Bu soru belgeleri Baransu’dan teslim alan Savcılık Başvekili için önemli bir soru değilmiş. Baransu diyor ki:
“Bana gelen orjinal kopyalarla birlikte bunları 4 CD halinde tutanak karşılığında Çolakkadı’ya teslim ettim. Çolakkadı haber kaynağımla ilgili herhangi bir şey sormadı.”
Demek ki, haber kaynağına ilişkin sorunun yanıtı—mesela, “amcam verdi” veya “uzaylılar getirdi”—belgelerin gerçek ya da sahte olma ihtimallerine dair herhangi bir işaret teşkil etmeyecekti.
Belgeleri Baransu’ya kim verdi, gerçekten?
Baransu, kitabının 364. sayfasında şöyle yazıyor:
“beş bin sayfayı aşan belge 1. Ordu Komutanlığı’nda darbe toplantısının yapıldığı tarihlerde görevli olup, daha sonra emekliye ayrılan bir subay tarafından bana ulaştırılmıştı.”
Öte yandan, Baransu kitabının 496. sayfasında kendisine teslim edilen kimi belgelerin “1. Ordu’da değil, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve 1. Ordu’ya bağlı diğer kolordu komutanlıklarında hazırlandığını” yazıyor.
Demek ki, 1. Ordu Komutanlığı’nda 2002-2003 senelerinde görev yapmış emekli subay, Plan Semineri’nden bir hafta sonra kozmik odaya kaldırılan belgelerin orijinallerini yürüttuğü gibi, sonra da diğer kolordu komutanlıklarından ve de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan da orijinal belge ve CDler toplamayı becermiş!
Topladığı belgeleri 7 sene yastık altında sakladıktan sonra Baransu’ya—askeri veya sivil savcılığa degil—vermeye karar vermiş. Nitekim Baransu, bir bakışta belgelerin ve CDlerin orijinal olduğunu anlayabilecek bir dehaya sahipmiş!
Balyoz Harekat Planı sahte, ve bu elbet ortaya çıkacak. Yetkililerin çok geç olmadan bu sahteciliği yapanları bulması gerekiyor. Herhalde izinden gidilmesi gereken ilk şüpheli Savcılığın kim oldugunu merak etmedigi, bir bavul belgeyi Baransu’ya teslim eden “emekli subay.”
06 Nisan 2010
GENEL