreten bir çetenin olușturduğunu iddia ediyoruz. Bu çete bu CD’yi 2009’da oluștururken kullandıkları bilgisayarların sistem saatini ve kullanıcı isimlerini değiștirerek CD’nin 2003’de hazırlandığı izlenimini vermișler. Belgeleri hazırlarken 2002-2003 senesinde geçerli olan yazılım programlarını kullanmıșlar, o döneme ait CD olușturma programı kullanmıșlar. Hatta, CD’nin dönemin Ordu Komutanı Çetin Doğan için özel olarak hazırlandığı izlenimini vermek için CD’nin üzerine kalemle Or.K.’na (Ordu Komutanı’na) yazmıșlar.

Alper Görmüș ve diğer kimileri, içinde 2009 yılına ait bilgi içeren bu CD’nin, CD’deki belgelerin güncellenmesinden sonra, yani 2009’da ordudaki kișilerce olușturulduğunu savunuyorlar.  Bu kișilerin açıklayamadığı konu (bir önceki blog girișimizde de yazdığımız üzere), NEDEN CD’yi 2009’da olușturan kișilerin CD’yi 2003 olușturulmuș gibi gözükmesi için manipülasyon yaptıkları. Bu kișilerin NEDEN listeleri 2002-2003 yıllarında görevli kișilerin adlarını kullanıcı adı olarak kullandıkları, NEDEN belgeler en son 2002-2003 yılında kaydedilmiș gibi gözüksün diye tarih değișikliği yaptıkları, NEDEN belgelerin altında 2002-2003’de çalıșan insanların isimlerini ve o dönemki rütbelerini yazdıkları, ve CD’yi 2009’da olușturdukları halde NEDEN CD’nin olușturulma tarihini 1. Ordu’daki Plan Seminerinin ilk günü olan 5 Mart 2003 olarak manipüle ettikleri.  Ve de 2009’da olușturdukları bu CD’nin NEDEN 2003’de Çetin Doğan için hazırlandığı izlenimini vermek için CD’nin üzerine kalemle “Or.K.’na” yazdıkları. Kısacası niye CD’de ve içindeki belgelerde sahtecilik yaptıkları.

Her durumda bu CD SAHTE, yani CD’nin üzerinde görünen kullanıcılar tarafından ve gorünen tarihte, yani 2003’de olușturulmamıș.

Bu kadar basit.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

3 Yorum “Bir kez daha anlatalım: “Balyoz” CD’si ne zaman olușturuldu?”

  1. Ertan KARAGÖZLÜ Says:

    Öncelikle 177 numaralı sanığı olduğum dava ile ilgili araştırma ve yayınlarınızdan dolayı içtenlikle şükranlarımı sunuyorum. İki kişi olmanıza rağmen sesiniz çok gür çıkıyor ve her geçen gün kamuoyu tarafından daha iyi anlaşıldığınızı düşünüyorum. Tabi bu ortamda çok kesim büyük bir ürkeklik içinde…. Onlara kızya da pek hakkımız yok açıkçası. Çünkü herkes ne olursa olsun ekmek parası için çalışıyor ve omuzlarında önemli sorumluluklar var. Toplumun sesi olan kanaat önderlerinin başına gelenleri ve serüvenlerinin nasıl Silivri’de sonlandığını tüm toplum aslında görüyor. Ben ast rütbede emekli bir asker olarak bir tespitimi sizinle paylaşmak istiyorum. TSK’ daki hiyerarşik yapılanma, özlük haklarında rütbeler arasındaki önemli farklılıklar, maalesef bu davada Silahlı Kuvvetler mensuplarını ayrıştırıyor. Gerek emekli gerekse görevde olan personelden bir bilirkişi gibi vatandaş bilgi isteyince işte bu farklılıklardan dolayı yaşadıkları kızgınlıklardan dava ile ilgili aleyhimize olan kanaatler beyan ediliyor. Dava ile ilgili dürdürülen taraflı yayınlarında etkisiyle sizin ortaya koyduğunuz somut delillerin yeteri kadar kamuoyunda yer alması mümkün olmuyor. Birileri bizim üzerimizden darbelerden intikam alacak gibi gözüküyor. Suçsuz yere mağdur edilen her görüşten büyük bir halk kitlesinin olduğunu kabul ediyorum. Ona rağmen şahsıma isnat edilen suçla ilgili hiç bir eylem, söylem, ilişki olmaksızın sırf ismim bir görevlendirme listesinde yazıldı diye emniyette 4, Metriste 8 ve Silivri’de 1 toplam 13 gün TERORİST iddiasıyla hapsolmayı ve yargılanmayı hazmedemiyor ve mağduriyetimi ulaşabildiğim herkesime anlatmaya çalışıyorum. Dava mağduru herkesin böyle bir görevi olduğunu sizin vasıtanızla bildirmek isterim. Özellikle geleceğin, (eğer bu davayla önleri kesilmezse)komuta kademesini oluşturacak subaylara en önemli mesajım şudur:”Lütfen astlarınızla aranızdaki mesafeyi kısaltın, onların da pastadan pay almalarını sağlayın ve lütfen medeni insana yakışır, hakaniyet ve samimiyetle davranın”
    Pınar Hanım; size, eşinize bizim sesimiz olduğunuz için çok teşekkür ederim. Lütfen çabalarınızdan geri adım atmayın. Sizin bu gayretlerinizi bir gün kamuoyu da takdir edecek ve size hakettiğiniz değeri verecektir. Saygılarımla….

    Cevapla

  2. eminkk Says:

    Ertan;
    Katılıyorum dediklerine. Özellikle kamuoyu oluşturma çok önemli. Pınar Hanım çalışsın biz bakalım çok yanlış. Haklı olan/olduğunu düşünen herkes gereğini yapmalıdır.
    …….
    Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu.
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    …….
    Nazım

    Her birimiz tek-tek ateşleriz.
    Saygılar…

    Cevapla

  3. hakan arslan Says:

    vatanı milleti yıllardır bölmeye çalışan irtica yandaşları açıkca söyledi zaten yıllarca onlar bizi fişledi şimdi amacımız onları fişlemek diye…daha neyin üzerine emek sarfedeceksin…hangi yargıya hangi hükümete hangi bürokrata güveneceksin…yıllarca bişi fişlediler diye hitap ettiğiniz insanlar;birer ŞEREFLİ TÜRK SUBAYI…vatan millet aşkını seçimlerde bir çuval erzak bir kaç yüz kilo kömür dağıtıp meclise girerek kazanmadı bu insanlar , ULU ÖNDER ATATÜRK’ün de bir zamanlar okuduğu askeri okulların kapılarından içeri girerken çektiler içlerine bu aşkı…suçlayın dilediğinizce suçlayın , sahte evrak yapın suçlayın uydurun yazın çizin yandaşlarınıza danışın…okyanus ötelerine selam yollayın akıl fikir alın TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni nasıl yıkacağınızı sorun yine suçlayın…sonrada namaz kılın göğsünüzü gere gere yaptığınız haksızlıkları , iftiralı , riyaları unutarak … amin deyin sonrada vicdanınız rahat eder belki…gerçekler hiçbirzaman (artık zaman kelimesinden nefret ediyorum) gizli kalmayacak…birgün yarattığınız karanlık sizi içine çekecek kendi cezanızı kendiniz bulacaksınız…ne TÜRKİYE CUMHURİYETİ ne tanrı sizi affetmeyecek…
    PINAR HANIM ve değerli eşi MR.RODRİK bu zorlu mücadeleniz DEĞERLİ KOMUTANIM ve sizin onur ve şeref mücadelenizdir…bu mücadelede her zaman yanınızda olacağım … SAYGILARIMLA…

    Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: