Kimi köşe yazarları, kesin ifadelerle, Hilmi Özkök’ün Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar olduğunu, bu plan çerçevesinde gerçekleştirilecek darbeyi kendi usülleriyle engellediğini söylüyorlar (örn., Hasan Cemal, İbrahim Kiras, vs.). Darbe planından haberdar olduğu halde yargıya intikal ettirmemiş olmamasının, bu konuda doğrulayıcı bir açıklama yapmasına engel olduğunu da ifade edenler var (örn., İbrahim Kiras). Bu mantıkla Özkök ‘darbe planından haberim yoktu’ dese de doğru söylediğine inanamayacağız.
Önce planlarla ilgili tarihleri bir hatırlayalım ve Özkök’ ün sözde Balyoz Harekat Planı’nından haberi olup, bu planının gerçekleşmesini engellemiş olabilir mi, düşünelim.
- Balyoz Harekat Planı’nın tarihi 2 Aralık 2002.
- Balyoz Harekat Planı’nın provası yapıldığı iddia edilen Seminer’in tarihi 5-7 Mart 2003.
- Balyoz Harekat Planı kapsamındaki en kanlı eylemler olan iki cami bombalası için saptanan tarih 28 Şubat 2003, yani seminerden önce! (Bu önemli detayı Baransu’nun kitabında aktardığı belgelerden öğreniyoruz.)
- Sayın Özkök, bu planları öğrenip, bunların gerçekleşmesini engellediyse, demek ki bu planlardan 28 Şubat 2003 öncesinde haberi oldu. Bu sayede bombalanması planlandığı iddia edilen camiler planlandığı tarihte bombalanmadı.
- En büyük eylemi engellenen sözde darbe planının provası, herşeye rağmen 5-7 Mart 2003’de 1. Ordu Semineri’nde, üstelik Genelkurmay’dan gönderilen gözlemcilerin önünde yapıldı.
- Aradan iki ay kadar zaman geçtikten sonra, Mayıs 2003’de Özkök, Doğan ile özel olarak görüşmek istedi, ve bir ihtilal hazırlığı yapıldığı yönünde kendisine gelen bilgilerin doğru olup olmadığını sordu.
Eğer Özkök sözde bombalama planlarını engellemiş olsaydı, ve üstüne üstlük kendi gönderdiği gözlemci personelin izlediği 1. Ordu Semineri’nde bir darbe provası yapılmış olsaydı, böyle bir soruyu sorar mıydı? Ya da sormak için iki ay bekler miydi?
Doğan’ın ifadesine gore, Doğan emekli olduktan sonraki bir tarihte (Ağustos 2003’den sonra) hem 1. Ordu’da hem de diğer karargahlarda bu konuyla ilgili bir tahkikat yapılmış. Doğan’ın bunu gündeme getirme sebebi, (1) hem bu tahkikatın sonucunun kamuoyuna açıklanması, (2) hem de bu tahkikat için kozmik odalara giren kişilerin tespit edilip, Seminerle ilgili (Balyoz Harekat Planı ile ilgili DEĞIL) ses kayıtları ve belgelerin 7 sene sonra nasıl Taraf gazetesine ulaştırıldığının izinin sürülebilmesi için. Çünkü, bu seminer kayıt ve belgeleri, Balyoz Harekat Planı ve ekleri olarak adlandırılan düzmece bir takım belgelerle paketlenip bir darbe planının parçası olarak lanse edildi. Ve bu sahteciliği yapanların derhal bulunması gerekiyor.
Bu yazının en başına dönecek olursak; bilenler bildiklerini söylemedikçe, bilmeyenler tahminleri üzerinden “bilgi” vermeye sorumsuzca devam edecek maalesef.
10 Nisan 2010
GENEL