Emniyetin hazırladığı raporda Balyoz belgelerinin gerçek olduğunu savunmak için ne tip argümanlar sunduklarına dair örnekler vermiştik. Bir yenisini ekliyoruz.
İddiaya—yani 11 no.lu CD’nin içindeki word belgelerine—göre, Balyoz darbesinde görevlendirilecekler 1nci Ordu’ya bağlı çeşitli birimlerde (2., 3., 5., ve 15. Kolordular) ve hatta 1nci Ordu ile hiçbir organik bağı olmayan Harp Akademileri’nde listeler halinde hazırlanmış ve bu listelerin her biri EK-B olarak adlandırılmış. Daha sonra bu ekler 1nci Ordu’da toplanmış, ve EK-M LAHİKA 1 “Birleştirilmiş Liste” adı altında birleştirilmiş. Bu listeler ile ilgili emniyetin yaptığı bir değerlendirmeye dikkat çekmek istiyoruz.
Ek klasör no. 20, Dizin no. 352:
Buradaki bulgular neler?
- 11 no.lu CD’de 6 tane EK-B başlıklı word belgesi var, ve bu belgelerde toplam 1401 kişi listelenmiş.
- Yine aynı CD’deki bir word belgesinde, EK-M Lahika 1’de, bu listelerin birleştirilmiş hali var, ve bu listede ise toplam 1400 kişi var.
Bu bulgulardan yola çıkarak emniyetin yaptığı değerlendirme nedir?
1nci Ordu yetkilileri listeleri eleme işlemine tabi tutmuş, ve personel belirlerken çok seçici davranmış!
Tesadüf bu ya, o kadar sıkı ve titiz bir eleme işleminin sonunda elenen kişi, her biri rütbe sırasıyla oluşturulmuş toplam 48 listenin en sonunda yeralan Harp Akademileri’ne ait listelerden, en sonuncusundaki listede, ve en son sıradaki kişi!
Emniyetin raporunun mutlaka ciddiye alınması gerekiyor. Raporun ciddiyeti yüzünden değil, hazırlayanların güdülerini alenen ortaya koyduğu için.
18 Ekim 2010 01:35
Sevgili Pinar ve Dani Rodrik,
Tum TSK, her yil plan tatbikati yapar. Bu tatbikat muhtemel dis dusmana karsi alinacak tedbirlere iliskindir. Bu tatbikatlarda alinan sonuclar en kucuk birliklerden baslayarak ust birliklere bildirilir.
Anlamadigim sey, boyle pekcok kisinin katildigi plan tatbikatlarinda darbe konusunun konusuldugudur. Boylesi plan tatbikatlarinda TSK kendi iktidarina darbe konusur mu? Akil ve izan sahibi insanlar buna inanir mi?
Allah akil fikir versin ustelik 1400 kisi (!).
Yarabbi insanlari yaratirken hic mi akil vermedin?
Saygilarimla…
18 Ekim 2010 11:13
Sevgili Pinar ve Dani,
“Olur Böyle Vakalar, Türk Polisi Yakalar” özdeyişi, doğrusu bu duruma tam uyuyor! Polis yakaladım derken kendini ele veriyor. Bunun Toplumumuzda yarattığı tahribat, umutların tükenmesi, gençlerin geleceklerini gurbet ellerinde aramaya başlamasıdır. Sadece hayıflanmak, “allah belalarını versin” demek artık yeterli değil. Sizler gibi duyarlı olmak, yılmadan,bıkmadan gerşekleri ortaya koymaya çalışmak, eğer kalmış ise “Sarı Öküzlerin” etrafında kümeleşmek gerek. Esenlik dileklerimle..
18 Ekim 2010 23:39
esasen tüm bu ortadaki duruma/durumlara bakıldığında kadrolaşmanın tüm kurumları kanser gibi nasıl sardığı görülmektedir…
o halde ‘muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mıdır?’
18 Ekim 2010 23:39
Emniyetin raporuna gore 1401 degil de 1400 kisi (!) ne kadar secici davranildigini gosteriyormus.
Kurban oldugum Allahim aklimi alma…
19 Ekim 2010 11:51
Türk Silahlı Kuvvetleri gibi bir kurumun hedef alındığı bir dava da, nasıl oluyorda imzasız ihbar mektupları(?) ve gizli tanık(?) ifadeleri bu kadar önemli addedilir hemde bir hukuk devletinde bunu anlamak mümkün değil…Hele o uyuduruk binlerce sayfa dokümanı,cd ve dvd leri bir darbe planı gibi sunarak TSK gibi bu ülkenin göz bebeği bir kurumu yıpratmak için belirli kesimlerin önüne altın tepside servis etmek ve bunun karşısında kimliği belirsiz(gizli) kalabilmek…Her ne olursa olsun,bu belgeleri teslim eden o müthiş onurlu(?) subayın, ve imzasız ihbar mektuplarının üzerine gidilmeli,kimliği açıklanmalı ve bağlantıları araştırıp bulunmalıdır…