Yazıklar olsun Hürriyet’e

Hürriyet gazetesi bugün Levent Bektaş’ın işyerinde bulunan CD ve DVD’nin içeriği ile ilgili Boğaziçi Üniversitesi’nde hazırlanan bilirkişi raporunu haber yapmış. Bu rapordan daha evel bahsetmiş, Kafes Planının sözü geçen CD ve DVD’de bulunmadığı saptamasını aktarmıştık.  (Boğaziçi Üniversitesinin raporu, aynı sonuca varan Amerika’da yaptırılan forensik incelemeyle örtüşüyor.)

Gelin görün ki Hürriyet gazetesi haberinde bu raporun en can alıcı noktasını es geçiyor. Haberin tamamı şöyle:

“POYRAZKÖY davasının tutuklu sanığı emekli Binbaşı Levent Bektaş’tan ele geçirildiği öne sürülen ve içinde ‘Kafes Eylem Planı’nın olduğu iddia edilen1 No’lu CD ve 3 No’lu DVD’ye ilişkin bilirkişi raporu hazırlayan öğretim görevlileri dosyalardaki bilgilerin, delil olarak nitelendirilebileceğini kesin olarak söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Ufuk Çağlayan, Doç. Dr. Fatih Alagöz ve Doç. Dr. Tuna Tuğcu’dan oluşan heyetin raporunda, bilgisayar uzmanları tarafından kullanılabilecek ve yaygın olarak bulunan sistem programlarıyla, hard disk, tekrar yazılabilir CD ve DVD’lerdeki herhangi bir veri, bilgi, dosya, dosya dizininin istenildiği şekilde değiştirilebileceği ifade edildi.”

Bilirkişilerin ne Kafes Planını, ne içersinde sıkıştırıldığı söylenen video dosyasını, ne de sıkıştırma işlemi için kullanıldığı iddia edilen “Data Stash” yazılımını kendilerine verilen CD ve DVD imajlarında bulamadıkları haberin hiçbir yerinde belirtilmiyor.  Daha da kötüsü, “dosyalardaki bilgilerin, delil olarak nitelendirilebileceğini kesin olarak şöylemenin” mümkün olmadığı vurgulanarak okuyucuda sanki bu suç unsurları Levent Bektaş’ın CD ve DVD’sinde bulunmuş intibası yaratılıyor.  (İlgilenenler Boğaziçi Üniversitesinin bilirkişi raporuna buradan erişebilir.)

Hatırlayalım, korkunç Kafes Eylem Planı günlerce gazetelerde manşet olmuştu ve bu plan yüzünden Levent Bektaş dahil olmak üzere onlarca kişi tutuklanmıştı (ve hala tutuklular).  Şimdi bu planın Bektaş’tan çıkmadığı kanıtlanıyor ve Emniyet ve TÜBİTAK’ın bu konuda düzmece raporlar düzenledikleri gözler önüne seriliyor.

Ve Hürriyet ne yapıyor?  Bu önemli gelişmeyi bir paragraflık yanıltıcı ve eksik bir haberle geçiştiriyor.

 

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

8 Yorum “Yazıklar olsun Hürriyet’e”

  1. Japon Yildizi Says:

    Hurriyetin haberini okudugumda bende ayni kaniya kapilmistim. A. Dogani epeyce korkuttuklari belli. Aslinda herkesin es gectigi bir nokta daha var. Fethulahci cete uzun zamandan beri hakim ve savci dahil cok kisiyi dinliyorlar. Bu kadar uzun dinlemede herkesin ufakta olsa acigini bulabilirler (ornegin metres, bir arkadasa kiyak vs.). Peki ama ozel yasam ya da diger aciklarini bulduklari bu kisilere santaj yapmiyor olabilirler mi? Bazi hakim ve savcilarin akil almaz kararlarini, bazi gazetecilerin haberleri es gecisini bu sekilde dusunmek gerekir. Eninde sonunda gercekler ortaya cikacak ve bugunlerin hesabi umarim sorulacaktir. Sn Rodrik ve Dogana bu bilgilendirici site icin tesekkurler.

    Cevapla

  2. Ömer Şahin Says:

    Doğan grubu gazeteleri zaten baştan beri ılımlı yandaş. Koyu yandaş olmadıkları için parasal olarak cezalandırılıyorlar.

    Cevapla

  3. Bulent Murtezaoglu Says:

    Sizin Balyoz icin burada yazdiklarinizla o Kafes/DVD isi karismis gibi gozukuyor. Kasit var mi bilmem. Gazeteler hem kasitli hem kotu haber yaptilar gecmiste, ikisi de olabilir yani.

    Ben sizin yerinizde olsam bu kriptografik hashleri tutmayan, icinde de oldugu iddia edilen seylerin olmadigi ortaya cikan DVD hikayelerini falcilik iceren ama icerik acisindan dava dosyasindakilerle ayni olan CD hikayeleriyle ayni sekilde hatta ayni yerde incelemem. Yarin obur gun Kafes icin birbirini tutan imagelar ortaya cikarsa, Balyoz icin dedikleriniz de guvenilmez gozukebilir. (Bakin Taraf o NTV/Muhsin Yazicioglu isinde benzer sekilde rezil edildi. Sevenleri icin farketmedi, sevmeyenleri icin de bir tur teyid oldu tabii ama onemli olan sevmek/sevmemek seklinde yaklasmayan fakat incesine bakacak vakti veya motivasyonu da olmayanlarin boyle bir hatadan sonra ne dusundugu. O ‘taraf’da inanilirlik bu sekilde bozuluyorsa bu ‘taraf’ta da ayni sekilde bozulabilir.)

    Cevapla

  4. Drunkenknight Says:

    ”Yarin obur gun Kafes icin birbirini tutan imagelar ortaya cikarsa, Balyoz icin dedikleriniz de guvenilmez gozukebilir..”

    Zaten katledilmiş olan hukukta başka bir trajedi daha yaşanmış olur….

    Cevapla

  5. Cengiz Says:

    Bazı yorumcuların , Kafes Eylem Planı ile Balyoz karıştırılmamalı şeklindeki görüşlerine kesinlikle katılmıyorum. Çünkü , Kafes Eylem Planı ‘ na temel teşkil eden dijital materyalde yapılan incelemede ( hem Amerika da hem de Türkiye ‘ de Boğaziçi Üniversitesi’nde ) ” data stash ” ile Kafes Eylem Planı ‘na rastlanmadı. Bu ise büyük bir sahteciliğin , komplonun olduğunun göstergesi. Bu açıdan , hem Balyoz Planı hem de Kafes Eylem Planı hatta emekli özel harpçi albay Levent Göktaş ‘ te ele geçen CD ‘ lerdeki çelişkili olgular hep beraber ele alınmalı. Bu strateji kuklaları oynatan ” kuklacıları ” ortaya çıkarabilmek için bana göre olmza ise olmaz önem taşımakta.

    Cevapla

  6. Kurmanbek Allahverdiyev Says:

    Aslinda kafes eylem plani oldugu iddia edilen dijital dokumanda da enteresan ve birbiriyle celisen bilgiler vardi. Ornegin (eger yanilmiyorsam) ‘bizden olanlar ve olmayanlar’ seklinde bir gazeteciler listesi vardi. Bu listedeki bazi yazarlarin, planin yazildigi iddia edilen tarihte henuz kose yazisi dahi yazmadigi, sadece muhabir olarak calistigi vs. gibi celiskili bilgiler ortaya cikmisti. Bence iddianame elinizde ise bunun da ustune egilebilirsiniz, zira ordan da pis kokular gelecektir kanimca. Saygilar!

    Cevapla

  7. Cengiz Says:

    Sayın Kurmanbek , bahsetmiş olduğunuz gazeteciler konusu Kafes Eylem Planı ‘ nın bulunduğu iddia edilen dijital dokumanlarda değil , sözde Balyoz Harekat Planı ‘ nı içeren CD ‘ de mevcut. ” Kamuoyu desteği sağlanmasında faydalanılacak medya mensupları ” başlıklı bir dokuman.

    Cevapla

  8. Albatross Says:

    Aydin Dogan yillarca basin yayin organlarini is cikari icin kullandi, ve rakiplerini yemek icin. Tabii ki yandas, dinci basinla kiyaslanmasa da AKP’nin iktidara gelmesinde, yillarca bol keseden desteklenmesinde onemli sorumlulugu vardir kanimca. Tabii ki AKP 207’den sonra Aydin Dogan’i tasfiye etmeye kararli sekilde baslayinca Aydin Dogan ve surekasinin cabalari yeterli olmadi. Son 1 yildir yaptiklari da ellerinden geldigince hemen hic bir ikitdarin isine gelmeyen haberi gormemektir. O yuzden bir sey beklemeyin.
    Daha once de belirttigim uzere Dani Rodrik’in NPR, BBC, Le Monde, CNN gibi yerlerde yazi yazmasi, tv’lara cikmasi COK daha etkin olarak gercegin yayilmasina neden olacaktir.

    Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: