Taraf gazetesi sözde Balyoz planı ile tutuklanacak 36 gazeteci ile darbecilerin faydalanmayı umduğu 137 gazetecinin listesini yayınlamıştı.
“Faydalanılacak gazeteciler” listesinden Kadri Gürsel ve Serdar Akinan ile “tutuklanacak gazeteciler” listesinden Emre Aköz’ün konuyla ilgili yazılarından kesitler sunuyoruz.
Kadri Gürsel (Milliyet, 23 Ocak 2010):
“Bu listenin hazırlandığı yıl olduğu söylenen 2003’te ben Milliyet’in “dış haberler müdürü” idim… Görevim, dış haberler servisini yönetmek ve dış haber sayfalarının içeriğini oluşturmaktı. Dış merkezlerdeki muhabirler de bana karşı sorumluydular. Ara sıra alanımla ilgili analizler de yazardım. Okuduğunuz köşe o zaman yoktu. Vitrinde değildim. Cuntaya yardımım dokunsun diye yanıp tutuşuyor dahi olsaydım… “Dış Haberler Müdürü” olarak ben, bir darbecinin gözünde “dış kapının mandalı” bile olamazdım.”
Serdar Akinan (Akşam, 25 Ocak 2010):
“Bu darbe planının hazırlandığı tarih neymiş? Mart 2003… Serdar Akinan o tarihte nerede? Kuzey Irak’ta… 15 Şubat 2003’te gitmiş… 2 Nisan 2003’te dönmüş… Bağdat düşünce 11 Nisan’da İran üzerinden bir daha girmiş…12 Nisan’da arabası Musul’da taranmış… O gün Türk medyasında ilk kez haber olmuş… Ne köşesi var… Ne kanal yönetiyor… Ne de programı var… Sadece muhabirlik yapıyor… Öncesinde? TV kanalları kurmuş… Ekranda değil… Mesela Habertürk’ü kurmuş… Ekrana çıkmıyor… Oda arkadaşı kim? Cengiz Çandar… Açıp sorun bir zahmet Cengiz Çandar’a, “Serdar ekrana çıkar mıydı?” Bu planının tarihinden çok sonra SKYTURK’ün Genel Yayın Yönetmeni oldum ve çok sonra AKŞAM’da köşe yazmaya başladım…”
Emre Aköz (Sabah, 23 Ocak 2010):
“Doğrusunu isterseniz listede yer almak tuhafıma gitmişti. Çünkü 23 Ağustos 2002′den itibaren SABAH’ta köşe yazmaya başlamıştım. Yönetimin talebi gereği siyasete fazla girmeyecek, bilimden sanata, futboldan sekse, her telden çalacaktım. (Yani “açık büfe” tipi yazarlık!)
Ben siyasi yazılara 17 Mayıs 2006′daki Danıştay saldırısından sonra ağırlık verdim. Çünkü birilerinin siyasete dışarıdan müdahale ettiği belliydi. Demokrasiyi savunmak gerekiyordu.
Hazırlıkları Aralık 2002′de başlayan ve Mart 2003′te şekillenen Balyoz planına “tutuklanacak gazeteci” sıfatıyla girmem ise garip bir durumdu. Bu yüzden kameralara, “Ben o zamanlar magazin tipi konularda yazıyordum. Bunlar benim başlarına demokrat kesileceğimi nasıl tahmin etmiş. Bravo!” şeklinde açıklamalar yaptım.”
Ancak, kameralara yaptığı açıklamalardan pişman olmuş olacak, Aköz yazısına şöyle devam ediyor.
“Dün arşivimi taramaya başladım: 23 Ağustos 2002’den itibaren neler yazmıştım? Ve bunlar arasında Kemalist darbecileri sinir edecek yazılar var mıydı? Evet, varmış! Hem de dolu!
23 Kasım 2002‘den itibaren yazılar “batmaya” başlamış: İnternette muhabbet yaparken takma isim olarak ‘Laik’i kullanan birisiyle dalga geçmişim. Yazı şu cümleyle bitiyor: “Tıklayıp ‘kesecekler’ diye dalga geçmek geldi içimden.” 24 Kasım‘da coşmuşum. Konu Ahmet Necdet Sezer: (…)”
Arşivinden “dolu dolu” iki tane “darbecileri sinir edici” yazısını cımbızla çıkaran Aköz, böylelikle “tutuklanacak gazeteci” mertebesine ermiş oluyor.
Oysa konu çok basit. Balyoz planı ve ekleri iddia edilen tarihlerde (2002-2003) yazılmadı. O yüzden içinde 2006 yılında kurulan derneğin adı geçiyor. O yüzden içinde 2005 yılındaki bir tebliğden birebir alıntılar var. O yüzden 2005 yılında TAI çatısında birleşen TUSAŞ’tan TAI diye bahsediyor. O yüzden siyaset yazmaya ancak 2006’da başlamış bir magazin yazarını “tutuklanacak gazeteciler” listesine koyuyor.
Sırf o yüzden işte…
20 Mayıs 2010
Çelişkiler ve kanıtlar, GENEL