Bu blogda “Balyoz Harekat Planı”nın sahte olduğuna dair gereğinden fazla sayıda kanıt sunduk. Çeşitli yerlerde yayınladığımız bu kanıtlara karşı bugüne kadar tek bir karşı argüman sunulmadı. Duyduğumuz kadarı ile “Ankara” da Balyoz planının sahte olduğunu zaten biliyor.
Bugünkü yazımız, belgelerin içeriğinden ziyade, daha teknik bir konuda:
Taraf gazetesine iletilen CD’lerin orijinalliği (dokümanların iddia edildiği kişiler tarafından ve iddia edildikleri tarihlerde yazılıp, yine iddia edildikleri tarihlerde CD’ye kaydedildiği) bilimsel olarak kanıtlanabilir mi? Dolayısıyla, bu CD’ler hukuki anlamda bir kanıt teşkil eder mi?
Bir bavul içinde teslim edilen CD’ler hakkında hazırlandığı bilinen ancak sanık ve avukatları ile paylaşılmayan TÜBİTAK’ın raporu var.
Bu raporu görebilmiş değiliz, ancak basında bu raporun “CD’lerin orijinal olduğunu” teyid ettiği şeklinde haberler çıktı. Biz, aşağıda belirteceğimiz nedenlerden ötürü, bu kurumdan kesin bir sonuç içeren bir raporun çıkmış olduğuna inanmıyoruz.
Biz bu konuda aydınlanmak için Boston’daki bir hukuk firması aracılığıyla, “bilgisayar adli tıbbı” (computer forensics) üzerine çalışan teknik bir kurumdan (Computer Investigative Associates) bilgilendirici bir rapor istedik. Bu İnglizce rapora buradan ulaşabilirsiniz. Raporun yeminli bir mütercim tarfından yapılmış Türkçe tercümesini de kamuoyunu bilgilendirmek için bilahare yayınlayacağız.
Aşağıda konuyla ilgili can alıcı bir paragrafının Türkçesini sunduğumuz bu rapordan da anlaşılacağı üzere, herhangi bir bilimsel teknik kurumun, belgelerin yazıldığı iddia edilen bilgisayar sistemi üzerinde teknik bir inceleme yapmaksızın CD’de kayıtlı belgelerin gerçekten yazıldığı tarih ve yazarları konusunda kesin bir hükümde bulunması mümkün değil. Zira CD’ler üzerinde, hem dokümanların yazıldığı tarih, hem de CD’lerin kayıt edilği tarih başta olmak üzere, diğer tüm “dijital iz”ler (yazar, kullanıcı adı, kurum, vs.) kolaylıkla istenen doğrultuda oluşturulabilir ve/veya sonradan değiştirilebilir.
“(3) Herhangi bir doküman veya dosyanın gerçekliği hakkında kesin bir hüküm, ancak bunların yazıldığı iddia edilen sistemde bir inceleme yapılmak suretiyle verilebilir. Söz konusu dokümanlarla ilgili böyle bir inceleme yapılmadığı için, bahsi geçen doküman ve dosyalar, yazıldıkları tarih ve saat, yazar, kurum, kaynak sistem ve içerdiği bilgiler açısından tamamen yanlış (inaccurate) olabilir.”
Raporda bunun sebepleri de açıklanıyor. Bu teknik bilgiler, TÜBİTAK raporunun CD’lerdeki belgelerin yazlılış tarihi, yazan kişiler ve CD’lerin kaydedildiği tarih ile ilgili kesinlik taşıyan bir kanaat içeremeyeceğine işaret ediyor.
“Bu dokümanlar X tarafından Y zamanında yazılıp Z zamanında CD’ye kaydedilmiş olabilir mi?” sorusunun yanıtı “Olabilir;” diye başlar. Fakat, noktalı virgülden sonra “ancak, A tarafından B tarihinde yazılıp C tarihinde kaydedilmiş de olabilir” diye devam etmesi gerekir. Çünkü sadece bir CD’nin üzerinden yapılan inceleme kesin bir hüküm içeremez.
CD ve belgerin teslim edildiği Taraf gazetesi yazarlarının bu konuyla ilgili akıl dışı ifade ve yorumlarına bir başka yazımızda yer vereceğiz.
06 Mayıs 2010
Çelişkiler ve kanıtlar, GENEL